Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Şehitler Anıtı için yapılan açılışta konuştu.

Yılmaz Büyükerşen konuşmasında, “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109’uncu yılındayız. Bir tarafta bir zafer, diğer tarafta şehitlerimiz var. Hem Çanakkale Zaferimizi kutlamayı hem de şehitlerimizi anmayı bir arada gerçekleştiriyoruz. Bu anlamlı günde, Büyükşehir Belediyemizin yaptırdığı Şehitler Anıtımızın açılışına hepiniz hoş geldiniz. Çanakkale Deniz Savaşı, dönemin emperyalist devletlerinin Osmanlı Devleti’ni yenip, 1. Dünya Savaşı’nı daha çabuk bitirme gayretidir. Ancak Türk milleti ile o tarihte Anafartalar Komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün de başında olduğu Türk askerleri, Çanakkale Boğazının geçilmesine ve işgale izin vermemiş ve Türk vatanının zorla ve cebren işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Gerçi her ne kadar 1915 yılındaki bu zaferden sonra 1918’de Mondros Mütarekesi ile vatan işgal edilmiş olsa da orada başka bir destan yazılmış ve Ulusal Kurtuluş Savaşı ile yeni bir Türk Devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Türkiye bugün, dünya milletleri içinde dikkate alınan, önemsenen ve görüşlerine değer verilen bir ülke ise bunda Çanakkale Deniz Zaferi’nin ve ardından da Kurtuluş Savaşı’mızın rolü büyüktür. Ne var ki, her iki tarafın 500 bini aşkın kayıp verdiği Çanakkale Savaşı, bizim açımızdan bir zafer olarak sonuçlansa da, bu kadar büyük bir insan sayısının yaşamını yitirmesi bir trajedi olarak dünya tarihine geçmiştir.” dedi. 

Şehitler Anıtı’na değinen Büyükerşen, “Şehitler Anıtımıza gelirsek; bu anıtı yapmayı ve Eskişehir’e emanet etmeyi çok uzun zamandır düşünüyordum.  Kısmet bugüneymiş. Tasarımı bana ait olan ve Büyükşehir Belediyemiz Heykel Atölyesi çalışanlarının kolektif bir sanat eseri olan bu anıtımızda, şehit oğlunun mezarı başında ağlayan, hüzünlenen bir anneyi tasvir ettik. Bu anıtı, yalnızca Çanakkale’de yaşamını yitiren şehitlerimizi değil, tüm tarihimiz boyunca bu ülke için canlarını vermiş şehitlerimizi anabilmek için yaptık. Evet, bir tarafta Çanakkale Zaferi, bir tarafta şehitlerimiz. Bir tarafta dimdik duran güvenlik güçlerimiz, diğer tarafta hüzün ve gözyaşı. Ne yapalım ki, hayat böyle bir şey. Ben, Çanakkale Deniz Zaferimizin 109’uncu yıl dönümünü kutlarken, bugüne kadar bu ülke için canını veren tüm şehitlerimizle gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının aziz hatırları önünde saygıyla eğiliyorum.” diye konuştu.