20’li yaşlardan bu yana her türlü elektronik cihazı tamir edebilen 72 yaşındaki Osman Palaz, üniversite öğrencilerinin arızalı cihazlarını severek ve ücretsiz şekilde tamir ediyor.

Hayatta en önemli şeyin insanlara yardımcı olmak ve teşekkürlerini duymak olduğunu söyleyen Palaz, şunları söyledi:

“Elektrik elektronik işini 50 senedir yapıyorum, yaşım 72 oldu. 20 yaşından beri elektrikçilik yapıyorum. Eskişehir'de, yurt dışında çok yerde çalıştım. 4-5 senedir de buradayım. Esnaf Sarayı yakın olduğu için yürüyen merdiven arızalarına ben bakıyorum, başka bakan kimse yok. Burada da eşin, dostun, komşuların arızalanmış, kimsenin yapmadığı parçaları getiriyorlar ben burada onları birleştiriyorum. Gelen öğrenciler oluyor. Öğrencilere zaten yardım maksadıyla yapıyorum. Onları çok seviyorum. Kız öğrenciler saç kurutma makinelerini getiriyor. Öğrencilerin işlerini ücretsiz tamir ediyorum. Burada konu komşunun yapılamayan işlerini, fakir fukaranın alamadığı malzemeleri parçalarla birleştiriyoruz. Yeniymiş gibi yapıyoruz. Amacımız para kazanmak değil, hizmet etmek. Bir Allah razı olsun desinler diye.

Bazı eleman eksikliklerinde beni çağırıyorlardı. Bazı tanıdık servisler sıkışıyorlardı, onlara yardım edince bu iş böyle ilerledi. Servislere ütü, saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, su ısıtıcıları, banyo şofbenleri geliyordu. Bunları tamir ederken arkadaşlara yardım ettim. Amcamın oğlundan elektroniği çok iyi öğrendim. Çocukluğumda ilk öğrendiğim elektronik. 1970'lerde eski radyolardan mahalleye şarkı yayını yapıyordu. Ondan elektroniğin bazı şeylerini öğrendim. Öğrendiklerim heba olmasın, hizmette kullanayım dedim. Hem kendimi eğlendiriyorum hem de eşe dosta hizmet ediyorum. Bilhassa öğrencilere hizmet etmeyi çok seviyorum. Öğrenciler Osman Amca diyerek geliyor. Çoğuyla dost olduk, muhabbete geliyorlar.

Yeni çıkan ses bombaları arızası çok fazla geliyor. Onlar fabrikasyon yapımı ama parçaları birbiriyle değiştirerek hallediyoruz. Nostaljik radyoları da getiriyorlar. Orijinalliğini bozmadan içine ne yaparsan yap diyorlar. Eski radyoya yeni kart takıyorum, cihazı çalıştırıyorum. Eski teypleri, büyük müzik setlerinin tamirini Pazar gününü ayırıyorum. Çünkü bir iş yaparken başkası kurcalamasın diye kafam rahatken onları tamir ediyorum. Gramofon, pick-up bile geldi, tamir ettim. Tamir ederken cihaz atılmasın, yaptıramamışlar, son çare bana gelmişler diye düşünerek ben ne yapıp edip parçasını muhakkak buluyorum. Gerekirse parça için İstanbul'a gidiyorum. Hatıra olarak gönülleri hoş olsun diyorum, çalıştırıyorum. Dedesi veya her kimse arkasından bir Fatiha okusun niyetiyle tamir ediyorum.

Elektrikçi olarak gençler biraz var ama onlar da azaldı. Bu işlerde çırak yetişmiyor. Benim dükkâna kaç tane çırak geldi parasından çok sabredemiyorlar. Abi bunla uğraşılır mı diyor bırakıp kaçıyor. Bu işi bilsinler, yetişsinler isterim. Bu makine kaç yere gitmiş, sökümünü dahi yapamamışlar. Bir aydır bende. Söktüm, tamirini bitirdim, toplayacağım. Şimdi teknoloji çağı artık bunlarla kimse uğraşmıyor. Yeni teknoloji tabii ki şart. Bizim yeni teknolojiye ayak uydurmamız için ömrümüz yetmez.”