Pazarcı Gürcan Karahan şunları söyledi;

"Bu sene sebze de meyve de sıkıntılı. İklimlerden kaynaklanıyor. Bu sene bayağı yağmur yağdı sezonun başında. Mahsullerde randıman olmadı. Çürüme yaptı. Yağmurdan sonra da birdenbire havalar ısınınca mahsuller yandı. Yani verim alınmadı. Geçen seneye göre yüzde 60-70 verim düştü. Adam dönümünde 10 ton alacağı yerde 2-3 ton domates topladı. Onun için bir boşluk oldu. Bunların yanında biliyorsunuz maliyetler yükseldi. Her şeye yüzde yüz zam geldi. Mazotun litresi 40 liraya dayandı. Bunlardan da kaynaklanıyor.

Maliyetleri artması da üretimi azaltıyor. Gübresi var ilacı var, işçiliği var. Her şey kendiliğinden olmuyor. Bunun maliyeti yüksek. Adam geçen sene gübre çuvalını kaç paraya aldıysa bu sene yüzde yüz zamlandı. İlaç, işçilik, mazot hepsi öyle. Bu üreticiyi etkiliyor, esnafı etkiliyor, tüketiciyi daha çok etkiliyor. Hele hele asgari ücrete çalışan bir insanın alım gücü az. Kirada oturuyorsa, elektriği, suyu bir şey kalmıyor. Bir şekilde bunu alıp yiyecek. Giyimden feragat eder de bunu almak zorunda. Fakir fukaranın işi zor.

Satışlarımızda da geçen seneye göre fire var. Geçen sene 200 parça mal satıyorsak bu sene 100 parça satıyoruz ama fiyatlar yüksek. Satışlar düştü ama mal da yok. Mal da olmayınca fiyatlar yükseliyor. Yarın bir gün ihracat başlasa domatesi göreceksiniz 40-50 lira olur. Şu an 15-20 lira yine paranın değerine göre ucuz. Geçen sene 6-7 liraya satıyorduk bu sene 9-10 liradan aşağı düşmedi. Satışlar devam ediyor ama 5 kasa alacaksa 3 kasa alıyor, 2 kasa alıyor. İdare etmeye çalışıyor. Bu bir ay biraz hızlı gider, sonra düşer. Geçen seneye göre satışlar en az yüzde 50 düştü. Şimdi bu sezonda olduğu için az çok mal satıyoruz ama kışın daha zor. Fiyatlar yüksek olduğu için millette alım gücü olmuyor. Geçen sene 10 kasa verdiğimiz müşteriler bu sene 3 kasa, 4 kasa alıyor. 5 kasadan yukarı almıyor. Fiyatlar yüksek geliyor. Bir kasa domates 200 lira yapıyor. 5 kasa domates 1000 lira. Bir kasada 20 kilo civarında domates oluyor. Geçen sene 100-120 lira civarındaydı. Yüzde 80 fark ediyor yani.

Bu sene iklimler dengesiz gitti. Yaz dengesiz gitti. Açık tarladaki mahsuller yetişmedi. Şu an pazarda ilçede yetişen yerli ürünleri göremiyorsunuz. Millet patlıcan arıyor yok. Millet kendi evinin önüne dikiyordu. Hem kendi yiyeceği çıkıyordu hem de alıp gelip satıyordu ama yok bu sene. Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun. Zor. Hayat şartları zorlaştı. Biz mesele Nazilli'den buraya gelirken 300 lira mazot yakıyorduk. Yetiyordu. Şu an bin lira yetmiyor. Hesabını yap. Bu otomatikman yansıyor. Maliyetler yükseliyor. Araba vergileri, ÖTV yüzde yüz koydu. Her şeye yüzde yüz koyunca ne olacak. Bu otomatikman hem sebzeye hem meyveyi etkiliyor. Mazota zam geldi mi iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Allah yardımcımız olsun. Eskiden umutluyduk ama artık insanların pek umudu da kalmadı. Bu saatten sonra durumu iyi olanlar daha da iyi oldu. Fakir fukara alt tabaka daha da bitti yani. Burada 3 işçi çalıştırıyordum. Bire düşürdüm. Kendim çalışıyorum artık. Çünkü ödeyemiyoruz. Bunun günlük 600-700 liradan aşağı kimse çalışmıyor. Sigortasız kimse çalışmıyor. En az 10 kilo poşet kullanıyoruz. En 400-500 poşet parası. Tezgah aç, işgaliye, yeme içme. Bin lira. Bin lira da yol parası. Sadece tezgah aç kapa 2 bin lirayı gözden çıkarıyorsun. İşçi parası yok daha bunun içinde."