Av Halil Yaşar şu açıklamaları seslendirdi;

"Her şeyden evvel arzetmek isteriz ki bu siyasi bir açıklama değildir. Bu yalnızca, Sözümüz ona Öğretim görevlisi olarak görev yapmakta olan içinde yaşadığı , ekmeğini yiyip her türlü nimetinden yararlandığı ve tamamına yakın bir kesiminin Müslüman olduğu ve yüzyıllardır islam kültürü ile yoğrulmuş bu topraklardan ve güzide halkından ve değerlerinden kopuk hatta bunlara düşman olan sözde aydın Uğur Kutay isimli zatın milli ve manevi değerlerimizle ilgili hassasiyetimizin bir iktizası olarak bahsettiğimiz değerlerimize yapılan ve ortaçağ kokan skolastik savların tartışılmaz sözde doğrularını dayatma kafasındaki kokuşmuş güruhun köhneleşmiş sesini , istismara açık ve çaresizce dinlemek zorunda bırakılan ders verdiği talebelerine hitaben yaptığı konuşmada altını çizerek söylüyoruz mütehassıs olduğu bilim ve dahi müfredat dışı bir konuya girerek manevi duygu ve müktesebatı hoyratça ayaklar altına alan menfur söylemini en üst perdeden kınadığımız bir bildiridir.

Bu hususla ilgili olarak adli mercilerin elzem ihtimamı göstererek toplumda uyandırılan infial de göz önüne alınıp bu kişi hakkında gerekli işlemlerin gerekli duyarlılıkla yapılıp “ Türk Milleti Adına” karar verecek olan mahkemelerin adil bir yargılama yapıp Türk Milleti’ ni hukuki olarak tatmin edecek siyasi değil hukuki bir karar vereceği yönündeki beklentimizi hukukçular olarak dile getirmek istiyoruz. Bu basın bildirisini düzenlememizin yegane gayesi, alemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, yaratılmışların en hayırlısı olan , bizatihi alemlerin rabbi Allah tarafından yüce kitabı Kur’an-ı Kerimde pek çok kez övülen Fahri Kainat (sav) efendimize, izzetli ve en ufak leke sürülmemiş, sürülememiş billur gibi temiz hatırasına ,onun nezdinde nazif ve kusursuz dinimizin rükünlerine ve bugünlerimizi borçlu olduğumuz aziz şehitlerimize ve bu necip milletin en büyük kazanımlarından olan şehadete olan saygı ve hürmetine dil uzatan bu gafil kişinin hoş görülemez beyanlarını tel’in etmektir. Herkesçe malum olduğu üzere Bu nefret ve tahkir dolu açıklamalar “ifade özgürlüğü bağlamında “ değerlendirilemeyecek saldırgan bir yaklaşım olup kendini aydın diye pazarlayan ruhu karanlık Malum şahıs hakkında görevli olduğu kurumda da layık olduğu idari soruşturma ile hakkında tahkikat yapılarak gerekli idari yaptırıma çarptırılmasını da bekliyoruz.

İnanıyoruz ki toplumun hemen her ferdinin içten içe gösterdiği bu hassasiyetimizi haykırıyor, benzer saldırıların veya daha hafif yahut daha ağırının tekrarlanmamasını ümit ederek kamu vicdanını temsilen ben Müslümanım diyen ve müslümanlıkla adeta yekpare olmuş Kadim Anadolu kültürü ile yetişmiş hiçbir ferdin bu alçak söylemi kabul etmesinin hiçbir şekilde mümkün olmadığını , şu an fiilen burada olmayan yahut bu saldırıyı duymamış olan ancak gönüllerinin bizlerle aynı istikamette olduğunu bildiğimiz milyonların da sözcüsü olarak bu haklı tepkimizi ve görevli mercilerden beklentimizi ilan ediyoruz."