ESOGÜ Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canan Kop Bozbay, tavuklara hormon verildiği iddiasının bilimsel ve teknik gerçeklikle bağdaşmadığını belirtti. Bozbay, “Etlik piliçlere ya da yumurta tavuklarına hormon verilmesi Türkiye’de hem yasal olarak yasaktır hem de teknik olarak uygulanması imkânsızdır” dedi.

Hormonun etkili olabilmesi için günlük enjeksiyon yapılması gerektiğini, bunun hem maliyetli hem de pratikte uygulanamaz olduğunu vurgulayan Bozbay, hormonlu yemlerin de etkisiz kaldığını, çünkü sindirim sırasında parçalandıklarını ifade etti.

Antibiyotik Sadece Hastalık Tedavisinde Kullanılıyor

Bozbay, antibiyotiklerin büyütme amaçlı kullanılmasının Türkiye’de ve Avrupa Birliği ülkelerinde yasak olduğunu hatırlatarak, sadece veteriner kontrolünde ve hastalık tedavisinde kullanılabildiğini, bu süreçten sonra da bekleme süresi dolmadan et veya yumurtanın piyasaya sunulmadığını aktardı.

Tavuklar Neden 42 Günde Kesime Hazır?

"Tavuklar nasıl bu kadar hızlı büyüyor" sorusunu da yanıtlayan Bozbay, bu durumun hormon değil, genetik seleksiyon, dengeli besleme ve çevresel kontrol sayesinde olduğunu belirtti. Hibrit ırkların uzun yıllardır yapılan ıslah çalışmaları sonucu elde edildiğini söyleyen Bozbay, modern üretim sistemlerinde sıcaklık, nem, ışık ve yerleşim yoğunluğu gibi faktörlerin bilimsel yöntemlerle kontrol edildiğini ifade etti.

GDO’lu Yem Tüketiciye Yansımıyor

Bozbay, GDO’lu yemlerin kullanımıyla ilgili endişelere de değinerek, “Türkiye’de yalnızca yem amaçlı GDO’lu ürün kullanımına izin veriliyor ve bu sıkı denetim altında. GDO’lu yemle beslenen tavukların etinde veya yumurtasında genetik kalıntı bulunmaz, çünkü bu maddeler sindirim sırasında parçalanır” dedi.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi kurumların da bu konuda aynı doğrultuda açıklamaları bulunduğunu aktardı.

Neden Daha Hızlı Pişiyor?

Tavuk etinin artık daha kısa sürede pişmesiyle ilgili soruları da yanıtlayan Bozbay, modern etlik piliçlerin daha genç yaşta ve daha yumuşak kas dokusuyla kesildiğini söyledi. Bu nedenle etin kolajen yapısının daha kolay çözüldüğünü ve yüksek su içeriği sayesinde ısının hızlı yayıldığını belirtti.

Yumurtada Kan Lekesi Zararlı Değil

Yumurtada görülen kan lekeleri ve ipliksi yapılarla ilgili endişelerin de yersiz olduğunu belirten Bozbay, bu yapıların doğal ve zararsız olduğunu, kan lekelerinin yumurtlama esnasında oluştuğunu ve beyaz ipliksi yapının yumurtanın tazeliğini gösteren “şalaz” olduğunu vurguladı.

Yumurta Sarısının Rengi ve Kabuk Rengi Ne Anlama Geliyor?

Bozbay, yumurta sarısının renginin tavuğun yediği yemin içeriğine bağlı olduğunu, karotenoid miktarı arttıkça sarının koyulaştığını belirtti. Ancak bu rengin yumurtanın besin değerini değiştirmediğinin altını çizdi.

Yumurta kabuğunun renginin de genetik faktöre bağlı olduğunu ve besin değeri üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını açıkladı.

Bilimsel Verilere Dayanılmalı

Bozbay, “Tavuk eti ve yumurtası gibi sık tüketilen gıdalar hakkında bilgi edinirken kişisel yorumlara değil, bilimsel kanıtlara güvenilmeli” diyerek, toplumda yanlış bilgilerin yayılmasının hem üreticiyi hem tüketiciyi olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Bozbay, Türkiye’de her bireyin yılda ortalama 20 kilogram tavuk eti ve 250’den fazla yumurta tükettiğini, bu nedenle doğru bilgiye ulaşmanın toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.