Yusuf Sadık, aile büyüklerinin de yönlendirmesiyle imkansızlıklar içerisinde eğitimini tamamlayarak öğretmenlik hayatına adım attı. 66 yıl önce mezun olduğu okulun ardından öğretmenlik mesleğine adım atan Sadık, köy çocuklarının okullaşması, eğitim öğretim hayatına girmesi için çaba gösterdi ve mezun ettiği öğrencilerinin birçoğu öğretmen oldu.

Yöneticilik hayatının son 14 yılında Gümüşhane, Eskişehir, Tunceli, Siirt, Bingöl ve Ağrı’da İl Milli Eğitim Müdürü olarak görev yaptı. Gümüşhane Meslek Yüksekokulu’nun kurucu müdürlüğünü de yapan Sadık, 1998 yılında 41 yıllık meslek hayatını sonlandırarak emekli oldu.

“Bir insanın işi olmalı bir de uğraşı olmalı” sözünü kendisine ilke edinen ve emekliğinin ardından kendisini müzik aletleri yapımına veren Sadık, Karadeniz kemençesi ve kemançe yapımının yanı sıra mandolin, cümbüş ve ud da çalıyor.

Emekli olduktan sonra kentin köklü gazetelerinden Demokrat Gümüşhane Gazetesinde 20 yıl boyunca köşe yazıları yazan ve yöneticilik yaparak gazeteciliğe adım atan Sadık, bir süre Gümüşhane Gazeteciler Cemiyetinin başkanlığını da yaparak cemiyetin kurumsallaşması noktasında önemli işlere imza attı.

Bugüne kadar kaleme aldığı köşe yazılarını insanlığın hizmetine sunmak için kitaplaştırmaya karar veren ve elindeki arşivlerden, notlardan toparlayarak 4 kitabı okuyucusuyla buluşturan Sadık, “Öğretmenlerin eseri öğrencilerin üzerinde oluşturduğu sevgidir. Ben en son 5-8 Haziran tarihlerinde İstanbul’da 40 yıl önceki öğrencim geldi ve karşılaştık. İnsan mutluluktan uçuyor bu durumlarda. Onun verdiği haz ve geriye dönük o günleri hatırlamak olağanüstü insanlık duygusu geliştiriyor ve olumlu düşünmenin yolunu açıyor” dedi.

Tüm gençlere özellikle yetinme duygusunu yenmeyi tavsiye eden Sadık, “Okul bitiren gençlerle konuşurken ilerisini düşünmedikleri görüyorum. Sığınılacak en büyük limanın okumak olduğunu bilerek doğru yorum yapmaları için okumalarını tavsiye ediyorum. Bütün kapıları açılan anahtar bilimdir, bilimin de adresi okumaktır ve bu da kitaptan öğrenilir. İnsanların hayatta bir işe yaramalarını düşünen insanlardanım. Bu dünyadan giderken öğretmense memleketime öğretmenlik yapabildim demeli, bir varlıklı insan ben memleketimin insanlarına şunları hizmetine sundum diyebilmeli. İnsanlığa hizmeti olmayanların ölmeye hakları yoktur diyorum” diye konuştu.