Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi tarafından hayat pahalılığı ve zamlar ile ilgili bir basın açıklaması yapıldı.

SES Eskişehir Şube Başkanı Dr. Birtürk Özkavak tarafından yapılan açıklamada;

“Her gün peş peşe gelen zamlar hayatımızı berbat etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde maaşlarımıza resmi enflasyon oranında (gerçek enflasyonun çok gerisinde) artış yapılması kayıplarımızı gidermediği gibi yoksulluğumuzun derinleşmesine kalıcı haline gelmesine neden olmaktadır.

İşlerimizin ağırlığı, gece gündüz çalışmak, her gün sözlü fiziki şiddete maruz kalmak, her gün iş yerlerinde, neredeyse ölümle burun buruna yaşamak, idarecilerin mobingine maruz kalmak, kötü çalışma koşulları yetmiyormuş gibi, birde pahalılıkla yoksullukla karşı karşıyayız. Siyasi iktidarın zenginlerden yandaşlarından yana yürüttüğü ekonomik politikalar sonucu ülkemizdeki tüm emekçiler için hayat zindan oldu. Artık çarşıda pazarda temel tüketim maddelerine bile ulaşmakta büyük zorluk çekiyoruz. İçinde bulunduğumuz yaz aylarında hepimizin bir nebze dinlenip yeniden güç kazanması ve kendini yenilemesi için tatile çıkmak güçleşti. Tatil rakamları korkunç boyutlardadır. Gerçek anlamda bir tatil yapmak hayal bile edilemez durumdadır. Birkaç gün önce Türk-İş, temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını yayımladı. Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı)  6 bin 839,64 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 22 bin 278,98 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8.929,14 TL’ye yükseldi.

Türk İş’in verileri temel alındığında Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 7,01 oranında gerçekleşti. Son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 128,44 olarak hesaplandı. Yedi aylık değişim oranı ise yüzde  66,90 oranında oldu.

Türk İş in araştırmasına göre açlık sınırının 6839 TL, yoksulluk sınırının 22 bin 278 TL olduğu bir dönemde sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hemen hepsi (son yapılan resmi enflasyona göre hesaplanan fark artışlarına rağmen) yoksulluk sınırın altında, çok büyük bir kısmı açlık sınırına yakın ücretler almaktadır. Yandaş ve işbirlikçi sendikaların katkısıyla geldiğimiz yer burasıdır. Yoksulluk ve biraz ötesi açlıktır.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri de bu zam dalgasından ve hayat pahalılığından yıkıcı bir şekilde etkilenmeye devam ediyorlar. Her gün biraz daha yoksullaşmak; açlık sınırında yaşamak istemiyoruz. Çok bunaldık. Bu hayat pahalılığında yaşanmaz. İnsanca yaşamak hakkımıza kastedenleri uyarıyoruz. Bizler kendi hayatlarımızı idame etmekte zorlanırken halkımızın ihtiyacı olan sağlık ve sosyal hizmet üretimini nasıl gerçekleştireceğiz. Yurttaşlarımızın sağlık hakkı önündeki engeller çözülürken bizlerin hizmet üretenlerin talepleri bir an önce karşılanmalıdır. SES olarak her koşulda mücadeleye gerçek sendikacılık yapmaya devam edeceğiz.”