Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bu ay doğal gaz faturalarına tüketim bedelinin sıfır olarak yansıyacağını belirterek, “Bu ay gelecek faturalarda, evet tüketim değerini göreceksiniz, tüketim bedelini göreceksiniz, ama son satırda ödenecek bedeli sıfır olarak göreceksiniz” dedi. Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Konya mitinginde, son yılların en büyük petrol keşiflerinden birisinin müjdesini vereceğini açıkladı.

AK Parti'nin Eskişehir’den milletvekili adayı gösterdiği Fatih Dönmez, bugün Bilecik’in Bozüyük ilçesinde seçim bürosu açılışına katıldı. Dönmez, burada yaptığı açıklamada, bu ay vatandaşların doğal gaz faturası ödemeyeceğini söyledi. Dönmez, “Bu ay gelecek faturalarda, evet tüketim değerini göreceksiniz, tüketim bedelini göreceksiniz, ama son satırda ödenecek bedeli sıfır olarak göreceksiniz” diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANIMIZ BİR MÜJDE DAHA VERECEK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın petrole ilişkin müjde vereceğini söyleyen Dönmez, "Bugün inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız bir müjde daha verecek, o da petrol ile ilgili olacak. Konya mitinginde inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız, yine son yılların en büyük keşiflerinden birisinin müjdesini verecek" dedi. Dönmez konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Daha önce terör nedeniyle gidemediğimiz alanlarda artık karış karış petrol ve doğal gaz arıyoruz. Türkiye, enerjide dışa bağımlı bir ülke. Kullandığımız enerjinin neredeyse yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Sadece geçtiğimiz yıl, başta petrol ve doğal gaz olmak üzere yaklaşık 95 milyar dolar bir fatura ödedik yurt dışına. Bunu azaltmanın yolu da aramaktan geçiyor. Biliyorsunuz, bulanlar ancak arayanlar ama her arayan da bulamıyor. Şimdi ekibimiz bu işe odaklandı. Gece gündüz demeden sahada karış karış hem karada hem de denizde aramalarını yoğunlaştırdık. Biz, önümüzdeki aylarda da yıllarda da inşallah hem Karadeniz’de hem de karada ilave keşifler yapacağımıza inanıyoruz.

"AVRUPA’NIN EN BÜYÜK GÜNEŞ SANTRALİNİ KONYA KARAPINAR’DA AÇIYORUZ"

Bugün ayrıca hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın en büyük güneş santrallerinden bir tanesinin hizmete açılışının törenine katılacağız. Avrupa’nın en büyük güneş santralini Konya Karapınar’da açıyoruz. Bin megavatlık bir tesisten bahsediyoruz. Yaklaşık 1 milyar dolarlık bir iletim. Ama buradaki tesisin bir özelliği de şu; orada kullanılan malzemelerin büyük bir kısmı, başta güneş paneli olmak üzere, Türkiye’de üretildi. Geçmişte bu ekipmanları da biz ithal ediyorduk. Evet rüzgar, güneş, su bizim, kaynak itibarıyla. Ama o kaynakları elektriğe dönüştürecek ekipmanda dışa bağımlıydık. Başka bir ifadeyle teknolojide dışa bağımlıydık. Şimdi artık güneş panellerini kendimiz üretiyoruz. Sadece ülkemizde kullanılanları değil, yurt dışına da başta Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya olmak üzere birçok pazarlara da artık güneş paneli üretip gönderebiliyoruz.

"MUAYENE OLMAK İÇİN SIRA BEKLİYORDUNUZ"

Rüzgâr kanadı, rüzgar ekipmanları gönderebiliyoruz. Tıpkı İHA’da, SİHA’da, TOGG’da, TCG Anadolu’da nasıl yerli ve milli sanayi oluşturduysak enerjide de yerli ve milli sanayide ciddi atılımlar yapıyoruz. İnşallah bundan sonra bu ürünlerimiz, teknolojimiz gelişerek büyüyecek. Bugün nereye gitsek, şehir hastaneleri, devlet hastaneleri adeta 5 yıldızlı bir konfora sahip hale geldi. Çok değil, bundan 15-20 önce bu hastanelerde günlerce sırada beliyordunuz, muayene olmak için. Ardından film çektirecekseniz veya tomografi çektirecekseniz, 3 ay, 6 ay gün veriyorlardı. Ameliyat olacaksanız, yine 3 ay, 6 ay gün alıyordunuz. O tarihe kadar hayatta kaldıysanız ne âlâ.

"BUGÜN GİDİYORSUNUZ, KAPIDA KARŞILIYORLAR"

Geçenlerde Eskişehir’de muhtarlarla bir toplantı yapıyoruz, muhtarın birisi dedi ki 'Ben, çocuğumuzu hastaneden kaçırmak zorunda kaldım'. 'Hayırdır' dedim. 'Yani eşim doğum yaptı, paramız yoktu, mecbur kaldım kendi çocuğumu hastaneden kaçırmaya' dedi. Bugün gidiyorsunuz, kapıda karşılıyorlar. İhtiyaç varsa evimize kadar götürüyorlar. İlacınızı, herhangi bir eczaneye gidip alabiliyorsunuz. Şimdi birileri de kalkmış, bunları karalamak için elinden geleni yapıyor. 3-5 oy uğruna Kandil ile masaya oturmaktan da çekinmeyen bir kesim var. Türk bayrağının altında İstiklal Marşı’nı okuyamayanlarla bizim işimiz yok."