Eskişehirli 4 dağcı, 5 bin 137 metre yüksekliğindeki Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkarak Türk bayrağını dalgalandırdı. Bir haftalık yolculuğun ardından zirveye ulaşan ekip, milli bir gurur yaşattı. Dağcılardan Osman Nebioğlu, “Dört çılgın olarak Eskişehir’den yola çıkıp zirveyi tamamladık” dedi.

Bir Haftalık Zorlu Yolculuk

Eskişehirli 4 dağcı, Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’na tırmanış için yola çıktı. Bir hafta süren yolculuk boyunca Ankara, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Erzincan ve Erzurum üzerinden Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine ulaştılar. Burada başka dağcılarla birleşen ekip, toplamda 16 kişilik bir grupla zirve yolculuğunu sürdürdü.

İlk gün 3 bin 200 metre kampına çıkan dağcılar, ertesi gün 4 bin 200 metre kampına ilerledi. Yüksek irtifaya uyum sağlamak amacıyla burada aklimatizasyon çalışmaları yapıldı. Son gece saat 02.00’de başlayan zirve yolculuğu sabahın erken saatlerinde tamamlandı. Saat 06.30–07.00 civarında zirveye ulaşan ekip, 5 bin 137 metrede Türk bayrağını açarak büyük bir gurur yaşadı.

“Dört Çılgın Olarak Eskişehir’den Yola Çıktık”

ESDAĞ (Eskişehir Doğa Aktiviteleri Grubu) üyesi Osman Nebioğlu, tırmanış süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, “Sık sık doğa yürüyüşleri ve dağcılık faaliyetleri yapıyoruz. Bu kez dedik ki, bunu taçlandıralım ve Türkiye’nin çatısına, Ağrı Dağı’na çıkalım. Dört çılgın olarak Eskişehir’den yola çıktık ve zirveyi tamamladık. Yorucu, sabır ve kararlılık isteyen bir yolculuktu ama unutulmaz bir deneyim oldu” dedi.

Nebioğlu, yolculuk boyunca dayanışma ve ekip ruhunun öne çıktığını vurgularken, “Bu süreçte cesaret ve azim en büyük destekçimiz oldu” ifadelerini kullandı.

“Zirvede Olmak Hayat Boyu Unutulmaz Bir Anı”

Dağcı Nebioğlu, zirvede Türk bayrağını dalgalandırmanın kendileri için tarifsiz bir mutluluk olduğunu söyledi. “Bayrağımızı orada açmak hayat boyu unutulmaz bir anı oldu. Bundan sonra da farklı zirvelere tırmanmaya devam edeceğiz. Türkiye’de Kaçkarlar, Niğde’de Demirkazık, Hasan Dağı gibi birçok farklı zirve hedeflerimiz arasında” diye konuştu.

Nebioğlu ayrıca doğada olmanın sağladığı huzura dikkat çekerek, “Kamp yapmak, çadır kurmak, o havayı teneffüs etmek insana farklı duygular yaşatıyor. Vücut direncini artırıyor, hayata daha güçlü bakmayı sağlıyor. 65-70 yaşında yürüyüş yapan arkadaşlarımız var. Herkese, özellikle gençlere tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.