Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şu şekilde;

“Anadolu her şeyin şahididir. MHP, Anadolu'nun havasını teneffüs etmek, insanımızın derdini dinleyip derman olmak için vatanın her noktasındadır.

Türkiye üzerinde oynanan oyunları anlatacağız, kötü niyetlileri aktaracağız. Halka doğru gideceğiz, halkımızla kucaklaşacağız.

Geliyor gelmekte olan diyorlar ya, biz de gidiyor gitmekte olan diyeceğiz. Gelmeden gittiklerini göstereceğiz. Davetsiz gelen, mindersiz oturur diyeceğiz.

Milletimiz varlığına, istiklaline, istikbaline, birliği ve kardeşliğine sahip çıkacak. İftira siyasetine aziz Türk Milleti aldanmayacak, itibar etmeyecektir. Cumhur'un kaderi Cumhuriyet'in kaderidir. Cumhur İttifakı Türkiye'yi kem gözlerden, kaos tetikçilerinden fedakarca koruyacaktır.

Çalışacağız, çabalayacağız, çağlayacağız, sabredeceğiz, azmedeceğiz, mutlaka başaracağız. 2023'te Türk Milleti'nin yeni bir zaferine imza atacağız.

Geleceğin yol haritasını geçmişin tecrübeleri ile çizmekten başka yol yoktur.

Türk Milleti yaklaşık 200 yıldır ekonomik baskılara, siyasi dayatmalara maruz kalmaktadır. Aziz milletimiz yoksul, yorgun, bitkin ve düşkün olduğu dönemlerde bile umudunu hiç kaybetmemiş, kutlu hedeflerinden en ufak bir sapma gerçekleştirmemiş.

Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan her insanın namusudur.

Erdemli olmak, meseleleri geniş bir açı ile ele almak öncelikle siyasi partilerin, sonra da hepimzin sorumluluğudur.

Türkiye'nin çıkmaz sokağa girmesini isteyen çevreler var. Ekonomik çetelerin, küresel tefecilerin neyi amaçladıkları vicdan sahibi her insanımızın esasen malumudur.

Birbirimizi suçlayarak, birbirimize düşman muamelesi yaparak kinleri yarıştırmak Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülüktür.

Türk Milleti sahnelenen ekonomik oyunların benzerlerine mazisinde defalarca şahit ve mahkum olmuştur.

Dün hasta adam olarak tarifini yaptıkları imparatorluğumuzun bünyesinde geniş ekonomik gedikler açan, bölüşüm ve paylaşım masalarında askeri ve siyasi operasyonlar planlayan ülkelerin politikalarından ders almak zorundayız.

Türkiye'ye ölümü göstererek, sıtmaya razı etmeye çalışanlara duyarsız, duygusuz ve dirençsiz olacağımız mı hesap ediliyor?

Merkez Bankası'nın rezervlerinin eridiği yalanına bel bağlayan zillet ittifakı,128 milyar dolar nerede diye soracağına,Türkiye'nin karşısında ne aradıklarını,emperyalizme nasıl işbirlikçilik yaptıklarını,adamlıklarının nerede olduğunu açıklamak mecburiyetindedir.

Modası geçmiş ekonomiler miras aldığımız kör noktalardır. Ekonomi rakam ve grafikten çok daha öte bir alandır. Ne ekonomi eski ekonomidir, ne dünya eski dünyadır. Hem büyümeyi hem gelişmeyi hem de kalkınmayı sağlamak zorundayız. Türkiye ekonomisinin yapısal zaafları vardır ve bellidir. Ama hiçbiri çözümsüz görülmemelidir. Makro ve mikro istikrar sağlanacaktır.

İnsanımızın omuzuna çöken ağırlığın samimiyet ile farkındayız. Ekonomik dengelemenin de günbegün hayata geçtiğinin de farkında olunmasını istiyoruz.

Vatandaşlarımızın ekonomik sorunlarından istifade eden ve servetlerine servet katan izansızlarla kıran kırana mücadele edeceğiz. Enflasyon ile mücadelede gönül birliğini hayata geçirmeliyiz.

