Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bulunan Nadir Toprak Elementleri (NTE) rezervlerinin başka ülkelere devredileceği yönündeki iddialara ilişkin açıklama yapan AK Parti Eskişehir Milletvekili ve önceki dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.

AK Parti İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Dönmez, ‘’herhangi bir kaynak devri söz konusu değildir. O saha yıllardır Eti Maden'in geliştirdiği bir sahadır. Eti Maden nasıl Kırka'da bor madenini çıkartıp işletiyorsa, inşallah Beylikova'da da kuracağı tesisle bu elementleri işletme hakkına sahip olacaktır.’’ dedi.

Ak Part Milletvekili Fatih Dönemez Ve Il Başkanı Gürhan Albayrak

“Milli Maden Politikası Somut Sonuçlarını Veriyor”

Fatih Dönmez, Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında uzun süredir yürütülen çalışmaların sonuçlarının alınmaya başlandığını vurgulayarak, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan katma değerli üretim ve milli maden politikası bugün artık somut sonuçlarını vermektedir” ifadelerini kullandı.

Beylikova’daki rezervin 2022 yılında Çin’in ardından dünyanın ikinci en büyük nadir toprak elementi sahası olarak duyurulduğunu hatırlatan Dönmez, “Sahada 694 milyon ton kaynak ve 12,5 milyon ton nadir toprak oksidi tespit edilmiştir” dedi.

“Pilot Tesis Yerli Mühendislik İmkanlarıyla Geliştirildi”

Beylikova’daki keşfin ardından pilot tesis kurulduğunu belirten Dönmez, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle 18 Nisan 2023 yılında da tesisin açılışını yaptık. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmada, ‘Bu tesis Türkiye'yi nadir toprak elementleri üretiminde dünya ligine taşıyacak bir tesistir' diyerek aslında projeyle ilgili vizyonunu da ortaya koymuştu. Bu pilot tesis tamamen yerli mühendislik imkanlarıyla geliştirildi. Şu anda bu tesis çalışıyor ve bin 200 ton cevher işleme kapasitesine ulaşmış durumda." ifadelerini kullandı.

Eskişehir’de Zabıta Ekipleri O Noktaları Tek Tek Denetledi!
Eskişehir’de Zabıta Ekipleri O Noktaları Tek Tek Denetledi!
İçeriği Görüntüle

Planlanan endüstriyel tesisin tamamlanmasıyla birlikte yıllık 570 bin ton cevher işleneceğini ve 10 bin ton nadir toprak oksidinin üretileceğini ifade eden Dönmez, ‘’Bu tesis hayata geçtiğinde artık dünyada ilk beşe girmiş olacağız, nadir toprak elementleriyle ilgili olarak. Özellikle bazı kritik teknolojilerde kullanılan elementler, yani ham maddeler bunlara bağlı. Dünyanın her yerinde de yok maalesef. Asya'da, Çin'de bulunduğunu söyledim. Güney Amerika'da var, Ukrayna'da da duyuruldu, Afrika'da bazı ülkelerde var, Avustralya'da var. Öyle olunca da bu teknolojiye sahip ülkelerin, yani bu cevheri zenginleştiren teknoloji sahibi ülkelerin sayısı da maalesef sınırlı" dedi.

“Herhangi Bir Kaynak Devri Söz Konusu Değildir”

Dönmez, son günlerde gündeme gelen “Beylikova sahasının ABD’ye devredileceği” iddialarına da yanıt vererek, “Cumhurbaşkanımız da bu konuyu açıkça ifade etti. ‘Beylikova’daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla söz konusu değildir.’ Yapılan görüşmeler yalnızca teknoloji iş birliği kapsamındadır” dedi.

“Muhalefetin Yaklaşımı İyi Niyetli Değil”

Beylikova sahasıyla ilgili geçmişte yapılan itirazlara değinen Dönmez, ‘’Eskişehir Büyükşehir Belediyesi 2021 yılında ÇED olumlu kararına iptal davası açtı. Aslında bu bir çelişkiyi de ortaya koyuyor. Bugün ‘niçin yapılmıyor' diye iddia edenler dönüp o tarihteki bu itirazlarına bakması gerekiyor. Bunun iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını da ifade etmek istiyorum.’’ diye konuştu.

Türkiye Teknoloji Üreticisi Olacak

Nadir toprak elementlerinin savunma, havacılık, uzay sanayi ve yüksek teknoloji sektörlerinde kritik öneme sahip olduğuna dikkat çeken Dönmez, ‘’Bizim de özellikle milli teknoloji hamlesi kapsamında bir sıçrama yapabilmemiz için bu tür elementleri kendi ülkemizde üretim sanayimizin hizmetine sunmamız son derece stratejik bir konudur eve sadece teknolojiyi kullanan değil, üreten bir ülke olma yolunda da bu vizyonu sonuna kadar destekliyoruz" dedi.

Dönmez açıklamasında ayrıca, "Eskişehir'i bu anlamda artık sadece bir maden sahası olarak görmüyoruz, Türkiye'nin teknoloji yüzyılı vizyonunun merkezlerinden birisi olarak görüyoruz. Biz kaynaklarımızı milletimiz için işletiyoruz. Ne dışa bağımlıyız ne de kimsenin lütfuna muhtacız diyoruz. Türkiye, kendi teknolojisini kendi topraklarından çıkartma imkanına sahiptir diyoruz" ifadelerine yer verdi.

ÇED Süreci Çevreye Olumsuz Etki Göstermedi

Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci hakkında da konuşan Dönmez, ‘’ÇED süreçlerine gelince, aslında ÇED ‘Çevresel Etki Değerlendirme' raporu demektir. Eğer siz bir endüstriyel faaliyet yapacaksanız veya bir madencilik faaliyeti yapacaksanız, oradaki faaliyetten dolayı toprakta, suda ya da havada olumsuz etkileri olma ihtimali varsa buna ilişkin tedbirlerin alınmasına dair bir rapor düzenlenir. Zaten Eti Maden de ÇED raporunda bunları detaylı bir şekilde işlemiş, Çevre Bakanlığı'na vermiş, onlar da onaylamış. ÇED'e yapılan itiraz da reddedilmiş. Bu neyi gösteriyor? Buradaki yapılacak madencilik faaliyetinin çevreye olumsuz bir etkisi olmayacağını. Örnek olarak söyleyeyim, Kırka'da yıllardır kırk yılı aşkın süredir madencilik faaliyeti yapıyor.’’ dedi.

Milletvekili Dönmez ayrıca, ‘’Eti Maden. Hiçbir olumsuz etki yaşadık mı? Yaşamadık. Burada da konunun önemine binaen ifade ediyorum; orada çıkartılacak ürünlerin eğer bir atık oluşturulması söz konusuysa, o atıkların nasıl değerlendirileceği, nerede depolanacağı ilgili çevre mevzuatına uygun olarak yapılacaktır. Burada kimsenin endişe etmesine gerek olmadığını ifade etmek isterim. Faaliyet başladığında da zaten Çevre Genel Müdürlüğü, ÇED Genel Müdürlüğü gelip orada zaman zaman denetlemeler yapacaktır." ifadelerini kullandı.