Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Platformu (AHPADİ) Dönem Sözcüsü Av. Mehmet Ektaş, depremin hukuki sürecini değerlendirerek depremzedelerin haklarını nasıl arayabileceği anlattı. Mehmet Ektaş Aynı zamanda Ektaş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının yapmış olduğu 30 milyar lira bağışın hukuka aykırı olduğunu dile getirdi.

Vatandaşların, depremzedelere yaptıklarını yardım olarak nitelendirmenin doğru olduğunu ancak devletin, depremzedelere yardım yapması gibi bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getiren Mehmet Ektaş, “Depremzedelerin yardım lütfuna ihtiyaçları yok, depremzedelerin hakları var. Devletinde bu hakları zamanında ve tüm ihtiyaçları zamanında karşılanmak ve teslim etme görevi var” dedi.

Depremde doğrudan veya dolaylı olarak kusur bulunan, vatandaşın haklarının korunması konusunda pozitif sorumlu olan depremlere, afetlere karşı vatandaşını koruma yükümlülüğüne sahip devletin bu görevini yerine getirmesi gerektiğine değinen Ektaş, “Deprem bittikten sonra öncelikle depremzede olanların can güvenliklerinin korunması ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyordu. Bununla ilgili adımlar çadır, konteyner kentler kurularak, oteller, yurtlar, boş olan evlere yerleştirilmek suretiyle karşılanmaya çalışılıyor. Devlet hemen bir kira yardımı başlattı, evleri hasar görmüş hak sahiplerine ilk etapta 10 bin lira yardım ödenmeye başlandı. Bunlar gündelik yaşam için hemen ele alınan konular.” diye belirtti.

“DEPREMDE İHMALİ OLAN HERKES CEZAYA TABİİ TUTULUR”

Depremde psikolojik açıdan çok büyük bir yıkıntıya uğrayan tüm depremzedelerin, psikolojik bir desteğe ihtiyaçları olduğunu aktaran Ektaş, “Bu destekleri devlet tarafından yerine getirilmesi gerekiliyor. Bunun yanında sağlık hizmetlerinin karşılanması gerekiyor, eğitim sürecinde olan çocukların hemen eğitime başlaması gerekiyor. Hayat sadece yemek içmekten ibaret değil, insanların psikolojisine olumlu etkileyecek aynı zamanda topluma tekrar adapte olacak önemli etkinliklerin biri de sosyalleşmektir. Buna ilişkin çok acil önlemler alınmalı. Depremde evi yıkılan, hasar alan hak sahiplerine devletin yine kanunlar çerçevesinde ev yaptırıp evlerini teslim etmesi gerekiyor. Zararların karşılanmasında iki boyut var. Bir tanesi sigorta boyutu ikincisi ise devletin pozitif hususi sorumluluğu. Sigorta yaptırmamış vatandaşlar, zararlarını devlet tarafından karşılanması isteme hakkı söz konusu. Depremde mağdur olan tüm vatandaşların, depremde ihmali olan herkese ceza yargılanmasına tabii tutulmasına aynı zamanda aldıkları zararları da ihmalkâr olan herkesten hakkını isteyebilir” şeklinde konuştu.

“MÜTEAHHİTLERE KARŞI DAVA AÇABİLİRLER”

Deprem sonrasında müteahhitlerin sorumluluklarına dikkat çeken Ektaş, “Aileler depremde maddi manevi zararlara karşı müteahhitlere karşı dava açabilirler. Ancak bu açılacak davalarda elde edilen sonuçların tahsili noktasında belki karşılıksız kalma söz konusu. Bu noktada depremzedelerin, devletin kamu kurumlarına sorumluluğuna da gitmeleri gerektiğini, idareye karşı da davalar açılarak uğradıkları maddi ve manevi sorunları karşılayabilirler.” ifadelerini kullandı.

“MERKEZ BANKASININ BAĞIŞI HUKUKA AYKIRI”

Depremzedeler için bazı televizyon kanalları 'Türkiye Tek Yürek' ortak yayınıyla bağış topladı. Kampanyaya en yüksek bağışı 30 milyar lirayla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yaptı.

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Ektaş, “Bankacılık kanununa göre bankalar öz sermayelerinin binde dördünü geçmeyecek şekilde bağış yapabilirler. Ancak bu hüküm doğrudan doğruya bankalara bağış yapma yetkisi vermiyor. Bu hüküm emredici bir hüküm değil sadece onlara böyle bir hakkı tanıyor. Bu hükmün uygulamaya geçilebilmesi için varsa özel kanunlara, ortaklık sözleşmelerine bakmak lazım. Merkez bankası 1211 sayılı kanunla kurulmuş olan bir banka. Merkez bankasının kuruluş kanununda hiçbir maddesinde bağışla ilgili bir kanun söz konusu değil. Dolayısıyla merkez bankasının kuruluş kanununda olmayan bir hükmün çerçevesinde bağış yapması mümkün olamaz. Yapmış olduğu bağış tamamen hukuka aykırı.” dedi.