Küçükken güvercin sevdası sebebiyle yüksek gerilim hattına dokunan, elektrik çarpması sonucu aylarca komada kalan Yunus Yayılgan, aslında hayata yeniden güvercin aşkıyla tutundu. Aslında bu sevgi kazaya sebep olsa da güvercin sevdasından vazgeçmedi Yunus. Hayatından bir şeyler götürse de kalbindeki güvercin sevgisini söküp atamadığını ve dünyanın en değerli varlıklarının güvercinler olduğunu söylüyor.  Özellikle yaşadığı kazadan sonra adeta onunla hayat arasında bir bağ olmuş güvercinler. Güvercinler yunusun olmazsa olmazı… İçi hayvan sevgisiyle dopdolu olan Yunus Eskişehir Şeker Fabrikasında işçi… Onun hayatından öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki… Yaşamından çıkaracağımız o kadar ders var ki... Yaşamın kıyısından dönüp te hayata böylesine tutunmak, yaşadığı kazaya sebep olan güvercin sevgisi yüzünden sol kolu ve sağ elindeki parmaklarını kaybedip yine güvercin beslemek kolay iş değil. Aslında yaşamında nazarı dikkatimizi çeken en önemli nokta da buydu. Basında yayında internet ortamında hayvanlara eziyet eden o kadar insan varken hayvan sevgisi bizi kendisine hayran bırakıyor.  Buyurun güvercin sevgisini ve yaşadığı kazayı bir de kendisinden öğrenelim. 

Yunus bey, güvercin sevginiz yaşadığınız kazaya rağmen hala devam ediyor ve zamanınızın bir bölümünü güvercinlerinize ayırıyorsunuz. Güvercinin sizde anlamı nedir? Ya da hayatınızdaki yerinden bahsedebilir misiniz?

 Güvercinler benim 33 yıldır kahrımı çekiyor, beni eğlendiriyor. Dost olarak görüyorum onlar, zaman zaman yalnızlık çeksem de yalnızlığımı güvercinlerim sayesinde unutuyorum. Yaşadığım kaza benden kolumu alsa da güvercinlerim bana dostluklarını verdi. Onlar hayatımda olmazsa olmazımdır. Benim için bir sevdadır güvercinler.  Onların havada süzülmeleri, takla atmaları benim mutluluğumdur. Ailemden bir birey gibi görürüm onları. Güvercin sevgisi hayatıma mal olsa da bu sevdadan vazgeçemedik bu sevda sayesinde insanlarla diyaloğumu geliştirmemi sağladı. Hayattaki en büyük dostlarım ailem sevdiklerim bunlar. Dünya da en büyük huzur bulduğum rahat ettiğim yer kuşlarımın yanıdır.           

Güvercin sevdanızın sebep olduğu bir kaza var ve siz bu kazada sol kolunuzu, sağ elinizdeki parmakları kaybettiniz. Bu kazadan biraz bahsedebilir misiniz?

Kaza geçirdiğimde 11 yaşımdaydım. İzmit’te çatı katında güvercin beslerdim o zamanlar. Güvercinlerimi elektrik tellerinden indirip kümese girmelerini sağlamaya çalışırken elime aldığım bir kabloyu elektrik tellerine fırlattım. Bir elimle kabloyu sallarken diğer elimle de demir parmaklıklara tutundum.  Fakat binanın yanından geçen yüksek gerilim hattının tellerine değen kablo kısa devre yaptı. Tellerden geçen elektriğe kapıldım. Gerisini hatırlamıyorum. Hastanede açtım gözlerimi beni yakınlarım hastaneye kaldırmışlar bir ay yoğun bakımda kalmışım. Tabi kaza sonrasında sol kolumu kaybettim. Ve sağ elimdeki üç parmağımı kullanamıyorum. 

Büyük bir kazadan sonra kayıplarla da olsa yaşama döndünüz ve hayata tutunmaya çalıştınız güvercinleriniz hayata tutunmanızdaki rolü nedir  Yunus bey?

Hastaneden çıktıktan sonra zor günler geçirdim. Uzun zaman insanların bana acıyarak baktığını düşündüm. Düşündüm ki etrafımda sorunlarımı paylaşacağım dost arkadaş yok. Ben de güvercinlerime daha çok bağlandım, onlar da beni hayata bağladı. İnsanlardan göremediğim ilgiyi onlardan gördüm. Aslında onlarsız bir yaşam düşünemiyorum çünkü; hayata onlarla tutundum.

Yaşadığınız kaza sebebiyle kollunuzu kaybettiniz. Bu kazaya sebep aslında güvercinler diyebiliriz. Buna rağmen sen güvercin beslemeye onları sevmeye devam ettin. Bu sevdadan vazgeçmeyişini nasıl açıklayabiliriz?

Kolumu kaybetmeme rağmen bu hayvanları sevmekten vazgeçmedim. Şu güzelliklerden vazgeçmek mümkün değil ki. Güvercin sevdası küçük yaşta bir kere sizi yakaladı mı artık kurtulamazsınız. 

Güvercin beslemenin püf noktaları nelerdir. Bunu anlatır mısınız ?

Doğup büyüyesiye kadar bir bebek büyütür gibi, bir bebeğe gösterilen ilgi gibi bu hayvanlara da gösteriyorum. Güvercinler yumurtadan normal de 21 günde çıkar bazen yumurtanın zarı kalın oluyor. Yumurtanın günü dolduğunda kabuğu kalın olduğu için yavru çıkarmıyor. Günün takip ediyorum. Yumurtayı kırarak yavrunun çıkmasına yardımcı oluyorum.

Güvercinlerde bir canlı. Onlar da hasta olabiliyor. Bir doktor gibi onların hastalığına müdahale ediyorum. Aslında onlar insanlardan daha zayıf yaratıklar. Hasta olduğunda hastalığını ağrıyan yerini ifade edemiyorlar. Ama ben hal ve harekelerinden hasta olduklarını anlayıp ona göre müdahale ediyorum. 

Güvercinlerin de anladığım kadarıyla bir eğitilme süreçleri var uzun uğraşlar sonucunda verim alınıyor. Bir güvercinin eğitilip verim alınması ne kadar zaman alıyor?

Bir güvercinin eğitimi bir yıl sürüyor. Bir yıl kuşu uçuruyorsunuz. Sonra yavrusunu alıyoruz. Bir kuşu uçurup bizim istediğimiz vasıflarda olup olmadığını görmek için bir buçuk yıl gerekiyor.  Bir yılda yavrusuyla uğraşıyoruz. Yavrusun da ana babasının genlerini taşıyor ise bizim için damızlık olmuş oluyor. Yani bir kuşun damızlık olması için üç beş yıl emek harcanıyor. 

Son olarak hayvanlara eziyet edenleri görüyoruz basında internet ortamında… Bunlara sizin gibi, hayvan sevgisi hat safhada olan bir hayvan severden mesaj olarak bir şeyler söylemenizi istiyorum. 

İnsan görünümlüler bizlere zararsız olan hayvanları katlediyor. Hayvanların hiçbir zararı yok ki bizlere. Aslında hayvanlar insanlara o kadar güzel dost ki. .. Siz zarar vermeden size zarar vermesi mümkün mü hayvanların. İnsanların en sadık dostu hayvanlardır fakat o hayvanların dostluğuna ihanet ediyor insanlar. Hayvanlara eziyet ederek.