Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun açıklaması şu şekilde;

Gelir artışları gıda fiyatlarındaki artışın çok altında kalan yoksul vatandaşlar insanın en temel ihtiyacı olan beslenmede bile zorluklar yaşıyor. Resmi verilerle Türkiye’nin gıda enflasyonu geçen ay itibariyle %94 olarak gerçekleşmişti. OECD ülkeleri gıda enflasyonu ortalaması ise  %12,6 olarak hesaplandı. Türkiye’nin bir alt sırasında yer alan Litvanya’nın yıllık gıda enflasyonu %28,5. Tüm dünyada Lübnan, Zimbabve ve Venezüella’dan sonra en yüksek gıda enflasyonuna sahip dördüncü ülke Türkiye’dir.

Türkiye’de hayat pahalılığı ile yüksek enflasyon bir arada… TÜİK Hane Halkı Tüketim Harcaması Anketine göre (2019); haneler harcamalarının ortalama %25,5’ini gıdaya ayırıyordu. Aynı yıl AB’de bu oran ortalama %13 ile Türkiye’nin neredeyse yarısı kadardı. Alım gücü artışı hem gelir iyileştirmesine hem enflasyonun dizginlenmesine bağlı. Yeni verilerle makasın daha da açıldığını görme riski artıyor. Ülkemizde hanelerin tüketim harcamalarından gıdaya ayırdıkları pay Avrupa’ya göre daha sert artıyor.

Dövize olan talebi azaltmak ve TL’nin hızlı değer kaybını yavaşlatmak için kurgulanmış olan Kur Korumalı Mevduat Sisteminde (KKM) mudilere yapılan ödemelerin ilk dört ayında bütçeden 37,2 milyar TL verildi. Diğer bir ifadeyle, 85,2 milyonluk toplam nüfusa bölündüğünde asgari ücretli, çocuk, yaşlı, engelli, ev hanımı vs. fark etmeksizin herkesin cebinden 435 TL çıktığı anlamına geliyor. Yoksullar daha da fakirleşti. Üstelik dolar yeniden KKM’nin yürürlüğe konulduğu ay ki seviyesine geldi.

(Yeni Beslenme Kalıbı ile) Çizelge 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL/Ay)

*Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.