Eskişehir’de 2019 yılında hukuk fakültesini bitirerek avukatlık ruhsatını alan, ancak mesleğini yapmak yerine çobanlığı tercih eden 28 yaşındaki Kadir Çelik, merada yaşanan su sıkıntısı nedeniyle çok sevdiği işini bırakıyor.

Merada çeşmenin kuruması nedeniyle zor günler geçirdiğini ve yetkililerin de sorununa çözüm bulmak yerine, ‘hayvancılığı bırak’ dediğini belirten çoban avukat Çelik, 230 küçükbaş hayvanının tamamını satılığa çıkarttı.

Eskişehir Seyitgazi ilçesinde asıl mesleği olan avukatlık yerine hayvan yetiştiriciliği ve aynı zamanda çobanlığını yapan Kadir Çelik, merada yaşadığı su sıkıntısı nedeniyle hayvancılığı bırakma kararı aldı.

HUKUK FAKÜLTESİNİ BİTİRDİ, ÇOBANLIĞI TERCİH ETTİ

Eskişehir Seyitgazi ilçesinde yaşayan Kadir Çelik, babasının hayalini gerçekleştirmek için 2013 yılında girdiği üniversite sınavında, Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı.

Eskişehir'de 2019 yılında stajını bitirip avukatlık ruhsatını alan Kadir Çelik, avukatlık mesleğini yapmak yerine hayvan yetiştiriciliğine başladı.

Hayvanları çok seven ve tercihini çobanlıktan yana yapan Kadir Çelik, Yörük olduğunu, sevdiği şeyin peşinde koşmak isterken önüne engeller çıkartıldığını ifade etti.

Sosyal medyada da 'çoban avukat' ismini kullanan Kadir Çelik, merada yaşanan su sıkıntısı nedeniyle çok sevdiği hayvan yetiştiriciliğini bırakma kararı aldığını açıkladı.

MERADA SULAR KURUDU

Sorununa çözüm bulmak için gittiği ilçe belediyesi, kaymakamlık ve tarım ilçe müdürlüğündeki kişilerden olumlu yanıt almadığı gibi ‘Hayvancılığı bırak o zaman’ şeklindeki tavsiyelerin ise kendisini bu meslekten iyice soğuttuğunu ifade etti.

Kadir Çelik, "Susuz geçen 1 yıl içinde emeklerimizin karşılığını alamamayı geçtim, yaşamasını sağlayamadığımız hayatlar oldu. Ölüm elbet olur ama bu kadarını hiç yaşamamıştık. Kaymakamlıkta derdimi anlattığımda yazı işleri müdürü kendiniz sondaj atıp çeşme yaptırın demişti. Maliyeti muhtemelen o çalışanın 1 yıllık maaşından fazla ama işte ancak çözüm önerisi bu oldu. Koyunları durgun su olan bir göletten suluyoruz. İnanın kimse köpeğine bile o suyu içirmek istemezken biz gebe koyunları o sudan içirmek zorunda kaldık ve düşük yapan birçok koyunumuz oldu. Satmayıp ne yapabiliriz” dedi.

HAYVANLARINI SATILIĞA ÇIKARDI

Merada yaşanan su sıkıntısı nedeniyle 230 küçükbaş hayvanını satılığa çıkardığını sosyal medya hesabından duyuran Kadir Çelik şunları söyledi:

“Koyunları satma konusunda hala aynı fikirdeyim, satacağım. Çünkü çok fazla ölüm oldu, emeklerimizin çoğu boşa gitti. Ne hevesimiz kaldı ne de umudumuz. Mesele para değil, emeğin karşılığını alabilmek. Ben avukatlığı bırakıp geldim. Yörüğüz, özümüzde var sevdiğimiz şeyin peşinde koşalım dedik. Ama sadece bu işi yaparak ek gelir olmadan çarkı çevirmek imkansız oldu. Sürümün tamamını satıyorum. Almak isteyenler mesaj atabilir. 230 Anadolu merinos var. Merada çeşme kurudu. Belediye kaymakam tarım ilçe ve diğer kurumların hiçbirisinin umurunda olmadı. Hatta hayvancılığı bırakın bile dediler. Bakın bizim öyle şatafatlı bir yaşam istediğimiz falan yok. Yüzlerce dönüm arazimiz falan da yok. Hayvanlarımızı dağlarda otlatır, oradaki çeşmeden sular döneriz. Biz bu mesleği kendimiz ailecek yapıyoruz, çoban falan da çalıştırmıyoruz. Çamurdan da tezekten de çekincemiz yok.”

“MEVLÜT AĞA BIRAKMIŞ, BİR GARİP YÖRÜK ÇOBAN NASIL DAYANSIN”

Et fiyatlarında yaşanan artışa da değinerek hayvancılık yapanların tek tek mesleği bıraktığına da dikkat çeken Çelik, "Et fiyatları uçtu da bu üreticiler neden kazanmıyor diye sorarlar. Ben söyleyeyim, yokluktan. Birkaç ay evvel etin kilosu 150-200 liraydı, 35-40 kilo koyun ise 1000 lira. Hayvan yetiştiricileri yem alamadı. Yem olmuş 300 küsur lira. Yem alamayınca hayvanlarını yok parasına satmak zorunda kaldı. Kasabada yüzlerce dönüm arazisi olan Mevlüt ağa var. O bile bıraktı hayvancılığı. 'Bunların giderine yetişilmiyor yeğenim’ derdi. Koca Mevlüt ağa bırakmış, bir garip yörük çoban nasıl dayansın? Artık bu işi büyük şirketler yapıyor. Tonlarca yem stokları var, onlara dokunmaz fiyat artışı. Piyasaya da hakim oluyorlar. Ama bunun önüne geçilmezse küçük üretici yaşatılmazsa ne olur bilmiyorum. Para göndermek isteyen, koyun vermek isteyen, çiftliğini kullanmam için arayan nice insan oldu. Sağolsunlar. Ama biz bunları kabul edemeyiz. Ben sürüyü satıp avukatlığa dönerim de sadece bu işle uğraşanlar ne yapar? Köylerde üretim durursa bu ülke ne yapacak bilemiyorum. Türk tarım ve hayvancılığı, her sektörün başına gelen şey gibi yok edilmeye çalışılıyor. İnadına üreteceğiz demek isterdik ama sermayesi olmayan bırakıyor. Giderken de haklı olarak gidiyor. Bakalım nereye varacak bu gitmeler” şeklinde konuştu.