CHP İl Başkan Yardımcısı Battal Uyar, yaptığı yazılı açıklamada, "Korona virüs nedeniyle zor günler yaşadığımız bu süreçten çocuklarımızın eğitim yaşamı da olumsuz etkilendi. Eğitim boşluğu uzaktan eğitim yöntemleri ile giderilmeye çalışılıyor. Zor koşullarda hazırlanan sistemdeki bazı eksikliklerin olması doğaldır. Ancak bazı uygulamaların iyi niyetle yapıldığından kuşku duymaktayız. Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile başlatılan uzaktan eğitime erişimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yeni televizyon kanalları vasıtasıyla verilen ders programları zaman zaman siyasi propagandaya dönüşüyor. Öğrenciler derslerin akış hızına uyum sağlayamıyor, derslerin içeriği ve anlatım şekliyle ilgili sorunlar yaşanıyor" dedi. Uyar, "İlahilerin dinletildiği programlarda, sadece dini içerikli seçmeli dersler zorunlu ders gibi verilmeye devam ediyor. İlk hafta, ders aralarında çocuklara, merhum Menderes'in idamının ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı ve kılıçla kafaların kesildiği ürkütücü animasyonlar izletildi. Ders programları ile ilgisi olmayan örtük müfredat’ tepki çekiyor. Milli eğitim yöneticileri herkesin evinde internet, çok sayıda televizyon olduğunu düşünüyor. Yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerin çocukları okul müdürlükleri, il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından,acilen belirlenmeli, internet ve televizyon kanallarına erişim olanakları sağlanmalıdır. Belirlenen dezavantajlı çocuklarımıza, planlı çalışmalarla gerekli destek sağlanmalıdır. Bu konuda bazı okul müdürlerinin kişisel çabası dışında hiçbir çalışma yapılmamaktadır. TRT’de birdenbire 10 stüdyo kurulması ve 6 kanal yaratılması “Acaba bu yıl artık okullar açılmayacak mı?” sorusunu da beraberinde getiriyor" diye konuştu. 
​Uyar, ayrıca, "Devlet okulunda ya da özel okulda okuyan öğrenciler, evlerinden internet ve televizyon aracılığıyla eğitim alırken, özel okullara kayıtlı öğrenciler ise gitmedikleri okullarının taksitlerini, servis ve yemek ücretlerini ödemeye devam ediyor. Özel okullara çocuklarını gönderen yurttaşlar şu günlerde okul taksitlerini ödemekte zorlanıyorlar. Özelde iki taraflı sorun büyüyor. İktidarın piyasacı eğitim anlayışı ile bakkal dükkânı gibi açılan çok sayıda özel okul iflas etme ve kapanma tehlikesi ile karşıya kalacak. Bu işten yine en büyük zararı özel öğretim kurumlarında çalışan binlerce eğitim emekçisi işsiz kalarak görecektir. Zaten bu günlerde bile özel öğretim kurumlarında çalışan eğitim emekçilerinin maaşlarının verilmediği ile ilgili şikayetler almaktayız. Okul kantin isletmeci esnafi ihale ile almis oduklari okul kantinlerini, 2019-2020 egitim ogretim yilinda , üç ay bile çalıştıramamış ama kira ödemeye devam ediyorlar. Sınav kalkacak yalanı ile değiştirdikleri TEOG yerine getirilen Liselere Geçiş Sistemi (LGS) nin imam hatiplere öğrenci yerleştirmekten başka bir amacı olmadığı anlaşılmıştır. Okulları nitelikli niteliksiz olarak ayıran ve toplumda sınıfsal bölünmelere neden olan bu ucube sistem kaldırılmalıdır. Üniversitelerde koronavirüs salgını dolayısıyla yüz yüze eğitim yapılmaması kararı alınırken, özel yurtlar öğrencilerden mart ayıyla birlikte kalmadıkları her ay için yüzde 30 oranında ücret talep etmeye başladı. Milli Eğitim Bakanı bir an önce öğrencilere, bir yanda da virüsle boğuşan öğrenci ailelerine ve özel yurt işletmecilerine nefes aldıracak bir çözüm bulmak zorundadır.

Uyar: "Bilim adamına yakışmayan tavırlar"

Uyar, "Eskişehir'deki üniversitelerimizde alınan "online" sınavlar yapılma kararı öğrencilerde tedirginlik yaratmaktadır. Örgün ve Açıköğretim sınavlarının uzaktan egitim yoluyla yapılması, sınavların geçerliliği ve güvenilirliğini olumsuz yönde etkileyecektir. Bilindiği gibi öğrencilerin tümü eşit koşullarda yaşamıyorlar. Birçok öğrencide bilgisayar ve internet erişimi yoktur. Anadolu Üniversitesi'nde, kurumsal kültür hiçe sayılmış, atamalarda liyakat gözeltilmemiştir, gözetilmemektedir. Bazı kendini bilmezler, yalnız kentimizin değil tüm Türkiye'nin hayranlık ve saygı duyduğu değerli hocamız, Anadolu Üniversitesi AÖF kurucu rektörü ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen'e de bir bilim adamı ile bağdaşmayan kaba tavırlarda bulunmuşlardır. Gerek uzaktan açık öğretim gerekse bilimsel üniversite yönetimi konusunda dünya çapında deneyim bilgi ve kültüre sahip olan ve kentimizin profilini sil baştan yenileyen Sayın Büyükerşen ile saygısızca dalga geçmeye kalkanlar önce kendi eğitimlerine ve akademik geçmişlerine bakmalıdırlar. Anadolu Üniversitesi, aşırı güvenlik onlemleri ile yarı açık cezaevine dönüştürülmüştür. Üniversitenin bilim ve egitimle ilgili birçok ihtiyaci varken, kurumun mali olanakları yanlış kullanılarak heder edilmektedir. Üniversite ve kentimizin saygın görünüşüne gölge düşüren bu şahıslar önce başta hukuk fakültesi olmak üzere diğer fakültelerdeki haksız hukuksuz uygulamalarına son vermeli, show yaparak degil bilim üreterek topluma hizmet etmelidir. Parti olarak  Eskişehir eğitiminin takipçisi olacağımız bilinmelidir" dedi.