1965 yılında dünyaya gelen Osman Ada, babası tarafından 15 yaşındayken bir terzinin yanında çırak olarak verildiğini söyledi. O yıllardan bu yıllara meslekte birçok anı yaşatan Osman Ada, Bilecik’te bir tek kendisinin dikiş makinesi tamiratı yaptığını aktardı. Beş metrekare dükkanında mesleğini icra etmeye devam eden Ada, "Terzilik yapıyorum, makine tamirciliği yapıyorum. Babamız getirdi bizi buraya, ‘eti senin, kemiği benim’ misali. Eski bir deyimdir. Başladık terziliğe. İlk ustam Necati Sarı’ydı Allah rahmet eylesin. Halen daha devam etmeye çalışıyorum" dedi.
"BİR ARKADAŞA KIZGINLIĞA MAKİNE TAMİRCİLİĞİNE BAŞLADIM"
Bir arkadaşına kızgınlığına dikiş makinesi tamiratına başladığını söyleyen Ada, "Bunun yanında da bir arkadaşa kızgınlığa makine tamirciliğine başladım. Onu da götürmeye çalışıyorum. 1954 doğumluyum. Ama bu biraz zor gelmeye başladı. Götürebildiğimiz kadar götüreceğiz. 83’de almıştım ben bu makineyi. O zamanın birinde 47 bin 500 lira para vermiştim şu anda kullandığım makineye" şeklinde konuştu.
"Eskiden az kazanıyorduk ama giderimiz azdı. Şimdi çok kazanıyorsun gider fazla" diyerek sözlerine devam eden terzi Ada, "Bilecik’in eskiden yüzde 80’ini tanırdı beni şu an herhalde yüzde 60’ı falan tanır. Şu an son nesil benim bu makine tamirciliğinde. Benden başka yapacak adam da yok. Bulunmaz değil, elbet birini bulacaklar. Ama nereye kadar götürecek zor yani" şeklinde konuştu.
"ESKİ YILLARDA 11 KİŞİ ÇALIŞIYORDUK"
Eski yıllarda bir terzinin yanında 11 kişi çalıştıklarını aktaran Ada, "Yanlış hatırımda kalmasın ama bayram gelirdi Ramazan’da başlardık 11 kişiyle 60-70 takım elbise dikerdik" dedi. Terzi Ada yaşadığı bir anısını şu ifadelerle anlattı:
"Rahmetli bir Selahattin abim vardı; Sayanora Terzisi diye. Yanında 11 kişi çalışıyorduk. Bugün hangi terzinin yanında 11 kişi çalışıyor? 11 kişi birde dünyanın elbisesini dikiyorduk. Yanlış hatırımda kalmasın ama bayram gelirdi Ramazan’da başlardık 11 kişiyle 60-70 takım elbise dikerdik. Ben şimdilerde öyle bir terzi göremiyorum. Şu an yok bunlar terziydi birde yani. Tüccar terziydi. Allah rahmet eylesin, rahmet ile anayım, iyi bir ustaydı. O günler geri gelmez. Bilecik’te dolaşın terzilerin bir tanesinin yanında çırak bulamazsın. Çalışan elemanlar var ya Suriyelidir, ya Afganlıdır. Onlarda sadece paça yapmasını bilir, sökük dikmesini bilir başka bir şey bildikleri yok. Ben terziyim, nerede terzi? Terzilik kalmadı ki, terzilik bitti.Kumaşlarda önceden yün vardı, pamuk vardı. Şimdi yün, pamuk öldü. Tamamı fisto diye bir şey var ondan yapılıyor."
"MAKİNE TAMİRCİLİĞİ OLUNCA TERZİLİĞİ DE ZATEN BİRAZ GEVŞETTİK"
Günümüzde eski elbiseleri dikecek terzi kalmadığını söyleyen Terzi Ada, dikiş makinesi tamiratına başladıktan sonra elbise dikiminden uzaklaştığını söylediği konuşmasında şunları aktardı:
"Ben Bilecik’e çırak olarak geldiğim zaman yanlış hatırımda kalmış olmasın 22 tane terzi vardı o zamanlar. O zamanlar tamirden ziyade takım elbise dikerdik, pantolon dikerdik hep sıfır bunlar. Genelde, ‘tüccar terzi’ derlerdi. Yani bunun kumaşı olurdu, müşteri gelir kumaşını beğenir seçer ondan elbise dikerdik. Eski elbiseleri dikecek terzi yok. Ben aşağı yukarı 20 senedir hiç yeni bir şey dikmedim. Dikmiyorum derken dikemiyorsun. O sabır isteyen bir şey. Birde makine tamirciliği olunca terziliği de zaten biraz gevşettik. Bilecik’te elbise diken zannedersem yok. Arkadaşların bazıları pantolon dikiyor ama ben dikilenleri görüyorum eski işçilik yok."
"Meslek ölüyor" diyerek sözlerini son veren Ada, "Şimdi bir kumaş pantolon bugün ki maliyetini pek bilmiyorum ama tahminin bin 500 lira falandır. Ama iyi bir pantolon giyeceğim dersen. Bu parada vatandaşa ağır gelir. Yani meslek ölüyor" ifadelerini kullandı.