Eskişehir’de 20 Haziran 2021 günü Erenköy Mahallesi Denk Sokak'ta bi ceset bulunmuş ve cesedin Gökhan Altay’a ait olduğu belirlenmişti. Olay yerine gelen polisler olayı şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçmişti. 11 ay boyunca yürütülen çalışmalar sonucunda Gökhan Altay’ın ölümüyle ilgisi bulunduğu düşünülen eşi Esra Altay’ın sorgu esnasında eşini öldürdüğünü itiraf ettiği öğrenilmişti.

2022 yılının Mayıs ayından beri cezaevinde olan Esra Altay bugün hakim karşısına çıktı. Dava Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Esra Altay’ın tutuksuz yargılanan annesi Dursiye D. ile babası Kahraman D. duruşmaya katılım sağladı.

Emniyetteki ifademi tehdit ve baskı altında verdim diyen Esra Altay, “Annem beni çocuğumla ve evsiz bırakmakla tehdit etti. Bu tehditlerin sebebi de annemi olay günü kapıdan çıkarken görmemdir. Salonda çocuğumla birlikte uyuyordum. Silah sesi ile uyandım. Sonra yatakta yatan eşime baktığımda kafasından kanlar akarken gördüm. Üst katta oturan babamı arayıp çağırdım. Annemle babam birlikte geldi. Babam bana ‘Ne oldu?’ diye sordu, ben de . ‘Bilmiyorum’ dedim. Koridorda dururken annem bana ‘İntihar etti diyeceksin’ dedi. Erkek kardeşlerimin eşlerinin altınları annemlerin evinde duruyordu. Zaman zaman bu altınlarda azalma olduğu yönünde konuşmalar oluyordu. Altınlar azaldığı için babam hocaya gitmiş. Hoca babama, ‘Evin içinde olan fakat kan bağı olmayan kişilerden şüphelenin’ demiş. Ben bunu olaydan sonra öğrendim. Olaydan yaklaşık 10 gün sonra kendi evime gidebildim. O zamana kadar annemle hiç yalnız kalmamıştık. Eve gittiğimde annemle yalnız kaldık. Annem altın meselesini açarak, babamın hocaya gittiğinden bahsetti. Daha sonra bana ‘Hak etti Esra. Hoca evin içinde olan fakat kan bağı olmayan kişilerden şüphelenin dedi. Yapacak bir şey yok, kapandı gitti’ dedi. Altınların ortadan kaybolmasıyla ilgili daha önce yengemden de şüphelenmişlerdi. Hatta abim eşini dövmüştü. Altınların azalmasından bir süre sonra eşim araba almıştı. Bu aracı almak için de kredi çekmişti. Ailem bu aracın kaybolan altınlarla alındığını düşündü. Annem eşimin ölümü için hak etti dediğinden dolayı bende ‘Neden yaptınız? Eşim böyle bir şey yapmaz. Biz o arabayı kredi çekerek almıştık’ dedim. Daha sonra konu kapandı. Bizi ifade için karakola götürecekleri zaman annem bana ‘Bizi yakma, yakacaksan kendini yak’ dedi. Polisler yanımızda olduğu için bu kadar konuşabildi. Ailem beni her zaman çocuğumla tehdit etti. Ben tutuklandıktan sonra görüşlerde çocuğumu getirmiyorlardı. Ben savcılıkta ifade verdikten sonra çocuğumu getirdiler. Annem çocuğumu bana göstererek ‘Bunu hiç mi düşünmüyorsun Esra. İlla ölmesini mi istiyorsun’ dedi. Görüşlere geldiklerinde sürekli çocuğumla beni tehdit ediyorlardı. Benim onlara ve çocuğuma olan zaafımı kullandılar. En son görüşte erkek kardeşim geldi. ‘Annemin babamın selamı var. Emniyetteki gibi bir ifade verecekmişsin. Sonu kötü bitermiş’ diyerek tehdit etti. Elimi bile sürmediğim bir silahla eşimi öldürdüğüm gerekçesiyle yargılanıyorum. Tahliyemi istiyorum”dedi.

Anne ve baba kızlarının suçlamalarını reddetti. Baba Kahraman D., “Esra’ya yardım etmedim. Onu da evlatlıktan reddediyorum. Evlat değil canavar yetiştirmişim” dedi.

Mahkeme heyeti sanık Esra Altay’ın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar Kahraman D. ile Dursiye D. hakkındaki adli kontrolün kaldırılmasına karar verdi. Heyet, duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi.

Mahkeme heyeti sanık Esra Altay’ın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar Kahraman D. ile Dursiye D. hakkındaki adli kontrolün kaldırılmasına karar verdi. Heyet, duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi.