Yaz mevsimi hepimize iyi geliyor; güneş, deniz, uzun günler… Ama aynı zamanda cildimiz için fark etmeden büyük bir yıpranmanın başlangıcı demek. Yaz boyunca biriken ölü tabaka, güneşin yoğun etkisi, sıcak-soğuk geçişleri ve koruyucu ürünlerin uzun süreli kullanımı cilde görünmez bir ağırlık bırakıyor. Sonbahar ise tam da bu yüzden, cildin nefes almak istediği o özel ara dönemdir.
Aslında sonbahar, cildin “reset” tuşuna basmak için en doğru zaman. Üç adımda toparlayıcı bir bakım rutini uygulandığında, kışa çok daha güçlü, parlak ve sağlıklı bir ciltle geçiş yapmak mümkün.
1. Adım: Biriken Ölü Tabakadan Kurtulmak
Yazdan çıkan bir ciltte en büyük sorun: birikmiş ölü hücreler. Bu tabaka kalınlaştıkça cilt hem donuk görünür hem de sürülen ürünler alt tabakalara nüfuz edemez.
Sonbaharın ilk hamlesi mutlaka profesyonel bir cilt bakımı ve cilt tipine uygun profesyonel peeling olmalıdır. Bunu şöyle düşünebiliriz: Cildin üzerine bir perde çekilmiş gibi… Ne kadar iyi ürün kullanırsanız kullanın, o perde kalkmadan gerçek etki ortaya çıkmaz. Peeling bu perdeyi nazikçe kaldırır, cildin altındaki taze dokuyu ortaya çıkarır ve tüm ürünlerin etkisini katlar.
2. Adım: Cildi Derinlemesine Nemlendirmek ve Onarmak
Ölü tabakadan arınan cilt, bu kez suya ve neme büyük bir iştahla ihtiyaç duyar. Sonbaharda en çok gördüğüm problem; temizlenmiş ama yeterince desteklenmemiş, çabuk gerilen ve kırışıklıkları belirginleşen ciltler.
Bu dönemde hyaluronik asit, seramid ve onarıcı bariyer destekleri altın değerindedir. Cilde “yeniden dolgunluk” hissi kazandırır, yatışmasına yardımcı olur ve retinol gibi aktifleri kullanmadan önce güçlü bir zemin oluşturur.
3. Adım: Retinol ile Cildi Yeniden Şekillendirmek
Sonbaharın yıldızı elbette retinol. Hücre döngüsünü hızlandırması, ince çizgileri azaltması ve cilt tonunu eşitlemesiyle gençlik etkisi sunan en güçlü içeriklerden biri. Ancak önemli olan nokta şu: Herkes retinol kullanabilir ama herkes aynı dozda ve aynı sıklıkta kullanamaz.
Bu yüzden retinol mutlaka kişiye özel planlanmalı; cilt tipi, cilt kalınlığı ve tolerans seviyesine göre düzenlenmelidir. Sonbahar, cildin bize “beni yeniden başlat” dediği özel bir dönem. Yazın bıraktığı etkileri doğru adımlarla toparlamak, kış boyunca daha parlak, daha genç ve daha sağlıklı bir cilt demektir.
Her mevsimin kendine göre bir ritmi var… Cildimizin ritmini doğru yakaladığımızda güzellik sadece görünüşümüzde değil, hissettiğimiz bütün enerjide kendini gösteriyor.
Ben de her sonbahar olduğu gibi, bu mevsimi cildin yeniden doğuş zamanı olarak görüyorum. Kendimize iyi bakmak; en çok da kendimize verdiğimiz değeri hatırlatmanın en güzel yolu.