Hatay’da yaşayan Adem Çöllü de, Kırıkhan İlçesi’nde bulunan evinin yıkılması sonucu ailesiyle birlikte göçük altında kaldı. Enkazdan eşiyle birlikte kendi imkanlarıyla çıktıklarını fakat 21 ve 12 yaşlarındaki 2 kızın çıkamadığını söyleyen Adem Çöllü, yaşadıkları korku dolu anları anlattı.

Eşiyle birlikte enkazdan çıktıktan sonra yardım için çevrede koşturduklarını fakat ortalıkta adeta can pazarı olduğunu belirten Adem Çöllü, bir süre sonra kurtarma ekiplerinin bölgeye geldiğini söyledi. Enkaz altında kalan Marmara Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Hatice Kübra’yı ve 12 yaşındaki Sevcan Nur’u kendi imkanlarıyla kurtaramadığını söyleyen Adem Çöllü, gözyaşlarına boğuldu. Arama kurtarma ekiplerinin çalışması sonucu molozların kaldırılmasıyla kızlarının cansız bedenleriyle karşılaştığını söyleyen acılı baba, “Büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış” dedi.

Enkazdan eşiyle birlikte yaralı halde çıktıktan sonra kızlarını kurtarmak için çaba gösterdiğini ancak kurtarma ekipleri gelmeden başarılı olamadığını belirten Adem Çöllü, “Deprem olduğunda enkaz altında kaldık. İki kızım vefat etti. Kübra kızım İstanbul Marmara Üniversitesinde okuyordu. Küçük kızım 12 yaşındaydı, meleğim benim. Eşimizle ikimiz enkaz altından kendi imkânlarımızla çıktık. Çıktığımızda çok yaralıydık. Eşimin çıktığında kafasından ağır yaralıydı. Benim de vücudumda çeşitli yaralar bulunuyordu. Yağmurda bir sağa bir sola koştuk ve imdat diye bağırdık. O an herkes kendi başının çaresiyle ilgileniyordu. Kimse yardım edecek durumda değildi. Daha sonra eşimle çıktığımız delikten çocuklarıma seslendim. Seslendiğimde sesi geliyordu. ‘Baba ayağım sıkıştı, çıkaramıyorum’ diyordu. ‘Tamam babam çıkartacağız merak etme’ dedim. Maalesef olmadı çıkaramadık. Daha sonra akut ekipleri geldi. Tepeden kırıcı aletle enkazı açtılar. Çocuklarımı çıkardılar ama çıkan cesetleriydi” dedi.

Arama kurtarma ekiplerince molozların kaldırılmasının ardından kızlarının cansız bedenine ulaştıklarını, büyük kızının küçük kızını korumak için sarıldığı halde bulduklarını söyleyen acılı baba, gözyaşları içinde “Deprem olduğunda aynı odadaydık çocuklarımla beraber. Çocuklara köşelere kaçın dedim. Çocuklar odanın bir köşesine gitti, biz eşimizle diğer köşeye gittik. Ben kendim çekyatın altına girdim. O boşluğa girerken eşimi de yanıma çektim. Çocuklarıma masanın altına girin dedim. O anda gürültü hızlandı. Önümüzdeki duvar yıkıldı. Eşimin üzerine beton parçaları düştü. Binamız yıkıldığında küçük açık bir delik vardı. Kolumun kopması pahasına o delikten çıktım. Eşimle birlikte bir şekilde kendimizi dışarı attık. O esnada eşim bir tarafa koşuyor ben bir tarafa yardım bekledik. Çıktığımız deliğin önün gelip kızıma seslendim. ‘Baba buradayım, ayağım acıyor’ diyor. Enkaz kalktığında gördük üniversiteye giden büyük kızım çökmüş küçük kız kardeşini kanatlarının altına almış. Üzerine beton düşmüş ve o an beyin kanaması geçirmiş. Allah’ım onları bizden daha çok sevdi. Allah yanına aldı yavrularımı. Cennetliktir inşallah onlar” ifadelerini kullandı.

Birkaç gün önce eşiyle birlikte Eskişehir’e gelerek Doğan Aslan Bey KYK Yurdu’nda yaşamaya başlayan Adem Çöllü, şartlarının iyi olduğunu fakat acılarının taze olduğunu belirtti. Vatandaşların tek yürek olarak yaptığı yardımlarla deprem bölgesindeki yaraların daha çabuk sarılacağını dile getiren Çöllü, şu ifadeleri kullandı:
“Allah devletimizden ve milletimizden razı olsun. Bu devletimiz çok güçlü bir devlet. Bu milletimiz çok inançlı bir millet. İnsanlar çok duyarlı bizlere hep kucak açtılar. Devletimiz bizi kucakladı, Allah yokluğunu, eksikliğini vermesin. Şu an yurttayız ve rahatız. Bakımlarımız ve tedavilerimiz yapılıyor. Ben kendim rahatsızım. Kalp ve şeker hastasıyım. Allah razı olsun müdürler, doktorlar hep ilaçlarımızı temin ediyorlar. Şu an yerimiz iyi ama acımız büyük. Bir türlü acımızı silemiyoruz. Allah’ım kimseye böyle bir felaket yaşatmasın. Çok büyük bir felaket. Üç, dört gün soğukta, ateşin başında donduk. Halkımız, devletimiz seferber oldu. Herkes tek yürek oldu, çok iyi yardım yaptılar. İmkânlar yetişti ama ne faydası var canlar gitti.”