Siz bakmayın şu sıralarda Yılmaz Büyükerşen'i şu "Kalabak Su damacana belası"ndan kurtarmak isteyenlerin, "I love, I love" diye bağırıp çağırmalarına...
Kalabak su damacanalarında yaşanan sıkıntı bize hem birçok konuyu öğretti hem de aslında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin Kalabak Su dağıtımı yapmayı istemediğini anlamamızı sağladı!
Efendim şimdi sanki millet Kalabak Su'ya bir şey diyormuş gibi sorunu yine "algı oluşturarak" çözmeye çalışıyor ve "I love Kalabak" diye kampanya başlatıyorlar ya...
Evet, hepimiz için "I love Kalabak"...
Evet, hepimiz çok seviyoruz Kalabak Su'yu...
Ama anlıyorum ki bazılarımızın sevgisi platonik, yani uzaktan!
Kimisi Kalabak'ı her istediğinde buluyor ve seviyor. Biz sevenler ise ancak uzaktan sevebiliyoruz, çünkü bulamıyoruz...
Ben, evimize Kalabak Su gelmediği için mahrum kalıyoruz ve diyorum ki, bu "I love" diye bağıranlar acaba bu mahrumiyetten dolayı Yılmaz Büyükerşen'i mi eleştiriyor?
Neyse dalmayayım şimdi "gündem değiştirme" faaliyetlerine!..
Şu ünlü Kalabak'taki damacana sorunu patlak verince Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in resmi danışmanı Kemal Aydoğmuş bir yazı yazdı. Yazısında, aşağı yukarı, "Türkiye'de hiçbir belediye içme suyunu kilometrelerce öteden getirip damacanalara doldurup kapınıza kadar getirmiyor" diyerek adeta bizlere "Şükredin" dedi...
Biz de bu yazıdan anladık ki...
Yılmaz Büyükerşen yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi aslında hiç de memnun değil bu Kalabak Su dağıtımını yapma işinden...
ESKİ bu işten yılda neredeyse 100 milyon lira kazanıyor...
Büyükşehir Belediyesi birçok yatırımını buradan kazanılan para ile yapıyor...
Ama gördük ki, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bir sıkıntıyla karşılaşınca bize hemen sopayı göstermeyi tercih ediyor: "Yapmayız haaa, zaten başka da yapan yok ki..."

***

Meslektaşım Mustafa Yıldırım'ın geçen hafta yazdığı bir yazıdan öğrendik ki, Eskişehirspor'un eski başkanlarından Sinan Özeçoğlu, Eskişehirspor'un borçlarını ödemenin bir yolunu bulmuş ve transfer tahtasını açtırmak için çalışıyormuş...
Mustafa Yıldırım, sağ olsun, eleştirmiş Sinan Özeçoğlu'nu, "Mevcut yönetimin motivasyonunu bozuyor bu çalışmalar" diye. Sonra kendisini arayan Başkan Mustafa Akgören de benzer şeyler söylemiş, ama eklemiş: "Böyle bir gelişme olursa tabii ki gerekeni yaparız..."
Ne demek bu...
Sinan Özeçoğlu gelip "Ben borçları ödüyor ve transfer tahtasını açıyorum" derse, mevcut yönetim hemen kongre kararı alacak ve Özeçoğlu yeniden başkan olacak...
Daha önce birkaç kez yazmıştım...
Bugüne kadar görev başındayken, görevi bırakması için küfretmediğimiz neredeyse hiçbir başkan olmadı, ancak bir tek Sinan Özeçoğlu'na, "Neden görevi bıraktın" diye kızdık ve hatta küfrettik...
Yani Eskişehirspor camiasının tadı damağında kaldı Sinan Özeçoğlu'nun başkanlığında...
Arayıp "Doğru mu bu söylentiler" diyebilirdim, ancak özellikle aramadım kendisini. Çünkü böyle bir çalışma yürütüyorsa bunun kamuoyuna reklam edilmesini istemez zaten...
Ancak ben, "Keşke yapsa böyle bir şey" diyorum...
Ve ana konuya geliyorum!

***

Madem Büyükşehir Belediyesi yetkilileri Kalabak Su dağıtım işinden yılmış...
Madem Kalabak Su'yu seviyoruz...
Eeee...
Eskişehirspor ve Sinan Özeçoğlu'nu da seviyoruz...
Sinan Özeçoğlu'nu sever ve güvenir Başkan Yılmaz Büyükerşen, öyle değil mi?
Eskişehirspor'u da herkes seviyor...
Kalabak'ı da herkes seviyor...
O zaman diyorum, hem Yılmaz Büyükerşen'i hem de Eskişehirspor'u kurtaracak bir formül var...
Sinan Özeçoğlu hemen, derhal, ivedilikle bir şirket kursun. Büyükşehir Belediyesi bu şirkete Kalabak Su dağıtım işini, "kazancın tamamı Eskişehirspor'a aktarılma" şartıyla versin...
Sinan Özeçoğlu yeniden Eskişehirspor Başkanı olsun...
Hem transferi açsın hem de Eskişehirspor'un şirketleşmesi için çalışmaları yürütsün...
Eskişehirspor şampiyon olsun...
Nasıl formül...
Büyükşehir Belediyesi kendisine yük olan Kalabak Su dağıtım işinden kurtuluyor, bizler artık 'hesap sorabileceğimiz' bir firmaya kavuşuyoruz. Su bulamazsak para kaybedecek olan şirket suyun bulunması, damacanaların sıhhatli olması için insan üstü çaba gösteriyor. Sonra Eskişehirspor sürekli bir gelire kavuştuğu için ardı ardına şampiyonluklar kazanıyor...
Takımımızın formasında Kalabak Su yazısı, Avrupa'nın dört bir yanında okunuyor...
Bir taşla 74 kuş!
Görüyorsunuz...
Fikir üstüne fikir veriyoruz...
Ama hâlâ yaranamıyoruz...
Ben daha size ne yapayım kardeşim!