Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Başkanlığı İlçe Başkan Yardımcısı Tuncay Akyol açıklamalarında şu ifadeleri kullandı;"

Ekonominin durumu ortada. Bu böyle gitmez. Her geçen gün daha da fakirleşiyoruz. Bakın şöyle bir tablo var. Cebinde biraz parası olan pek çok kimse, bil hassa gençlerimiz, ya sanal kumarhanelerde ya ganyan ve iddia bayilerinde ya kripto para borsalarında, ya Forex ya da İstanbul borsalarında. Ellerinden telefon düşmüyor, ne kazanmışlar ne kaybetmişler sürekli bunu takip ediyorlar. Çünkü insanımız çaresizce geçinebilmek adına veya “Üç beş kuruş birikim yapabilir miyim?” diyerek bu dipsiz kuyulara adeta hücum ediyor. Bu mecralarda yaşanabilecek felaketler konusunda halkımızı ve idarecilerimizi uyarıyoruz. Derhal gerekli önlemler alınmalıdır. Aksi halde yitip giden hayatların, sönen ocakların vebalini ödeyemeyiz. Böyle yerler kazanç kapıları değildir. En kutsal kazanç alın terimiz ile kazandığımızdır. Bu sebepledir ki, asgari ücret ve emekli vatandaşlarımıza yapılacak olan zamlar, insanca yaşamaya yetecek seviyede olmalıdır. Yetmez bir an evvel enflasyon belasında gerçek anlamda kurtulmamız gerekiyor. Hayat pahalılığı ile mücadele edilmelidir. Mücadeleyi hayat pahalılığının kendisi yapmak icap eder, üç beş yandaş marketle kavga ederek hayat pahalılığı düşmez.

EYT çıkıyor, son viraj, bu ay Meclis’te… Bunlar son zamanların en popüler manşetlerinden. Bakalım nasıl bir şey çıkacak, daha doğrusu çıkacak mı? Göreceğiz. İnşaAllah bu meseleyi bir seçim vaadine döndürmeden hallederler. EYT meselesi halledilirken, staj ve çırakların da mağduriyetleri giderilmelidir. Zira bu kimseler, henüz hayatın başında çalışma dünyasına atılmış, sigortayı ve emekliliği bilmeden çalışmışlardır. Kendilerine de yeterli bilgi verilmediği ortada iken, bu kimselerin uğradığı hak kaybının da giderilmesi elzemdir. Staj mağdurları için iktidar ve ortakları çeşitli ortamlarda söz vermiş olmalarına rağmen bu konu neden gündeme gelmez? Staj mağdurlarının oy oranını az mı buldunuz? Staj mağdurlarını da bir sonraki seçimler için mi saklıyorsunuz? Ücretli öğretmenlerin ve usta öğreticilerin üvey evlat muamelesi görmesi de çok üzücüdür. Bu insanlar da tıpkı diğer öğretmenlerimiz gibi bizlere, evlatlarımıza emek veriyorlar. Ancak aynı işten aynı karşılığı alamıyorlar. Bu bir zulümdür. Onların da maaş ve özlük hakları iyileştirilmelidir."