Üç yaşındaki çocuk bile corona virüsünü konuşurken başka bir konuda yazı yazmak hem profesyonel bakışa hem de ‘okunma peşinde koşan’ bir gazeteciye yakışmıyor, biliyorum, ancak her yerde aynı konu konuşulurken dikkatinizi farklı bir noktaya çekmek istiyorum…

Nasılsa bu virüs hakkında neredeyse bilmediğimiz bir şey kalmadı…

Hâlâ bilmediği bir şey kalanınız varsa da kalkıp benim yazımdan ‘bilgilenecek’ haliniz yok…

COVID-19 hakkında değil, ama bunun yaşattıkları hakkında hiç yazmayacağım demiyorum, bugün farklı bir konu konuşalım isterim…

Ben aktif gazeteciliğe dönmeden önce Eskişehir CHP’de yine bir ‘il başkanlığı’ yarışı yaşandı. Recep Taşel yeni il başkanı olarak görevine başladı, ancak Yılmaz Büyükerşen’in, Abdülkadir Adar’ı desteklemesi, Kazım Kurt’un, Taşel ısrarı ve arkasından Ahmet Ataç’ın Kurultay’da oy kullanamayacak olması tartışmaların sonlanmasını engelliyor…

Hemen herkes, “Yılmaz Büyükerşen ve Kazım Kurt arasında büyük gerginlik var” diyor. Doğrudur, vardır belki…

Bütün bunlara rağmen, Yılmaz Büyükerşen’in resmi danışmanının neredeyse her gün ve her ortamda, “Siz bakmayın Yılmaz hoca ile Kazım Kurt arasında gerginlik yok, diyenlere. Bal gibi de var. Hem de çok büyük bir gerginlik var. Hoca, Recep Taşel’i orada rahat oturtmaz” demesi, bu düşüncelerini sosyal medyada paylaşması emin olun bir tek bana garip gelmiyor…

İnsanlarda, “acaba bu gerginlik Yılmaz Büyükerşen’in yakın çevresindeki Oğuzhan Özen, Kemal Aydoğmuş, Jale Nur Süllü, Nuray Akçasoy ve Ahmet Ataç’ın yakın çevresindeki Özcan Erkaya’nın kurduğu ittifak ile Kazım Kurt arasında mı yaşanıyor” sorusu oluşuyor…

Bu soru da bir sonraki seçimde “Odunpazarı adayının değiştirmesi isteğinden” kaynaklanıyor zannımca…

Geçenlerde CHP’nin iç işlerini yakından takip eden bir arkadaşımla sohbet ediyorduk…

Benim, “Yılmaz Büyükerşen, 2024’te de aday. Bu kesin bilgi, yayabilirsin” sözlerime takılmıştı. Ben bu yargıya 2014 yılında varmış ve Kanal 26’daki programımda da dile getirmiştim. Hem de 2014’ün nisan ayında…

Büyükerşen’in 2019’da ‘yaşından’ dolayı aday olmayacağını söyleyenler benim sözlerime 3 yıl gülmüş, sonra benim onlara gülmemi izlemişlerdi bir güzel…

Neyse…

Son il kongresinde yaşananları, “Yılmaz Büyükerşen’den sonrasının mücadelesi” olarak yorumlayanlar yanılıyor bence. Mevzu, “Odunpazarı” üzerinde dönüyor…

CHP’li arkadaşım, “Yılmaz Büyükerşen yeniden aday olsa bile Ataç ve Kurt isimleriyle yola devam etmez. Kesin başka isimler bulur” dedi…

İtiraz ettim: “Yılmaz Büyükerşen, asla birbirleriyle iyi anlaşan iki kişiyi Odunpazarı ve Tepebaşı’na aday yapmaz. Kazım Kurt ve Ahmet Ataç arasındaki gerginlik sürdüğü sürece bu isimleri ya da bu isimlerden birini bile değiştirmez. 2024’te de aynı isimler aday olur…”

Kabul etmedi. Benim erkenci olduğumu, birçok şeyin değişeceğini dile getirdi…

“Evet, birçok şey değişecek, ancak iş adaylığa gelince her şey başa dönecek. Çünkü Büyükerşen böyle planlıyor” dedim ve ısrarlı sorular üzerine, “Büyükerşen eğer yeni isimlerle devam etme kararı alırsa, bu isimler kesinlikle Nadir Küpeli ve Celalettin Kesikbaş olur” dedim…

Karşımda oturan CHP’li arkadaşım yaşadığı şoku atlatınca da anlatmaya devam ettim, sizlerle de paylaşayım:

“Yılmaz Büyükerşen’in rasyonel ve pragmatist bir yönetim tarzı vardır. Aynı konum ya da aynı kurumda yöneticilik yapan kişilerin birbirleriyle iyi anlaşamamasını ister. Tabii ki böylece çevresindeki herkesin de kendisine ihtiyaç duymasını sağlar.

Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın siyaset yapma isteğinde olduğunu sadece ben değil, onu tanıyor herkes biliyor ve söylüyor…

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli’nin ise siyaset yapma isteği olmadığını, bunu kesin cümlelerle reddettiğini de yakın çevresi biliyor ve bu sözlerine inanıyor…

Ancak çok net bir durum var ki, Yılmaz Büyükerşen bu ismi çok rahat ikna edebilir…

İki isim de son seçimde yarıştı ve her ne kadar şu anda uyum içinde görünseler de hiçbir zaman birbirlerine yüzde 100 güvenmeyeceklerdir.

Bu durum Yılmaz Büyükerşen’in dikkatini çekiyor ve planlarını bunun üzerine kurmasına vesile oluyordur…

Nadir Küpeli sağ tandanslı bir isim ve Odunpazarı ilçesinde ikamet eder…

Celalettin Kesikbaş sol tandanslı bir isim ve Tepebaşı’nda doğmuş, büyümüştür…

Düz siyasi mantıkla, Küpeli’nin Tepebaşı, Kesikbaş’ın Odunpazarı adayı yapılması lazım, ancak böyle bir durumda iki isim de Yılmaz Büyükerşen’e ihtiyaç duymadan seçim kazanabilir. Bu yüzden Başkan Büyükerşen bunun tam tersini yapar…

Hiç sanmıyorum, ancak Yılmaz Büyükerşen, 2024 seçimlerinde Ahmet Ataç ve Kazım Kurt’un yerine yeni isim düşünürse, Odunpazarı adayı Nadir Küpeli, Tepebaşı adayı da Celalettin Kesikbaş olur…”

Neyse arkadaşımın söylediklerini ve bu konuyu bir kenara bırakalım şimdilik…

Siz, “Hakkı uzun aylar boyunca izin yapmaktan dolayı ambale olmuş” deyip benim hakkımda saydırmaya başlarken…

Ben de CHP’nin içindeki yeni gelişmeleri ve Eskişehir CHP’de geleceğin Kazım Kurt’un olduğuna dair düşüncelerimi açacağım, sonraki yazımın hazırlıklarına başlayayım…

Evet…

“Eskişehir CHP’de gelecek Kazım Kurt’undur…”