Eskişehir’de Takla Atarak Savrulan Araçtan Kıl Payı Kurtuldu
Eskişehir’de Takla Atarak Savrulan Araçtan Kıl Payı Kurtuldu
İçeriği Görüntüle

ESVAK Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen konferansta, Prof. Dr. Muammer Kaya Nadir Toprak Elementlerinin kent ve ülke açısından stratejik önemini anlattı. Beylikova ve Kızılcaören sahalarının geleceğine ilişkin değerlendirmeler dikkat çekti.

ESVAK’tan Nadir Toprak Elementleri Konferansı

Eskişehir Mezunları ve Eskişehir’den Yetişenler Vakfı (ESVAK) Eskişehir Şubesi tarafından “Maden ve Nadir Toprak Elementleri” adlı bir konferans düzenlendi. Programa konuşmacı olarak, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Maden Bölümü Öğretim Üyesi ve Cevher Hazırlama Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muammer Kaya katıldı.

“Nadir Toprak Elementleri Stratejik Öneme Sahip”

Konferansta konuşan Prof. Dr. Muammer Kaya, Eskişehir’de uzun yıllardır bilinen yeraltı kaynakları ve özellikle Nadir Toprak Elementlerinin (NTE) hem bölgesel hem de ulusal ölçekte stratejik değer taşıdığına dikkat çekti. Bu rezervlerin işlenebilirlik seviyelerinden uluslararası madencilik piyasasında Türkiye’ye sağlayabileceği avantajlara kadar birçok konunun hem kamuoyunda hem de akademik çevrelerde tartışıldığını belirtti.

“Ekonomik Potansiyelin Ötesinde Stratejik Gereklilik”

Kaya, söz konusu alanların etkin değerlendirilmesinin Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve endüstriyel gelişimi açısından büyük bir gereklilik olduğunu ifade etti. Cevher bilimi çalışmalarının bu noktada kritik rol oynadığını vurguladı.

Türkiye’nin maden politikalarına bilimsel katkılarıyla tanınan Prof. Dr. Muammer Kaya, konferansta Eskişehir’deki NTE çalışmalarının tarihi gelişimini, mevcut durumunu ve geleceğe yönelik öngörüleri içeren geniş bir çerçeve sundu. Beylikova ve Kızılcaören sahalarının barındırdığı potansiyelin Türkiye’nin madencilik konumunu yeniden değerlendirmeye olanak sağladığını ifade etti.

Program Sonunda Plaket Takdim Edildi

“Türkiye Uluslararası Alanda Güçlü Bir Aktör Olabilir”

Kaya, Eskişehir ve Beylikova bölgelerinin dünya madencilik piyasasının da yakından takip ettiği sahalar hâline geldiğini söyledi. Rezervlerin doğru yönetimi, bilimsel temelli operasyonlar ve ileri teknoloji kullanımının artırılması hâlinde Türkiye’nin NTE alanında uluslararası ölçekte güçlü bir aktör olabileceğini belirtti. Bilimsel verilerle desteklenen politikaların, Ar-Ge yatırımlarının ve teknoloji kapasitesinin artırılmasının önemine değindi.