Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı Hukuk İşleri Başkanı Avukat Ufuk Çağlar yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

"Cumhurbaşkanı, bütün yetkiyi kendisinde toplamış durumda. Hükümet dediğimiz zaman artık sadece Erdoğan akla geliyor, Bakanlar Kurulunun ve Meclis'in hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmadı! Tek kişi!

O zaman sistemi oturmuş kurumlar vardı, bugün yok;

Her ne kadar Erdoğan, ekonomideki başarısızlıklarını "mücbir sebepler" diyerek açıklamaya çalışsa da, bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz.

-"Mücbir sebepler" başka ülkeleri 1 şiddetinde etkilerken, neden bizim ülkemizde bu 10 şiddetinde yaşanıyor?

-Neden enflasyon ABD'de ve Avrupa ülkelerinde en fazla %6-7 iken, savaş ve kriz olan ülkelerde dahi %20'leri geçmezken; biz de bu oran %60-70'leri geçip üç haneli rakamları buldu?

'Mücbir Sebep Ak Parti İktidarı ve Kurulan Sistemdir'

-Hangi yanlış adımları atıp, hangi akla hayale gelmedik politikaları uyguladınız da; bu "mücbir sebepler" en çok ülkemizi etkiledi?

Bilinmelidir ki; bugün Türkiye'nin yaşadığı krizlerin mücbir sebebi; sadece Ak Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanının kurduğu sistemdir!

Başka türlü bunu açıklamak mümkün değil!

Tek kişilik bir sistem ve tek kişinin her konuda karar vermesi şu anda bizim yaşadığımız en büyük problemdir.

Neden? Çünkü tek kişilik kuruluşlarda konular müzakere edilemez.

Hep 'benlik' hakimdir. "Ben ne dediysem o olur, sen kimsin de benim karşıma çıkıyorsun?"

Problemlerimiz muhakeme edilemediği için bu haldeyiz.

Konuşamıyorlar! Farklı fikir söyleyenler hemen uzaklaştırılıyor.

'KYK Kredi Borçları'

Kredi Yurtlar Kurumu (KYK), kredilerin ödeme tutarını 30 Haziran'da açıklayacak fakat kredi hesaplama uygulamalarından yapılan hesaplar aşağı-yukarı gelecek tsunaminin habercisi adeta.

Üniversite hayatı boyunca toplamda 25 bin lira alan bir gencimiz yaklaşık 75 bin lira, 30 bin lira alanlar ise ortalama 100 bin lira borç ödeyecek!

El insaf! Bu vicdansızlıktır! Kürsülerde "faize karşıyız" diyenler bu rakamlara ne diyecekler?

Gençlerimizin çoğu zaten üniversiteden mezun olunca iş bulamıyor, bulanlar ise çok düşük maaşlarla çalışmaya başlıyor, bu kadar borcu nasıl ödeyecekler?

'Erdoğan Meclis Kararı Olmadan Aday Olamaz'

Sayın Cumhurbaşkanı, karşısına kimin aday çıkacağını çok merak ediyor olacak ki ısrarla o ismi öğrenmek istiyor. Kendisi çıktı; "seçimler tam zamanında yapılacak ve ben adayım" dedi.

Ancak seçimler tam zamanında yapıldığı takdirde Erdoğan aday olamaz.

Anayasa Mahkemesi iptal eder. Çünkü Anayasa'da çok açık ve net "bir kişi ikiden fazla aday olamaz." hükmü var.

Aday olabilir mi? Olabilir ama bir şartla... Meclis karar verir, seçimi öne alırsa...

Peki ne kadar öne alırsa olur? 1 hafta, 10-15 gün bile öne alınsa Anayasa'daki durumdan dolayı Cumhurbaşkanı Meclis tarafından aday gösterilebilir.

"Ben adayım." diye kendisi kesinlikle dayatamaz...

Onun için bu meseleyi bilmemiz lazım. Erdoğan'ın "ben adayım." demesi, parti grubuna ve ittifak ortağına aday olabilmesi için gerekli kararlı almaları için bir mesajdır.

'Cumhurbaşkanı Sürekli 6 Ay Sonrasına Tarih Veriyor'

Ayrıca  kendisine şu anda Cumhurbaşkanı olarak daha öncelikli sorumluluklarının olduğunu hatırlatmak isteriz.

Yükselen enflasyon ve hayat pahalılığına bir an önce çare bulmak Cumhurbaşkanı olarak Sayın Erdoğan’ın bir numaralı görevidir.

Vatandaşlarımız artık evinden dışarı adım atmaya korkar hale geldi. Çünkü her şey ateş pahası…

Asgari ücretlinin saatlik mesasi 1,3 Dolara geriledi....

İnsanımız, koca bir gün çalışmasının karşılığında bir kilo et alamıyor.

Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir anlayış!

Cumhurbaşkanı olan bitene gözünü, kulağını kapamış, “6 ay sonra düzelecek, seneye düzelecek” diye her gün bir başka tarih veriyor.

6 ay güzel bir rakam olarak bulundu bunlar tarafından. "6 ay sonra düzelecek." 6 ay geçiyor bu kez bir "6 ay sonrası için yine düzelecek."

'İktidar Olağanüstü Koşullar Arıyor'

Ekonomik krizle birlikte halk desteğini kaybetmekte olduğunu anlayan iktidar ve ortakları, yeniden “beka” söylemine sarılabilmek için fırsat arıyorlar.

Görünen o ki Cumhur ittifakı, Suriye ve Yunanistan üzerinden “olağanüstü durumlar” meydana getirmek istiyor.

Açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyoruz ki; hiç kimse kendi ikbali ve iktidarı için ülkemizi bu zor günlerinde böylesine tehlikeli yollara sokma gafletinde bulunmasın!

Biz, terörle başarılı ve etkin bir şekilde mücadele edilmesini sonuna kadar destekliyor, bu konunun siyasi malzeme yapılmasına sonuna kadar karşı çıkıyoruz!

Şahsiyetli bir dış politikaya evet, dış politika konularının seçimlere alet edilmesine hayır diyoruz!

'Seçimler Adil Olsun'

Seçimin daha adil ve eşit şartlarda geçmesi gerektiğini buradan ifade etmek istiyoruz.

İktidar ve ortakları, seçimleri kazanmak için her yolun mübah olmadığını bilsinler!

Bu seçimi kazanmak için atacakları her adımın mesuliyeti büyük olacaktır; bunun bilinciyle hareket etmelerini ümit ediyorum."