Nerede Ortaya Çıktı?
Kayıtlara geçen ve bilinen ilk vaka merkezi Strasburg'dur. 1518 yılında bir kadının başlattığı ve kendine engel olamadan dans ettiği olayda halkta hep beraber dans etmeye başlamıştır. Yaklaşık 400 kişinin hayatını kaybettiği salgın sırasında günlerce yemek yemeden ve su içmeden durmaksızın dans edildi.
Tarihçilerin aktardığı bilgilere göre Frau Troffea isimli kadın sadece kendisinin duyduğu bir şarkı eşliğinde deli gibi dans etmeye başlamış onu görenler ve yanına yaklaşanlar maalesef bu salgına yakalanmıştır. Olay gitgide büyümüş ve bir haftada beş kişi yorgunluktan kalp krizi geçirerek ölmüştür.
Duruma çare bulamayan yetkililer doktorlara haber vererek inceleme başlatmıştır. Yapılan araştırmalarda astrolojik ve paranormal tahminler geçersiz kalınca insanların sıcakkandan dolayı dans ettikleri kanaat edilmiştir. Bunun üzerine hastaların daha çok dans etmesi ve bunun kanlarını soğutacağı düşüncesi ile dans pistleri kurulmuştur.

Doktorlar Hangi Tedavileri Denemişlerdir?
Hiçbir tedavi işe yaramamış aksine daha çok kişiye bulaşmış ve ölüme sebebiyet vermiştir. Durum böyle olunca çaresiz kalan yönetim ve doktorlar insanların kendi kendilerine duracaklarını tahmin ederek beklemeye başlamışlardır.
Tam üç ay boyunca devam eden dans çılgınlığı bir anda durmuş ve insanlar yerlere yığılarak salgın sona ermiştir. Bu olayın temel nedeni ise bilinmemektedir. Pek çok insan bir uydurmaca veya efsane olduğunu düşünse de olayı inceleyen tarihçi ve araştırmacılar bu görüşü kabul etmemişlerdir.

Salgının Nasıl Başladığı Hakkında Teoriler Nelerdir?

Birkaç teori şu yöndedir:

Küflü çavdar kökleri

Depresyon ve kaygı bozukluğu

Mistik güçler

Histeri krizi vb.

Olaya inanmayan ve de doğaüstü güçler tarafından yönetildiği görüşüne karşı çıkanlar bunun sebebinin küflü çavdar köklerinin ekmeğe karışmış olması ve insanların bunu tüketerek uyuşturucu etkisi altına girdikleri ortaya atılan bir teori mevcuttur.

Bunun dışında dönem itibari ile savaşlar ve fakirlik insanları depresyona ve toplu kaygı bozukluğuna itmiş, histeri krizine girerek durmadan dans etmeleri olarak açıklanmıştır. Her ne olursa olsun kimyasal tepkimeler ya da ruh bozukluğu gibi görüşler ortaya atılsa da kültürel sonuçlarda düşünülmektedir.
Fakat hala gizemi günümüzde dahi çözülemeyen bu hastalık ne kültürel bir sorun ne de fiziki bir hastalıktır. Ruhsal bir bozukluk olarak açıklanabilir olsa da gerçek nedeni hiçbir şekilde çözülememiş ve çözülememektedir. Ayrıca tarihi kaynakların yetersizliği ve konu hakkında dönemin yazarlarının mistik düşünceler korkusu ile konuyu yazmaya cesaret edememesi olayın gizemini daha da arttırmaktadır.