Eskişehir'de kurduğu atölye ile hobisini mesleğe dönüştüren deri ustası, kariyerini geride bıraktı. İstanbul’da lojistik sektöründe çalışırken hobi olarak başladığı deri işini profesyonel bir mesleğe dönüştüren Metin Taşkıran, 3 yıl önce taşındığı Eskişehir’de kurduğu atölyede özgün ve el yapımı ürünler üretiyor.

Hobiyle Başlayan Yolculuk Profesyonelliğe Dönüştü
40 yaşındaki deri ustası Metin Taşkıran, yaklaşık 10 yıl önce hobi olarak başladığı deri işini, İstanbul’daki kurumsal hayatını geride bırakarak profesyonel bir kariyere dönüştürdü. Eskişehir’de kurduğu atölyesinde çanta, cüzdan ve saat kayışı gibi özgün ürünler üreten Taşkıran, üretimi bir iş yerinden çok huzur bulduğu bir alan olarak görüyor.

Özel Üretim Kişiyi Sürüden Ayırıyor
Taşkıran, butik üretim ile seri üretim arasındaki farkları anlatarak şunları söyledi: “Özel üretim, kişiyi sürüden ayırır. Kişiye özel üretim, tamamen kişinin kendi ihtiyacına ve zevkine göre bir tasarım yapma şansı tanır. Tasarım, renk ve boyut gibi tüm detayları müşteri kendisi belirlemiş oluyor. Seri üretimde bunu sağlamanız mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Dericilik Türk Kültüründe Köklü Geçmişe Sahip
Ham madde seçimi konusunda Türkiye’nin avantaj ve dezavantajları bulunduğunu belirten Taşkıran, derinin Türk kültüründe çok eski bir geçmişe sahip olduğunu ve ülke genelinde kaliteli tabakhaneler bulunduğunu söyledi. Ülkemizin, deri üretiminde ekonomik avantaj sağladığını vurgularken, zaman zaman kalite sorunlarının yaşanabildiğini ifade etti.
Taşkıran, el dikişi ile üretilen ürünlerin ömrünün uzun olduğunu belirterek, “El yapımı ürünlerde kullanılan kalın, mumlu ipler sayesinde ‘ölümsüz’ parçalar ortaya çıkıyor. dedi.

Dericilik Zanaatını Geleceğe Taşıyor
Sektördeki en büyük sorunun maddi kaygılar olduğunu dile getiren Taşkıran, birçok ustanın ek iş olarak dericilik yaptığını söyledi. Zanaatın yaşatılması için atölyesine gelen gençlere malzeme seçimi ve işçilik konusunda eğitim verdiğini belirtti.




