Hamam kültürümüzün vazgeçilmezidir kese… Derimizi arındırır, kan dolaşımını hızlandırır, pürüzsüz bir cilt hissi bırakır. Ancak vücudumuzun dayanıklı derisiyle yüzümüzün narin yapısı birbirinden çok farklıdır. İşte tam bu nedenle, yüze kese yapmak yerine peeling uygulamak gerekir.
Yüz Derisi Farklıdır
Yüzümüz, vücudun en ince ve en hassas derisine sahip bölgesidir. Özellikle yanak, göz çevresi ve dudak kenarları… Bu bölgelerdeki deri tabakası hem daha ince, hem de dış etkenlere karşı çok daha savunmasızdır. Kese yapıldığında bu hassas doku mikro yırtıklara, bariyer zedelenmesine ve kuruluk, tahriş, kızarıklık gibi sorunlara yol açabilir. Üstelik zamanla erken yaşlanma belirtilerini bile tetikleyebilir.
Peeling: Kontrollü ve Bilimsel Bir Arındırma
Peeling, cildi arındırmanın bilimsel ve güvenli yoludur. İçeriğindeki aktif maddelere göre ölü deriyi çözer, cilt yenilenmesini destekler ve bariyeri koruyarak pürüzsüz bir görünüm kazandırır.
- Enzim peelingler, meyve enzimleriyle nazikçe ölü tabakayı çözerek kesenin verdiği ferahlığı sağlarken cildi tahriş etmez.
-Asit bazlı peelingler (AHA, BHA, PHA) ise gözenekleri arındırır, lekeleri azaltır ve cilde ışıltı kazandırır.
Kısacası peeling, hücre düzeyinde temizlik yapar; kese ise mekanik sürtünmeyle. Bu fark cilt sağlığında çok büyük önem taşır.
Ciltte Dengeyi Korumak
Cilt bariyeri bizim görünmez kalkanımızdır. Bu kalkan zarar gördüğünde nem kaybı, hassasiyet ve sivilce problemleri kaçınılmaz olur. Kese, yüz bölgesinde bu kalkanı inceltir; oysa doğru seçilmiş peeling, onu güçlendirir.
Bu yüzden her cilt tipine göre belirlenen, uzman kontrolünde yapılan profesyonel peeling uygulamaları, hem güvenli hem etkili bir bakım sunar.
Hamamda kese vücudu rahatlatır, ancak yüz için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Cilt güzelliği sadece “temizlenmiş” değil, aynı zamanda korunmuş bir ciltten geçer.
Bu nedenle güzellik merkezime gelen herkese söylediğim gibi: “Kese vücudundur, peeling yüzün dostudur.”