Kazım Kurt şu açıklamaları yaptı;

"Eskişehir'de 100 bine yakın üniversite öğrencisi var. Burada öğrencilik yapmak halkın içinde yaşamak anlamında çok önemli ve ekonomik olarak İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e göre daha ucuz. Eskişehir’de bu illere göre belki de üçte bir fiyatına eğitim hayatınızı tamamlama şansınız olur.

Belediyelerimizin yaptığı sosyal çalışmalarla da kültürel ve sanatsal açıdan çok rahat bir dönem yaşarsınız. Türkiye siyasetine de ciddi katkılar sunarsınız, diye düşünüyorum. Onun için tercih yapacak arkadaşların önce Eskişehir'i düşünmelerini isterim. Biz Halkçı Liseleri, Cumhuriyet Halk Partisi'nin tabanı ve gerçekten gelecekteki kadroları olarak görmek istiyoruz, değerlendirmek istiyoruz. Siyaset, önemli bir olay ama ne yazık ki Türkiye'de örgüt deyince siyaset deyince kötü bir anlayış yerleştirmeye çalıştılar. Siyaset vazgeçmeyenlerin işidir. Siyaset yapmak isteyenlerin ilk önce çantasına koyacağı düşünce budur. Vazgeçtiğiniz anda siyasetten kaybolursunuz. Kimse sizi arayıp bulmaz, mücadele işidir. Ama ülkenin kalkınması, kurtuluşu ve refahı için de herkesin siyaset yapması gerekir.

Cumhuriyet Halk Partisi bu nedenle 100 yıllık bir parti olarak siyasetten vazgeçmeyenler partisi. Biz itildik, kakıldık, horlandık; her türlü baskıya, her türlü zulme rağmen düşüncemizi savunduk. Şunu düşünmenizi isterim; Cumhuriyet Halk Partisi 1950 den beri iktidar değil, ama Cumhuriyet Halk Partisi 1950’den beri Türkiye'nin rejimini ayakta tutan parti. Eğer, Cumhuriyet Halk Partisi olmasaydı bu sağcı kafalar şimdiye kadar 50 kere şeriatı getirirdi, faşist düzeni yerleştirirdiler.

Biz her sefer buraya demokratik muhalefetle tavır koyduk. Şuna dikkatinizi çekmek isterim. Son 10 yıl yani Kemal Kılıçdaroğlu'nun döneminde Cumhuriyet Halk Partililer, sokak taşkınlarına, kavgalarına karışmadan demokratik direnme yolunu sonuna karar kullandı. Ve bu sayede bugün millet ittifakı oluştu. Eğer biz taşkınlık yapsaydık çok kolay, belki o günü kurtaracak sonuçlar alabilirdik ama bugün yüzde 30'luk bir partinin yüzde 55- 60 ile cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak noktaya gelmesini sağlama şansımız yoktu.

Dolayısıyla bu başarılı bir senaryonun son aşamasında yani şu son 3-4 ayda örgütlü gençlere ihtiyacımız var. Siz de bugün yeni örgütlenmeyi belirleyeceksiniz herhalde, o arkadaşlara çok büyük iş düşüyor. Genç kuşağın üniversiteli kuşağın 18 yaşından itibaren z kuşağı dediğimiz kuşağın bu seçimde belirleyici olacağını düşünüyorum. Onun için de sizin güzel düşüncelerinizi yansıtmanız, bize yarar getirecek bize büyük katkılar sağlayacak. Bunu da yapacağınıza inanıyorum.”