Bank of America, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair kritik değerlendirmelerde bulundu. Banka, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimine ilişkin beklentilerini Temmuz ayına çektiğini, ancak enflasyonun yukarı yönlü bir sürpriz yapması durumunda, faiz indiriminin Eylül’e ertelenebileceğini açıkladı.
İlk Faiz İndirimi Temmuz'a Sarkabilir
Bank of America'nın ekonomistleri Zümrüt İmamoğlu, David Hauner ve Claudio Irigoyen, Türkiye'nin faiz indirimlerinin zamanlamasının ekonomik büyüme üzerinde belirleyici olacağını belirtti. Ekonomistler, TCMB'nin faiz indirimlerine Eylül veya sonrasında başlaması durumunda, bunun Türkiye ekonomisinde resesyona yol açabileceğini öngördü.
Ayrıca, faiz indiriminin zamanlamasında sadece enflasyonun değil, aynı zamanda Türkiye'nin rezerv verilerinin de büyük rol oynayacağı ifade edildi. Ekonomistler, TCMB’nin faiz kararlarını alırken bu iki önemli parametreyi göz önünde bulundurmasının kritik olduğunu vurguladı.
Rezerv Artışı ve Faiz İndirimi
Bank of America ekonomistleri, TCMB’nin makroihtiyati adımlarına da değindi. Bu adımların, özellikle Temmuz ayında mevsimsellik devreye girene kadar, TCMB’nin net rezervlerini pozitif seviyelerde tutmasına yardımcı olacağı tahmin ediliyor.
Ekonomistler, "Eğer enflasyon düşmeye devam eder ve rezerv artışı yeniden başlarsa, TCMB faiz indirimlerine devam edebilir. Ancak, enflasyonun beklenenden fazla artması ya da talebin cari açığı yüksek tutması durumunda, faiz indirimlerinin Eylül ayına ertelenmesi söz konusu olabilir" dedi.
Belirsizlik Devam Ediyor
Bank of America'nın raporunda, belirsizliğin yüksek olduğunu ve faiz kararının alınmasında verilerin belirleyici olacağı ifade ediliyor. Bu durum, Türkiye ekonomisinin faiz indirimi süreciyle ilgili gelecekteki yönünü netleştirecek.
Banka, faiz indirimlerinin zamanlamasıyla ilgili beklentileri, Haziran yerine Temmuz ayında faiz indirimi olacağı yönünde değiştirdi ve yıl sonu politika faizi tahminini de yüzde 36'dan yüzde 38'e çıkardı. Ancak, enflasyonda beklenmedik bir artış ve diğer ekonomik dinamiklerin de bu tahminlerde değişikliklere yol açabileceği belirtiliyor.