Sivas Katliamı, toplumsal ayrıştırma ve kutuplaşmanın nasıl sonuçlar yarattığının acı bir örneğidir. Laikliğe, aydınlanmaya ve insanlığın güzel taraflarına düşman karanlık beyinlerin gerçekleştirdiği ve sadece Türkiye tarihine değil insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen ve benzerlerine orta çağ dönemlerinde rastlanılan bu katliamının hukuki süreci de ne yazık ki en az bu katliam kadar yüreklerimizi yakmıştır.  Bugün bile Madımak’ta yaşananlar ülkemizin ortak acısı olarak ilk günkü tazeliğini ve yerini korumaktadır.

Aynı acıların bu topraklarda bir daha yaşanmaması için tüm siyasetçiler başta olmak üzere hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. 
Geçmişi değiştirmek mümkün değildir ama birlik ve beraberlik içinde huzurlu ve mutlu bir gelecek kurmak bizim elimizdedir. Yaşadığımız büyük acılardan ders alarak, hepimizin Türkiye'sini yeniden inşa etmek de hepimize düşen en önemli görevdir. 
Bu duygu ve düşüncelerle Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren tüm canları rahmet ile anıyor, tüm karanlık beyinleri lanetliyorum. 
Madımak’ı unutmadık, unutturmayacağız!