Mal satan, pazarlayan şirketlerimizin yüzde 2 ile yüzde 5 indirime gitmeleri milli dayanışmamız için gereklidir. Vicdan seferberliği ile bunların üstesinden gelmek mümkündür.

Biz kayyum değiliz, MHP'yiz. Bu tipler aslında bizim muhatabımız değildir. Bu şahsa sesleniyorum; kayyumu falan geç partine doldurduğun casuslarla birlikte hangi örgütlere peşkeş çektiğini adamsan açıkla.

Truva atı gibi ortada dolaşan kimsenin Türkiye'nin kuyusunu kazmasına izin vermeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki, bir kere satan yeniden satar. Partisini satan fırsatını bulunca milletini de satar.

Kılıçdaroğlu sosyal medyadan video yayınlamaya iyiden iyiye merak salmıştır. Yabancı büyükelçilerden aman dilemen, senin lekeli mirasın olarak anılacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu fazla zahmete girme; CHP'nin başına bir kaset komplosuyla inmen, terörle mücadeleye hayır demen, terörizme gülücükler saçman, HDP'yi meşru sayman, terörist Demirtaş'ı övmen, İstiklal Marşı'nı okuyamaman, bu mudur sizin helalleşmeniz? Buysa eğer siyasetiniz yere batsın diyorum.

PKK'nın terör elebaşları özerklik şartıyla helalleşmeye hazır olduklarını açıklıyor. Peki CHP Genel Başkanı buna ne diyor? Utanmadan gayri milli diyen Kılıçdaroğlu, milliyetçiliğin derin manasını bilmeyen zilletin temsilcidir. Gayri milli arıyorsa çevresine baksın. Sayın Kılıçdaroğlu benim millet ve vatan sevgimin fitresini versem sana ve sülalene 100 yıl yeter.

Gayri milli arıyorsa çevresine baksın. Sayın Kılıçdaroğlu benim millet ve vatan sevgimin fitresini versem sana ve sülalene 100 yıl yeter.

Mersin’de miting yapacağına, ilk adımı kan kardeşin HDP’yle birlikte Kandil’de atmanın önünde hiçbir mani hal görülmemektedir. En azından size yakışacak olan budur, sizin fıtratınızla da münasiptir.

Zillet ittifakını uyarıyorum, sokaklarda gelecek aramayın. Sokak aralarında iktidar bulacağınızı zannetmeyin. Sokak sokak gezip halka nifak aşılamayın.

Hesabını veremeyeceğiniz, altından kalkamayacağınız, bedeline katlanamayacağınız müptezelliklere, skandal yanlışlara tevessül etmeyin. Türkiye sokakta bulunmadı, sokakta kurulmadı, size de inşallah bırakılmayacaktır.

Kaosa yatırım yapanlar, krize oynayanlar, iç barış ve huzur ortamımızı sakat bırakmak için provokasyon nöbetine girenler milletin sağduyusunu yanlışa yormasınlar. Akıllarını başlarına devşirsinler.

Türkiye bölgesinde parlayan bir yıldız, sivrilen bir ülkedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin teşvik ve tesiriyle gücümüze güç katacağımız bir gelecek önümüzdedir.

Ekonomik sorunları yeni yönetim sistemine bağlayan peşin hükümlü zihniyetler de bize göre samimiyetsizdir, önyargılıdır, nesnel siyasi gerçeklerle ters düşmüşlerdir.

Türkiye’nin kaybedecek yılları yoktur. Geleceğimizi ipotek ettirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bugün Türkiye’de siyasi istikrar tam ve hakimdir. CHP’nin sıkıntısı da budur.

İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları vesayet özlemidir, fason bir siyasi imalattır, zaman kaybıdır, bayağı bir ezberdir.

Parlamenter sistemde, umutlarla yapılan seçimler ve hep bir öncekinden daha iyi olacağı tasavvuru ile kurulan hükümetler, özellikle de koalisyon hükümetleri, ülkeyi bir adım ileriye taşıyamamıştır.

Türkiye artık denenmiş yollardan geçmeyecek, ufuk ötesini kavrayan bir irade şahlanışıyla karşısına çıkan her meseleyi kökünden çözecektir.”