Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası Başkan Adayı Fethi Özkara, mevcut başkan Gürdal Sarıkaya ve yönetimini seçim sürecine yönelik açıklamaları ve skandal iddialar üzerinden eleştirdi. Özkara, 12 yıllık hizmeti boyunca herhangi bir skandala karışmadığını vurguladı.
‘’Yargı Süreci Halen Devam Etmektedir’’
Oda seçimleri yaklaşırken, Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası Başkan Adayı Fethi Özkara, mevcut başkan Gürdal Sarıkaya ve yönetimine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Özkara, Sarıkaya’nın açıklamalarının ve internet videolarının üyeleri yanlış yönlendirmeye çalıştığını savundu.
Özkara, yaptığı açıklamada, 12 yıl boyunca oda ve üyeler için çalıştığını, kendisiyle ilgili yürütülen karalama kampanyalarının haksız olduğunu ifade etti. Mesajında ayrıca, ‘’Herkesin bildiği gibi, mevcut başkan eski yönetimi dava etmiş olup, yargı süreci hâlen devam etmektedir. Buna rağmen, şahsımla ilgili “mağdur edebiyatı yapıyor” iddiasında bulunmaktadır. Oysa kendisi de çok iyi bilmektedir ki, ben 12 yıl boyunca mevcut başkanın ve yönetim ekibinin adının karıştığı hiçbir skandala dâhil olmadım.’’ ifadelerine yer verdi.
‘’Üyelerimiz Ego ve Komplekslerinden Yorulmuş Durumda’’
Özkara, Sarıkaya ve ekibinin bir dönemde odadaki vizyon ve saygınlığı zedelediğini belirterek, ‘’ekibim ve benim üzerimden prim yapmaya çalışan da, odayı bu dönemde türlü skandallara bulaştıran da bizzat sen ve ekibindir. Üyelerimiz artık senin bir dönemde ortaya koyduğun ego ve komplekslerinden yorulmuş durumda.’’ ifadelerini kullandı.
Oda yönetimine ilişkin yapılan açıklamanın tamamı ise şöyle:
''Mevcut başkanın seçim dönemi yaklaştıkça paniğe kapılarak yaptığı açıklamalar, oda ve üyelerimizi savunuyormuş gibi gösterilen konuşmalar ve bir internet fenomeni edasıyla hazırlattığı videolar çeşitli yollarla sizlere ulaştırılmaktadır. Görüldüğü üzere, odaya 12 yıl hizmet vermiş, kendisinden yaşça büyük şahsımla ilgili yürütülen karalama kampanyalarıyla siz değerli üyelerimizin zihnini bulandırma çabalarına büyük bir öfke duyuyorum.
Herkesin bildiği gibi, mevcut başkan eski yönetimi dava etmiş olup, yargı süreci hâlen devam etmektedir. Buna rağmen, şahsımla ilgili “mağdur edebiyatı yapıyor” iddiasında bulunmaktadır. Oysa kendisi de çok iyi bilmektedir ki, ben 12 yıl boyunca mevcut başkanın ve yönetim ekibinin adının karıştığı hiçbir skandala dâhil olmadım.
Kendisini ayrıca “tebrik” etmek isterim; böylesine kısa bir sürede bu kadar fazla skandalı “başarabilmek” ciddi bir beceri gerektirir. Ancak kendisinin kaotik ve karanlık geçmişini göz önüne aldığımızda, bu durumun şaşırtıcı olmadığını da anlayabiliyorum.
Yerimize gelen başkan ve ekibinin, bizim bıraktığımız vizyonun üzerine koyarak odaya fayda sağlamasını elbette isterdim. Fakat ortadaki tablo açıktır: 12 yıl boyunca büyük emekle kazandırmaya çalıştığımız vizyon ve saygınlık, mevcut başkan tarafından yalnızca bir dönemde yerle bir edilmiştir.
Her gün, mevcut başkan kameraların karşısına geçip yeni skandallar üzerinden bizleri suçlamaya devam etmektedir. Yine her gün, Gürdal Sarıkaya ve ekibi, odamızın adını yeni bir olaya bulaştırmayı sürdürmektedir.
Sevgili kardeşim Gürdal,
Öncelikle öfkeni kontrol altına alırsan, üyelerimize ve odamıza gerçekten faydalı bir başkan olabilirsin. Basın açıklamalarında önce “değerli abim” deyip, iki cümle sonra “bu arkadaş” demen, karakteristik tutarsızlığını açıkça ortaya koymaktadır. Anlık duygularla hareket ettiğin sürece her zaman kaybedersin. Bu sana bir abi tavsiyesi olsun.
Bugüne kadar bir muhalefetin kullanabilecegi en çirkin yöntemlerini kullandınız; bize çamur atmak için her yolu denediniz. Ancak unutmayın ki doğru tektir. Zarardan dönmek her zaman kârdır, sevgili kardeşim Gürdal. İyiler önünde sonunda kazanır.
Dava süreci sonuçlanmadan kapı kapı dolaşıp, sanki yargı süreci bitmiş ve ben ceza almışım gibi algı oluşturmanız, ileride üyelerin yüzüne nasıl bakacağınız sorusunu beraberinde getiriyor. “Ya sen üyeye nasıl bakacaksın?” diyorsun ya… Peki hiç düşündün mü? Yüce adalet doğruyu yanlıştan ayırır. Bunun hükmünü sen değil, yargı sistemi verir.
Ekibim ve benim üzerimden prim yapmaya çalışan da, odayı bu dönemde türlü skandallara bulaştıran da bizzat sen ve ekibindir. Üyelerimiz artık senin bir dönemde ortaya koyduğun ego ve komplekslerinden yorulmuş durumda.
Odamızın üyelerini “Fethici – Gürdalcı” diye ayırmayı bırak. Hepimiz aynı odanın üyeleriyiz. Elbette seni de beni de sevmeyen, takdir etmeyen kişiler olacaktır. Bunları kabullenip herkesi kazanmak için çalışmak zorundasın.
Odamız uyesini, mahalle gruplarında “kafanı koparırım” diye tehdit eden sensin. Sırf benim komşum ve beni desteklediği için bir üyenin kapısına zabıta gönderen de sensin. Dahası, bana yakın olduğunu düşündüğün kişileri –ben de dahil– mahalle gruplarından ve haberleşme ağlarından uzaklaştırmaya çalıştın. Oysa ben 12 yıl boyunca ne odayı icraya verdim, ne de üyeyi ötekileştirdim; çünkü odanın üyelere ait olduğunu hiç unutmadım.
Seçime kadar “ne kadar çamur atsak kârdır” mantığıyla hareket etmeye devam ediyorsunuz. Hâlâ utanmadan kamuoyuna gerçek dışı paylaşımlar yapmayı sürdürebiliyorsunuz. Çocuk gibi “beni şikâyet ediyorsun” diye sitem ediyorsun. Güzel kardeşim, ben kanunsuz olduğunu düşündüğüm her şeyi zaten ilgili makamlara bildiririm.
Sana, hayatının geri kalanında hırs ve komplekslerden arınmış bir yaşam diliyorum. Bırakalım yargı süreci sonuçlansın; sonra hep birlikte görelim kim haklı, kim haksız.
Sevgili Gürdal, Üyelerimizin zihnini bulandırıp “galibiyete giden yolda her şey mübahtır” anlayışını terk et. Çamur atmayı bırak. Doğru er ya da geç ortaya çıkar.''
