Bir süre önce, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’ın ekstra ekstra tepkisi ile “CNN Türk boykotu” başladı biliyorsunuz…
Kimi CHP’li bu boykotu haklı bulurken birçok CHP’li, zaten CHP’liler tarafından fazlaca izlenmeyen bir kanala boykot uygulamanın saçmalığına vurgu yaptı. Zaman zaman komik tartışmaların yaşanmasına neden olan boykot nedeniyle Ümit Kocasakal ve Dursun Çiçek’in kızı İrem Çiçek ihraç edildi. A Haber değil, ama CNN Türk gibi ‘ortada’ kabul edilebilecek bir kanala boykot uygulamak komikti, ama Kocasakal gibi bir ismin partiden ihracına neden olacak kadar ileriye gidildi…
Ben şahsen Ümit Kocasakal’ın partiden –zaten- uzaklaştırılmak istendiğini, bu boykotun bahane edildiğini düşünenlerdenim. Son kurultaydan sonra birçok ‘ulusalcı’ isim de zaten ya DSP ya da yeni bir parti seçeneğini düşünmeye başladı…
İşte konu da son Kurultay’a geldi…
Kurultay sırasında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, partisinin boykot uyguladığı CNN Türk ekranlarına çıkarak röportaj verdi…
Ne olduysa bundan sonra oldu zaten…
Ümit Kocasakal haklı olarak bir paylaşımda bulunup, Büyükerşen’in de kendisi gibi ihraç edilip edilmeyeceğini sordu ve konu “Büyükerşen ihraç edilemiyorsa, bu sebeple ihraç edilenlerin partiye geri dönmesi” seviyesine geldi…
Peki, Yılmaz Büyükerşen, CNN Türk ekranlarına neden çıktı?
Başkan Büyükerşen bir ihtimal, partisinin CNN Türk’e boykot uyguladığından bihaberdi…
Olmaz demeyin, Büyükerşen’in, CHP içindeki bu kadar saçma tartışmalardan haberdar olmama ihtimali var…
Bir diğer seçenek ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan ‘gizli’ bir görüşme sonrasında aslında CNN Türk boykotunu bitirecek bir hamle…
Ben, Kılıçdaroğlu’nun, A Haber değil, ama CNN Türk boykotunu saçma bulmaya başladığını, Tuncay Özkan’ın belki de aşırı denebilecek ilgisi nedeniyle böyle bir karar alındığı için şimdilerde pişman olduğunu duyuyorum. Bu rahatsızlık bizlere kadar geldiyse eminim birçok kişi daha fazlasını biliyor ve bir şekilde boykotu bitirmenin yolları değerlendiriliyordur…
Acaba, Kılıçdaroğlu, ‘hiçbir şart ve ihtimalde partiden ihracı olası olmayan’ bir ismin, kendisinin bilgisi dâhilinde bu televizyon kanalına röportaj vererek boykotu bitirmek istemiş olabilir mi?
Neden olmasın?
Bu iki seçeneğin yanında diğer bir seçenek daha var…
Başkan Büyükerşen, CNN Türk boykotunu, baştan beri, saçma bulduğu için Kurultay sırasında bile isteye bu televizyon kanalına röportaj vermiş ve Genel Başkan yardımcısı Tuncay Özkan’ı zor durumda bırakmayı hedeflemiş olabilir…
Bu ihtimal de ‘neden olmasın’ denilecek bir şekilde kenarda duruyor…
Sanıyorum yukarıda saydığımız ihtimallerin hangisinin doğru olduğunu ancak bundan sonraki süreci yakından takip ederek anlayabiliriz…
Eğer CHP, sessiz sedasız CNN Türk ekranlarına çıkmaya başlayan partililere, ses çıkarmamaya başlarsa ihtimallerin iki ve üçüncü maddesinin gerçekliği konuşulmaya başlanacaktır…
Bu iki ihtimalde de CNN Türk boykotu bitmiş ve bunu ya Büyükerşen defacto bitirmiş ya da Kılıçdaroğlu, Büyükerşen vasıtasıyla amacına ulaşmış olacaktır…
Diyelim ki ilk ihtimal gerçek…
Başkan Yılmaz Büyükerşen ya boş bulundu ya da boykottan habersizdi ve CNN Türk ekranlarına çıktı…
CHP içinde hiçbir güç, ne genel başkan ne de PM, Yılmaz Büyükerşen’i ihraç edemez; bırakın ihraç etmeyi, bu ihtimali dillendiremez bile…
İster doğru bulun ister yanlış…
Yılmaz Büyükerşen şu anki CHP’den daha büyük bir isimdir ve genel başkan düzeyinde bile istediği değişiklik için hamle yapabilecek güce sahiptir…
Anlatmak istediğim şu: “Büyükerşen’in istediği kişi genel başkan olur” demiyorum, CHP’ye ancak Büyükerşen’in bu dokunulmazlığını bilen bir kişi genel başkan olabilir demek istiyorum…
O yüzden…
CNN Türk boykotu biterse Yılmaz Büyükerşen bir kez daha ‘parti tarihinde’ yerini alacaktır…
Yok, eğer farkında olunmadan yapılmış bir işten bahsediyorsak, Ümit Kocasakal gibi bir ismin ihraç edilmesine neden olan boykot kararını alan ve işi partilileri ihraca kadar götüren Tuncay Özkan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun karizması çizilecek ve hatta yerle bir olacaktır…
Konu Yılmaz Büyükerşen ise Kılıçdaroğlu’nun zaten çizilecek bir karizması kalmamıştır. Kılıçdaroğlu bu konuya o kadar hâkimdir ki, Eskişehir’e son gelişinde, “Eskişehir, Yılmaz hocaya teslim” diyerek bu durumu tescil etmiştir…
Karizmasının yerle yeksan olmasına alışık olmayan Tuncay Özkan’ın durumu kötü…
Bundan sonra Tuncay Özkan’ın parti içinde herhangi bir şey söylemesi kimse için önemli olmayacak, uygulattığı boykot, Tuncay Özkan’ın siyasi kariyerinin bitmesine neden olacaktır…
Zaten PM’ye seçilecek kadar oy almayı başaramayan Tuncay Özkan’ın yıllardır süren siyaset mücadelesi, Yılmaz Büyükerşen’in verdiği birkaç dakikalık röportaj ile nihayetlenecektir…
Geçmiş olsun!