Sosyal Medyanın Bize Söylediği Cilt Yalanları

Özellikle cilt bakımı konusunda sosyal medya, hepimize hem ilham veriyor hem de kafamızı karıştırıyor. Peki, ne yapmalı?

Abone Ol

Bugün sabah kahvemizi yudumlarken elimiz yine telefona gitti değil mi? Hepimizin hayatı artık sosyal medyanın akışında şekilleniyor. Kimi zaman güzel bir tarif buluyoruz, kimi zaman haberleri takip ediyoruz, kimi zaman da “çok beğenilen” bir ürünü satın alıveriyoruz. Özellikle cilt bakımı konusunda sosyal medya, hepimize hem ilham veriyor hem de kafamızı karıştırıyor. Çünkü orada gördüğümüz her şey gerçek değil…

“Pahalı ürün, iyi üründür.”

Ekranda parlayan o şişeler, yüksek fiyat etiketleri hepimizi etkiliyor. Ama cilt, markaya değil, doğru içeriğe cevap verir. Yani pahalı ürün mucize demek değildir.

“Güneş kremi sadece yazın sürülür.”

Yaz tatilinde plaj fotoğraflarının yanında gördüğümüz güneş kremleri, bizde yanlış bir algı yaratıyor. Oysa güneş ışınları kışın da var. Leke, kırışıklık ve erken yaşlanmaya karşı en önemli adım, güneş kremini dört mevsim kullanmak.

“Doğal her zaman güvenlidir.”

Doğal içerikli ürünler kulağa hoş geliyor. Ama doğal olan her şey cildimize dost olmayabilir. Bazı bitkisel yağlar bile alerji yapabilir. Güvenilir olan, bilimsel olarak test edilmiş ürünlerdir.

“Herkese iyi gelen bana da iyi gelir.”

Sosyal medyada bir ürün milyonlarca kişinin elinde olabilir. Ama unutmayın; her cilt parmak izi kadar özeldir. Birine iyi gelen, sizin cildinizde tahriş bile yapabilir.

“Yağlı ciltlerin nemlendiriciye ihtiyacı yok”

Bu da en sık duyduğumuz yanlışlardan biri. Cilt yağlı olabilir ama bu onun nemli olduğu anlamına gelmez. Nem ve yağ birbirinden farklıdır. Nem, cildin su oranıdır; yağ ise sebum üretimidir. Yağlı bir cilt bile susuz kalabilir, bu durumda daha fazla yağ üreterek tepki verir. Sonuç mu? Daha parlak, daha sorunlu bir cilt. Doğru nemlendirici ile cildi dengelemek, yağlı ciltler için de olmazsa olmazdır.

“Dolgu ve botoks yaptırıyorsan ürün kullanmana gerek yok.”

Estetik uygulamalar elbette cilde anında gençlik, dolgunluk veya pürüzsüzlük verebilir. Ama bu uygulamalar cilt bakımının yerine geçmez. Botoks kırışıklıkları dondurur, dolgu hacim verir; ama cilt bariyerini onarmaz, lekeyi açmaz, nem kazandırmaz. Yani ürün kullanmayı bırakırsak, uzun vadede cildin sağlığı bozulur ve yapılan işlemler de daha kısa sürede etkisini kaybeder. En iyi sonuç, profesyonel uygulamaların yanında düzenli ev bakımı ile elde edilir.

Peki Ne Yapmalı?

Sosyal medya hayatımızda kalsın, elbette takip edelim, ilham alalım. Ama gördüğümüz her bilgiyi doğru kabul etmeyelim. Cildimizi tanıyalım, ihtiyacını dinleyelim. Çünkü kalıcı güzellik, filtreli ekranlarda değil; sürdürülebilir bakım alışkanlıklarında saklıdır.

Sevgiyle kalın, ışıldamaya devam edin.

< type="adsense" data-ad-client="ca-pub-4337995668955821">