Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Zafer Partisi'nin kuruluşunun ikinci yıl dönümünde; “Eğer Zafer Partisi'nin Anadolu Kalesi projesini uygulayarak ve bizzat İçişleri Bakanlığı’nı alıp uygulayarak sığınmacıları ve kaçakları vatanlarına geri yollayacağı hususu hakkıyla ortaya konulabilseydi, bu seçimlerin sonucu farklı olurdu. Şimdi yerel seçimlere doğru çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz ve Türkiye’nin her yerinde Zafer Partisi adayları Türk halkının önüne bu sefer Anadolu Kalesi projesini kendi il ve ilçelerinde uygulamak amacıyla çıkacaklar ve Türk halkından bu seçimlerde büyük bir destek alacağımızı umuyoruz” dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Zafer Partisi'nin kuruluşunun ikinci yıl dönümü dolayısıyla parti Genel Merkezi'nde açıklama yaptı. Özdağ konuşmasında şunları kaydetti:

BUNDAN SONRA ZAFER PARTİSİ'NE DÜŞEN GÖREV ANADOLU KALESİ PROJESİNİ UYGULAYABİLMEK İÇİN TÜRK HALKININ DESTEĞİNİ ALMAKTIR”

“Aradan geçen bu iki yıl içinde Zafer Partisi Türk siyasetinde derin etkiler yapmayı, bütün olumsuz şartlara rağmen başarmıştır. Ülkemizin karşı karşıya olduğu en yaşamsal sorun hiç şüphesiz artık bir istilaya dönüşmüş olan, sayıları 13 milyonla gizlenmeye çalışılan, resmi rakamlara göre 17 milyon olan sığınmacı ve kaçakların teşkil ettiği sorundur. Tabii ki bu sorun iktidar partisi AK Parti'nin ve onun iktidara gelmesini destekleyen ittifak üyelerinin Türk milletini karşı karşıya getirdikleri sorun olduğu kadar, bu sorunun bu boyutlara çıkmasında senelerce sessiz kalan, hatta bunun ötesinde sığınmacılar ve kaçaklar konusunda iktidarın uyguladığı politikaları örtülü şekilde destekleyen sarı muhalefetin de büyük payı, suçu var. İki sene öncesinde kurulup mücadelesine başladığı zaman, Türk halkı iktidar ve muhalefet tarafından öğretilmiş çaresizlikle sığınmacılardan ve kaçaklardan bıkmış olsa dahi, onların geri yollanamayacağı konusunda büyük bir umutsuzluk içerisinde, adeta teslim olmuştu. Ancak Zafer Partisi bu iki sene içerisinde vermiş olduğu mücadele ile Türk milletinin ülkesini geri alabileceğine, sığınmacı ve kaçakları vatanlarına yollayacağına dair inancını ayağa kaldırmış ve artık Türk milleti sığınmacı ve kaçakların vatanlarına geri dönebileceğine inanmıştır. Bundan sonra Zafer Partisi'ne düşen görev, ülkemizi adeta istila eden bu sığınmacı ve kaçakların vatanlarına geri yollanması ve yenilerinin gelmesini engelleyecek şekilde Anadolu Kalesi projesini uygulayabilmek için Türk halkının desteğini almaktır.

Bu iki sene içerisinde tabii ki bir büyük mücadele verdik ve bu mücadelenin bir parçası da hiç şüphesiz genel seçimler oldu. Zafer Partisi genel seçimlerde istediği ve arzuladığı ve Türkiye için gereken oyu alamamış olmasına rağmen seçim öncesi ve sırasında almış olduğu siyasal konumla Türk siyasetinin şekillenmesine bir kez daha önemli etki yapmıştır. Zafer Partisi'nin öncülüğünde kurulan ATA İttifakı sayesinde, seçimlerin ikinci tura kalması sağlandı ve ikinci turda Zafer Partisi hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı’nın önüne ikinci turda hangi tarafı destekleyeceğini belirlemek için Anadolu Kalesi projesinin kabul edilmesi şartını koymuş ve ayrıca bu projeyi uygulamak için görev talep etmiştir. İki seneden bu yana sığınmacılara ve kaçakların vatanlarına dönmesi için en ufak bir siyasi mücadele vermeyen her iki ittifak da gelinen noktada 'Evet biz de yollayacağız' demek zorunda kalmışlardır. Yani, Türk siyasetinin ana gündemini olduğu gibi bu gündemin aşılması için ortaya konulan çözümü de belirleyen Zafer Partisi'dir.

YEREL SEÇİMLERE DOĞU ÇALIŞMALARIMIZI HIZLA SÜRDÜRÜYORUZ”

İkinci turda Zafer Partisi'nin Anadolu Kalesi projesini benimseyen, kabul eden ve bu projeyi İçişleri Bakanlığı aracılığıyla uygulamamızı da yazılı olarak kabul eden Kemal Kılıçdaroğlu’na Zafer Partisi olarak destek verdik. Ne yazık ki son günlerde kamuoyunun da öğrendiği tartışmalar esnasında gerçek, Kemal Bey’i sözde destekleyen ama özde köstek olan Millet İttifakı üyeleri Zafer Partisi'nin politik duruşu, Atatürk'ten taviz vermemesi, terörle mücadeleden taviz vermemesini hazmedemedikleri için Kemal Bey’e ağır baskı yaparak seçimler öncesinde Zafer Partisi'nin İçişleri Bakanlığı'nı aldığı konusunun kamuoyu tarafından hakkıyla öğrenilmesini engellediler. Eğer Zafer Partisi'nin Anadolu Kalesi projesini uygulayarak ve bizzat İçişleri Bakanlığı’nı alıp uygulayarak sığınmacıları ve kaçakları vatanlarına geri yollayacağı hususu hakkıyla ortaya konulabilseydi, bu seçimlerin sonucu farklı olurdu. Şimdi yerel seçimlere doğru çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz ve Türkiye’nin her yerinde Zafer Partisi adayları Türk halkının önüne bu sefer Anadolu Kalesi projesini kendi il ve ilçelerinde uygulamak amacıyla çıkacaklar ve Türk halkından bu seçimlerde büyük bir destek alacağımızı umuyoruz.

26 Ağustos Zafer Partisi’nin kuruluş yıl dönümü. 26 Ağustos Büyük Taarruz’un yıl dönümü. 26 Ağustos Malazgirt Meydan Savaşı'nın yıl dönümü. Yani, Ağustos ve 26'sı bir zaferler ayı ve günü. Zafer Partisi de verdiği mücadeleyle Türk milletini 21'nci yüzyılda yeni bir zafere götürecek. Bu yolda en olumsuz şartlarda benimle birlikte yola çıkan, Zafer Partisi'ni kuran hem Ankara'da hem Türkiye'nin her yerinde bütün sevgili arkadaşlarıma içtenlikle tekrar teşekkür ediyorum.

28 AĞUSTOS'TA İNEBOLU'DAN ANKARA'YA 300 KİLOMETRELİK YOLU YÜRÜYEREK GELECEĞİZ”

28 Ağustos'ta ise bu sene Cumhuriyet'imizin 100 yılını anmak için, unutturulmaya çalışılan, ihmal edilen, görmemezlikten gelinen Türkiye Cumhuriyeti’nin 100'ncü kuruluş yıl dönümünü Türk toplumuna hatırlatmak ve kutlamak için, tek istiklal madalyası sahibi olan ilçemiz olan İnebolu'dan Ankara'ya 300 kilometrelik bir yolu adım adım yürüyerek geleceğiz ve bu yürüyüşü de 11 Eylül'de Ankara'da, birlikte Anıtkabir’de bitireceğiz.”