12 Eylül askeri darbesinde 19 yaşında tutuklanan ve 9 yıl cezaevinde kalan Hürriyet Gül, yaşadığı ağır işkenceleri ve o dönemin atmosferini anlattı. “Biz ‘Allah’ dedikçe onlar ‘gelsin sizi kurtarsın’ dedi” sözleriyle hafızalardan silinmeyen travmaları dile getirdi.

Sivas’ta yaşayan 64 yaşındaki Hürriyet Gül, 12 Eylül askeri darbesi sırasında 19 yaşında girdiği cezaevinden 28 yaşında çıktı. Yıllar süren tutukluluğu boyunca gördüğü işkenceleri anlatan Gül, “O gün bir neslin yok edildiği bir eylem yapıldı. 12 Eylül denince biz vatan evlatlarının işkencelerle çürütüldüğü, idam sehpalarına gönderilip asıldığı, bir kısmının dövülerek öldürüldüğü... özel yetiştirilmiş kişiler tarafından işkence edilen... hayatlarını idame etmekte zorlandıkları bir eylemdi” dedi.

Eskişehir’deki Olayla Suçlandı

Hayatı boyunca Eskişehir’e hiç gelmediğini ifade eden Gül, 3 tane cinayeti üzerine yıktıklarını ve 16 gün boyunca askıda bıraktıklarını aktardı. Cezaevinde yaşadıklarını anlatan Gül, “Filistin askılarında asıldık, falakalara yatırıldık, vücudumuza elektrik verdiler, ailemizin namusuyla tehdit edildik. Hepsini bize yaşattılar” diyerek gördüğü fiziksel ve psikolojik işkenceleri aktardı.

Biz Allah Dedikçe Gelsin Sizi Kurtarsın Dediler

BBP’nin merhum genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte cezaevinde kaldığını belirten Gül, “Gördüğümüz işkencelerin haddi hesabı yok. Vücudumuzun farklı uzuvlarına elektrik verdiler... Biz 'Allah' diye feryat ederken 'o gelsin de sizi kurtarsın' demeleriydi. 'Allah' diyen bir insana, 'Allah nerede gelsin de seni kutrasın' diyen sözde devlet görevlileri vardı” ifadelerini kullandı.

Eskişehir’de Birlik Beraberlik Platformu Kuruldu!
Eskişehir’de Birlik Beraberlik Platformu Kuruldu!
İçeriği Görüntüle

Hürriyet Gül

Namaz Kılarken Öldürüldü

Cezaevinde arkadaşlarının da ağır işkenceler sonucu yaşamlarını yitirdiğini belirten Gül, “Namık Kalender, cezaevinde namaz kılarken kafasına değnekle vurularak beyin kanaması geçirtildi ve öldü. Ben teravih namazını kılarken ağzıma yine değnekle vuruldu ve ağzımda dişim kalmadı, hepsi kırıldı” dedi.

İşkence sırasında kırılan kemiklerinin tedavi edilmediğini aktaran Gül, “Köprücük kemiğimi kırdılar ve doktora götürmediler, kendiliğinden eğri bir şekilde tuttu. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte muhabbetini yapıyorduk 'bizim buradan çıktıktan sonra çocuğumuz olacak mı' diyorduk” sözleriyle cezaevindeki çaresizliklerini dile getirdi.

Solcular Muhsin Yazıcıoğlu’nu Alkışladı

Muhsin Yazıcıoğlu ile cezaevinde yaşadığı bir anıyı paylaşan Gül, 1978 yılında kendilerini Sivas Kapalı Cezaevi'ne aldıklarını ifade etti. Burada yaşadıkları bir anıyı aktaran Gül, ‘’sol görüşlü arkadaşlarımız bağırıp çağırıp küfürler ediyorlardı. Muhsin abi de 'bu arkadaşlarla bir görüşelim uyaralım' dedi. Biz de 'abi onlar ayrı yerde biz ayrı yerdeyiz idare izin vermez' dedik. Uzun uğraşlar sonucu o izni aldık ve onların bulunduğu alana gittiğimizde, Muhsin abi bir bardak çay istedi arkadaşlardan ve birisi çayı getirdi. O çayı havaya kaldırdı ve 'arkadaşlar bize bir bardak çay içme fırsatı vermediler, aynı masa etrafında oturup bir bardak çay içemedik' dedi. 'Bu Siyonistlerin oyunu, biz hepimiz biriz' dedi ve çıkarken hep birlikte bizi alkışladılar, 'Başkan Muhsin' diyerek bizi uğurladılar. O günkü Muhsin Başkanla yaşadıklarım beni çok etkilemişti." dedi.