Altın ya da döviz fiyatlarından bahsedip sizleri sıkmak istemem. Başlığıma bakıp ta konumuzun bu olduğu kanısına varmayın.

Hemen her gün ülkemizde bir kişinin istifası veya göreve gelmesiyle değişecek kadar iğneden ipliğine bağlı olan döviz fiyatlarını, bu işin uzmanları bile tahmin etmekte zorlanırken fiyat hareketlerine yorum yapmak gibi niyetim yok.

Hepimizin malumu veya belki birçoğumuzun hayatında en güzel şekilde yapmak için günlerce organize ettiği evlenme teklifi olmuştur. Güzel bir senaryo hazırlanır, kimi boğaza lazer ışıkla “Benimle evlenir misin?” yazar, kimisi de bir maç esnasında stattan seslenir. Bunlar gibi birçok organize ile hazırlanılır ve en sonunda altın bir yüzük ile teklif sona erer bu hepimizin beklediği sondur.

Günümüzde ise ironi üzerine geniş zekasıyla kendine hayran bırakan halkımızın sosyal medyada trajikomik konularla hazırladıkları videolar hepimizin yüzünü güldürüyor. Evlenme tekliflerinde olmazsa olmaz yüzüğün yerini bir teneke ayçiçek yağı alıyor. Tabi gülmeden kendimizi alıkoyamıyoruz.

Hemen hemen her ay kendi fiyatını güncelleyen ayçiçek yağı artık törenlerle, kurdelelerle, önüne kırmızı halılar serilerek evimize giriyor. Eskiden market arabasında muz aldığımız zaman kimse görmesin diye poşetlerin altına saklardık.

Şimdilerde ayçiçek yağını saklar hale geldik. Evet dedik ya işte bunlar aslında hiç te gülünecek durum değil, Gülüyoruz işte ağlanacak halimize! Bunlar ne kadar yüzümüzü güldürse de madalyonun öbür yüzü hiç göründüğü kadar parlak değil maalesef. Son bir yıl içinde birçok kaleme gelen zamlar halkımızın belini bükmüştür.

Elektrik, kira, yakacak masrafları gibi olmazsa olmaz giderlere gelen zamların yanı sıra temel yaşam gıdaları olan un, yağ ve şekere yapılan zamlar halkın sabır ve tahammülünü tüketmiştir. Yaşam kaliteleri iyiden iyiye düşen halkımız mutsuz ve psikolojik sorunlarla uçurumun kıyısına doğru itilmektedir.

Ne kadar konuya ironi ile yaklaşsak ta gerçeğe yakınlığı çok fazladır. Gerçekten birçok insanımız zor durumdadır. Tarihe baktığımızda da birçok ekonomik krizi, kendilerine sunulan imkanlarla fırsata çevirenlerin, büyük sermaye sahipleri olduğu görülmektedir.

Yani yine olan alt tabakaya olmuştur. Tabi ki yine konu dönüp dolaşıp hammadde ve üretim eksikliğimize geliyor. Ve her krizden çok büyük yaralar alıyoruz. Kapanan kepenkler, işsiz kalan işçilerle yüreğimiz dağlanıyor.

PTT'den ayçiçek yağı satışı yaparak bu işe çözüm olamazsınız ,sermaye sahiplerine, büyük şirketlere altın tepside sunduğunuz vergi aflarının kararını alırken nasıl hareket ediyorsanız hiç değilse temel ihtiyaçların vergisinde indirime giderek halkın yüzünü gerçekten güldürebilirsiniz.