Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, Hamamyolu Caddesi’nde bulunan Yediler Parkı’nda halk buluşması düzenleyerek asgari ücretle ilgili basın açıklaması yaptı.

“ASGARİ ÜCRET ORTALAMA ÜCRET OLMUŞTUR”

Platform adına açıklamayı yapan DİSK Eskişehir Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya, şunları söyledi:

“Resmi verilere göre Türkiye’de ücretli çalışan sayısı 15 milyon civarındadır. Çalışanların en az yüzde 50’si asgari ücretle veya asgari ücrete yakın ücretlerle çalışmaktadır. Bu orana kayıt dışı olarak asgari ücret altında çalışmak zorunda kalanları; ezici çoğunluğu asgari ücretin altında maaş alan 16 milyon emekliyi de eklediğimizde asgari ücretin toplumsal yaşamda ne anlama geldiği anlaşılacaktır. Her geçen gün görece daha iyi ücret alan emekçilerin ücretleri de asgari ücrete yakınlaştırılıyor. Artık asgari ücret ülkemizde en düşük ücret olmaktan çıkıp ortalama ücret olmuştur. Türkiye hızla daha fazla açlar ve yoksullar ülkesine dönüşmüştür. Bu nedenle asgari ücret milyonların meselesidir. Asgari ücret tespitinde bu gerçek dikkate alınmalıdır.

“ADALETSİZ VERGİ VE KESİNTİ YÜKÜ ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİNİ DURMADAN KEMİRİYOR”

Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, düşük ücret politikaları ile ücretlilerin ciddi bir alım gücü kaybı yaşadığı gerçeği göz ardı edilmek isteniyor. Yılların ikinci yarılarında artan vergi ve kesinti yükleriyle alım gücü daha da düşüyor. Bir yandan pahalılık bir yandan adaletsiz vergi ve kesinti yükü çalışanların ücretlerini durmadan kemiriyor.

“TEMSİLDE ADALETİN OLMADIĞI BİR KOMİSYONDAN İNSANİ YAŞAMA DENK BİR ARTIŞ ÇIKMAZ”

Türkiye’de asgari ücret üç taraflı bir mekanizma olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyonda beş hükümet, beş işveren ve beş işçi temsilcisi yer alıyor. İşçi ve işveren temsilcileri en çok üyeye sahip işçi ve işveren örgütleri tarafından saptanıyor. Komisyon kararları kesin olup itiraz edilemiyor. Asgari ücret tespit sürecinde toplu pazarlık sürecinde olduğu gibi uyuşmazlık prosedürü işlemiyor ve kararlara itiraz edilemiyor. Komisyonda asgari ücret hükümet ve işveren temsilcileri çoğunluğu ile belirleniyor. Temsilde adaletin olmadığı bir komisyondan insani yaşama denk bir artış çıkmayacağı açıktır.

“EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI DA ASGARİ ÜCRETTEN DÜŞÜK OLMAMALIDIR”

Yüksek enflasyon koşullarında yılda bir veya iki kez asgari ücret belirlenmesi çalışanları açlığa, yoksulluğa mahkûm etmek anlamına geliyor. Yılda en az 4 kez asgari ücret artışı sağlanmalıdır. Asgari ücret artışlarında TÜİK’in gerçek dışı, baskılandırılmış enflasyon oranları değil; en az 4 kişilik bir ailenin aylık insani ihtiyaçlarının karşılanması ölçüt olmalıdır. Aynı anlayışla en düşük emekli aylığı da asgari ücretten düşük olmamalıdır.

“BÜYÜK SERMAYE GRUPLARINA VERGİ AFFI GETİRMEKTEN VAZGEÇİN”

Baskılandırılmış Kasım 2023 verilerinde 4 kişilik bir aile için açlık sınırı aylık 14 bin 025 TL; yoksulluk sınırı 45 bin 686 TL; yalnız yaşayan bir çalışanın aylık yaşam maliyeti 18 bin 239 TL olarak ilan edilmiştir. Bu gerçeklik üzerinden yoksulluk sınırı gözetildiğinde, iki ay sonra alınacak asgari ücret en az aylık 50 bin TL’den aşağı olmamalıdır. Kaynak mı yok diyeceksiniz, söyleyelim! Büyük sermaye gruplarına vergi affı getirmekten vazgeçin. Vergide adalet uygulayarak az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alın. Yandaş, eş dost kayırmaktan, memleketin kaynaklarını yağmalamaktan ve yağmalatmaktan vazgeçin. Kaynağın var olduğunu hep birlikte göreceğiz.”