Öğrencilerin, tanımadıkları kişilerin sosyal ağ hesaplarından gelen mesajlara cevap vermemesi gerektiğini söyleyen Avukat Murat Osman Kandır, şu uyarılarda bulundu:

“Özellikle okulların açılmasıyla birlikte öğrenciler tatilden döndüler. Hepsinin elinde mobil cihazlar var. Bu cihazlarda sosyal ağlarda geçirilen zaman oldukça arttı. İnternette karşılaşacak tehlikeler de aynı oranda artıyor. İnsanlar kendini saklıyorsa kötü niyetlidir diye düşünüyorum. Kötü niyetli insanlar tarafından oluşturulan sahte hesaplarla özellikle gençler ve çocuklar bir anlamda taciz ediliyor. Siber zorbalık kapsamına da giren hem rahatsız edilmeler dolandırıcılık hem de kişinin kendine ait olan sosyal ağ hesaplarını ele geçirme saldırılarıyla çeşitli suçların işlenmesinde kullanılıyor. Gençlerimiz bu konuda çok dikkatli olmalılar. Özellikle tanımadıkları kişilerin sosyal ağ hesaplarından gelen mesajlara cevap vermemeliler. Bu mesajların içeriğindeki bilmedikleri linklere kesinlikle tıklamamaları lazım. Yemleme saldırıları sosyal ağ hesaplarına gönderilen mesajlarla yapılıyor. Bu linklerde yazılımlar mevcut. Bu yazılımlarla kişilerin sosyal ağ hesaplarındaki şifre ve kullanıcı isimleri ele geçirilmesi bir tehlike. İkinci tehlike sosyal ağ hesaplarından gençlerimizin taciz, tehdit, hakaret edilme tehlikeleriyle çokça karşılaşmamız.

Kendi kimliğini kullanmadan açılan hesaplara biz sahte hesaplar, çok bilinen ismiyle fake hesaplar diyoruz. Bu hesaplardan gönderilen mesajlar genellikle kötü amaçlarda kullanılıyor. Kendilerini gizleyerek sanki bir maske takarcasına gerçek kimliklerini saklayan siber saldırganlar hedeflerine koydukları kişiler sürekli hakaret, tehdit, şantaj gibi çokça karşılaşılan saldırılarda bulunuyorlar. Bu tür tehlikelerden korunmak için özellikle ebeveynlerin çok dikkat etmeleri gerekiyor. Çocuklarını internete bağlı oldukları sürelerde gözetim altında tutmalılar. Çocukların ne yaptıklarını zaman zaman kontrol etmeliler ve ülkemizde sağlanan güvenli internet desteğinden de faydalanmaları lazım. BTK dediğimiz kurumumuzun sayfasında her türlü konuyla ilgili yardımlar mevcut. Hangi sosyal ağ uygulamasında karşılaşılan sorunlara nasıl çare bulunacağı, nereler şikâyet edileceği ayrıntılı olarak yazılı. Gençler ve çocukları bu konuda bilinçlendirmek gerekiyor. Başka türlü korumak çok zor. Çünkü interneti hayatımızdan söküp atmamız mümkün değil. Artık dijital dönüşümde yaşanıyor aldığımız klasik hizmetlerin neredeyse tamamı internete taşındı. Eğitim konusu da pandemi döneminden sonra tamamen internete taşınmış durumda. İnternette birçok yardımcı kaynak var. Çocuklarımızı buradan uzaklaştırırsak tüm bu faydalı kaynaklardan da uzaklaştırmış oluruz. Çocuklarımızı herhangi bir sıkıntıyla karşılaşıp karşılaşmadıkları kontrol edilmeli. Yoksa tamamen serbest halde bırakırsak çocuklar yaşadıklarını anlatmamaya başlıyorlar. Dijital okuryazarlığı her yaştaki internet kullanıcısının iyi bir seviyeye getirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu ortamın tehlikeleriyle sürekli yüz yüze gelmeleri kaçınılmaz.”