CHP Genel Başkanı Özgür Özel şu ifadeleri kullandı;

"Birinciye geçilen ikinci oluyor. Ondan kaybetti. Ben şuna çok itiraz ediyorum. AKP ikinci parti olmadı. CHP birinci parti olunca iki tane birinci olmaz. CHP birinci parti olduğu için AKP ikinci parti oldu. Biz doğruları yapmasaydık yine birinci olurdu.

Her seçim sonucu, seçmenin siyasete yazdığı bir mektuptur. O mektubu doğru okursan bir sonraki seçimde başarılı olursun. Biz ‘Bugün gelecek seçimlerin ilk günü’ dedik. AK Parti tehlike çanını görmedi. Seçmen bize ‘Değişmezseniz oy yok, 6 parti bir araya da gelseniz 25 veriyorum’ dedi. Oysa ki tek başımıza 38 aldık. AK Parti'ye de ‘Kötüye gidiyorsun’ dedi. Onlar kötüye gidişi görmediler. Tedbir almak yerine anket firmalarıyla didişmeye başladılar. Manipülasyon, yalan falan.

AK Parti kaldıkça, 10 bin lirayı emekliye reva gören, zam yapmayan bir anlayış, 17 bin lira asgari ücreti çok bulan, gençlerin geleceklerine set çeken, doktorlara, ‘gidin’ diyen bir anlayış var. Buna karşılık biz de CHP olarak ‘Bize oy verirseniz sesinizi duyuracağız, sizinle birlikte mücadele edeceğiz. Sizi karınca gibi ezdirmeyeceğiz. Karıncanın kardeşi var o da CHP'dir’ dedik. İnsanlar bu samimi dayanışma teklifine oy verdiler.

Seçimdeki en büyük avantaj şuydu: Değişmeyen partilerle değişmiş olan bir parti yarıştı. Bu sadece lider değişikliği değil. MYK'sı 43 yaşında bir parti. Yarısı kadın olan bir parti. Bir sene önce yaş ortalaması bundan 15 yaş fazla olan ve 3 kadının olduğu bir partiden yarısının yöneticilerinin kadın olduğu bir parti. İzmir'de 3 küçük ilçeyi yönetirken 9 kadının olduğu bir parti, Çankaya'da, Tuzla'da 31 yaşında gençlik kolları başkanlığından gelen arkadaşların olduğu bir parti. Yani bakıyor, 30 yaşında belediye başkan adayı var. Bir sürü kadın, genç var. Değişmiş ile değişmemişlerin yarışı. İnsanlar değişim umuduna oy verirler. Çünkü hallerinden memnun değiller. Bir tarafta değişimi konuşan ve yaşayan bir parti, diğer tarafta 22 yıldır değişmeyen bir parti var.

Herkes derdini anlatacak ve seçmen vicdanıyla sandıkta ittifak yapacak. Türkiye İttifakı kazandı. Çünkü Türkiye İttifakı siyasi ittifak değil. Seçmenle, toplumun tüm kesimleriyle samimi bir iletişim kuran ve onları sandığa çağıran bir ittifak.

Matematik olarak seçmenini sandığa getirebilenler kazandı, getiremeyenler kaybetti. AK Parti kırdığı, üzdüğü seçmenin tepkisiyle sandıkta yalnız kaldı. Bir de seçmen dediğin geçmişe dair bir şey değil. Geleceğe dair bir şey."