Partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Bahçeli, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de Kürt sorunu olmadığını söyleyen MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Zillet ittifakının ana ortaklarını ikaz ediyorum, sözde Kürt sorununu tartışmak demek, milleti tartışmak demektir” dedi.
Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 Hava Savunma Sistemlerinin her türlü baskıya rağmen aktif olarak kullanılacağını dile getiren Devlet Bahçeli, “Malumunuz olduğu gibi, ABD yönetimi ise Rusya’dan silah ve askeri malzeme alan ülkelere muhtelif yaptırımları devreye sokmaktadır. Bunlardan birisi olan ‘Amerika’nın hasımlarına yaptırımlar yoluyla karşı koyma yasası’ Türkiye’yi de içeriğine almıştır. Amerika yaptırım kartını masaya çıkardı diye devletimizin egemen vasfından vazgeçeceğimizi bekleyenler, bunu dileyenler, aldığımız füze ve hava savunma sistemini depolarda çürümeye terk edilmesini tavsiye edenler ya işbirlikçi mahluklar ya da iradesiz mankurtlardır. Türkiye olarak neyi alacağımızın, ne zaman alacağımızın, nasıl alacağımızın, hangi vasıtaları kullanacağımızın ihtiyaç duyulan hesabını yalnızca büyük Türk milletine vereceğimizi herkesin bilmesinde yarar vardır.
Palavracı tiplerin, histerik kişiliklerin, patolojik siyasi zihniyetlerin ne dediğinin, ne söylediğinin, neyi önerdiğinin hiçbir ehemmiyeti yoktur. ABD yönetimi yeni yaptırımlarla bizi tehdit ediyormuş. Varsın etsinler, nasıl olsa alıştık, yaptırım var diye Türkiye Cumhuriyeti’nin şeref ve haysiyetini hiç kimseye çiğnettirmeyiz, hiç kimseye de böylesi bir teşebbüs şansını vermeyiz. Yağlı kuyruk gördüler mi ağızlarının suyu akan içimizdeki emperyalist kalıntıların Türkiye’de hatırı sayılamaz, hükmü geçemez” diye konuştu.



“Türkiye'de Kürt sorunu yoktur”


Türkiye’de herhangi bir şekilde Kürt sorunu bulunmadığına dikkat çeken Bahçeli, “Binlerce yıllık insanlık tarihinin, yüzlerce yıllık milletler mücadelesinin, millet olmanın inceliklerine nüfuz edebilmiş yüksek bir fikriyatın, derin bir duyuşun ve milli tarihe vakıf olmanın eseri ve neticesidir. Bunlar benim şahsi fikrim değil, bin yıllık millet varlığının bu topraklarda tutunmak için, kanla, gözyaşıyla, çileyle bugüne aktardıkları stratejik mirasıdır. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimi sorun olarak gören CHP vardır, İP vardır, HDP vardır, köşesiz köşe yazarları vardır, karanlığın teşrifatçısı satılmış aydınlar vardır” değerlendirmesinde bulundu.



"HDP meşru organ değil, terörizmin gayri meşru oluşudur, HDP'yi meşru görmek Kılıçdaroğlu'nu bölücülüğün ve terörün vagonu yapacaktır"


HDP’nin gayri resmi olarak terör temsilcisi olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, “HDP meşru organ değil, terörizmin gayri meşru oluşumudur. HDP’yi meşru görmek, Kılıçdaroğlu’nu bölücülüğün ve terörün vagonu yapacaktır. Meşruiyetin değerlendirilmesinde yegane ölçü Anayasa’nın çizdiği hukuki ve siyasi çerçevedir.
Anayasa’nın bu konudaki hükümleri şunlardır: Türkiye Cumhuriyeti devleti, tek millet ve tek devlet esasına dayanan, üniter yapıda kurulmuş milli bir devlettir. Ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Devletin temel amacı ve görevi; ‘Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini ve Cumhuriyeti korumaktır’ Siyasi partilerin eylemleri, ‘Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne’ aykırı olamaz. Anayasa’nın ilk dört maddesi milli varlığımızın kilidi, zırhı, ziynetidir. Buna aykırı hareket edilmesi Anayasal yaptırımlar uygulanmasını gerektiren Anayasa suçudur.
Milli iradenin tecelli ettiği yegane mercii Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Doğrudur, Gazi Meclis her meselenin çözüm mekanıdır. Fakat ihanetin çözüm kaynağı olamaz, bölünmenin çözüm adresi görülemez, bu kutlu çatı altında siyasi istismar kaygısıyla, emperyalizmin dayatmasıyla sanal sorunları çözmenin hesabı yapılamaz” dedi.



"Terörün ülkemize toplam faturası, 2 trilyon 256 milyar 48 milyon dolardır"


Bugüne kadar terörle mücadeleye harcanan para ile Türkiye’de birçok projeye imza atılabileceğini belirten Bahçeli, “Son tahlilde, FETÖ ve diğer örgütlerle mücadelede harcanan 350 milyar doların da eklemlenmesiyle terörün ülkemize toplam faturası, sağır kulaklar burayı iyi dinlesin, ekonomide felaket tellallığı yapan utanmazlar bize kulak versin, tam 2 trilyon 256 milyar 48 milyon dolardır.
Terör sorununa maruz kalmasaydık, teröre sarf edilen devasa kaynakla; 69 adet Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), 505 adet Marmaray, 749 adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü, bin 880 adet Osmangazi Köprüsü, 282 adet Kuzey Marmara Otoyolu, 205 adet İstanbul-İzmir otoyolu, 102 adet İstanbul Havalimanı, 564 adet Atatürk Barajı, 1834 adet İstanbul Şehir Hastanesi yapılabilir. 902 Adet S-400, 644 adet Patriot Hava ve Füze Savunma Sistemi, 9 bin 24 adet de F-35 savaş uçağı alınabilirdi. Üstelik terörün anormal maliyetine katlanmış olmasaydık, önümüze koyulan kanlı faturayı ödemeseydik, bugünkü şartlarda kişi başına gelirimiz bin 585 dolar fazla olacaktı” açıklamasında bulundu.



“İstikrar, güven ve büyüme için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlenerek devam etmeli”


Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi hakkında açıklamalarda bulunan Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
“15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar geçen süre 5 yıl 2 ay 16 gündür. 24 Haziran 2018’den bugüne kadar geçen süre de 3 yıl 3 ay 11 gündür. Bu kadar zamandır Türkiye yeni bir sistemle yönetilmektedir. İstikrar, güven ve büyüme için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçlenerek devam etmeli, gerekli olan uyum yasaları önümüzdeki süreçte çıkarılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işlerlik ve işlevsellik kazanması için mücadelemiz devam edecek, Cumhur İttifakı olarak Türkiye’nin yarınlarını güvenceye alma kararlılığımız sürecektir.”