CHP’nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ayşe Ünlüce, Gülseren Şenyüzlü ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdi...

“Eskişehirli, şehrine âşık bir Cumhuriyet kadınıyım.” diye tanıtıyor kendini Ayşe Ünlüce…

Ve hedefi:

“ESKİŞEHİR’ in beş yıl sonra parmakla gösterilen, imrenilen bir şehir olması …”

Eskişehir’de Büyükşehir Belediye Başkan adayısınız, hayaliniz miydi, hiç hayalini kurmuş muydunuz?

Böyle şeylerin hayalinin kurulabileceğini zannetmiyorum. Daha doğrusu böyle hayaller kuranların hayallerine ulaşmaları çok nadirdir diye düşünüyorum. Genel olarak hayat insanları bir yerlere sürükler, sonra bakarsınız ki, taşlar sanki sizin Büyükşehir Belediye Başkanı olmanız için dizilmiş.

Uzun süre Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreterlik yaptım. Ama hem Yılmaz Büyükerşen’in bir defa daha aday olması gerektiğini düşünüyordum. Öte yandan da, eğer o aday olmayacaksa başka güçlü, Eskişehir’de karşılıkları olan alternatifleri vardı. Dolayısıyla aday olma hayali aklıma gelmiyordu. Aday olma ihtimali belirdiğinde ve ciddiyet kazandığında kendi kendime “evet istiyorum” diye düşündüm. Ve gülümsedim.

Artık adaysınız, neden?

Yılmaz Hoca, biraz da yakın çevresinin etkisiyle, zannımca “artık biraz da bize zaman ayır” telkinlerinin sonucu olarak, aday olmaya pek gönüllü değildi. Ben Eskişehir’in menfaati için onun aday olması gerektiğini düşünüyordum ama Hoca eskisi kadar hevesli değildi. O süreçte CHP’de bir değişim oldu. Sonuçta benim ismim üzerinde bir mutabakat oluştu. Ben de, az önce dediğim gibi, “yaparım ve istiyorum” duygusunu hissettim, seve seve kabul ettim.

Kendinizi tanıtır mısınız, pek çok kişi sizi merak ediyor?

Ben Eskişehirli, şehrine âşık bir Cumhuriyet kadınıyım. En kısa tarif bu olur herhalde. Cumhuriyet sayesinde, Cumhuriyetin okullarında okudum. Cumhuriyet ona sahip çıkılmasını gerektirir diye hissettim hep. Bu duyguyla Hukuk okudum. Bir hukukçu ve bir kadın olarak, ağırlıklı olarak Baroda ve kadın hareketi içinde aktif rol aldım.

Sonra Büyükşehir Belediyesinde hukukçu olarak çalışırken, Genel Sekreter oldum. Cumhuriyetin hedeflerine ulaşmasında şehirlerin ne kadar önemli bir rolü olduğunu o süreçte fark ettim. 

Kadın olmak bu yarışta avantaj mı, yoksa dezavantaj mıdır? Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Kadın olmanın avantajları var, dezavantajları var. Erkek olmak gibi…

Türkiye’nin bazı yerlerinde kadın olmanın başka dezavantajları da olabilir ama Eskişehir’de avantajlarının daha fazla olduğunu düşünüyorum. Erkekler bir hedefe kilitlendiklerinde, o hedefin dışında kalan önemli şeyleri bile ihmal edebiliyorlar. Dolayısıyla belirli ve tek bir hedef olduğu durumlarda erkekler kadınlardan daha avantajlı. Kadınlar ise aynı anda birden çok faktörü hesaba katarak, hepsini dengeleyerek davranmakta erkeklerden daha başarılı. Şehirlerde birçok fonksiyonu aynı anda hesaba katmanız, kaynakları dengeli dağıtmanız gerekiyor. Bu yüzden kadın Belediye Başkanlarının daha başarılı olduğunu, olacağını düşünüyorum.

Gölge başkan olacağınız dedikoduları var, dedikoduculara vereceğiniz yanıt nedir?

Kastedilen Büyükerşen’in “gölgesi” ise, keşke herkese öyle gölge edecek biri olsa. Biliyorsunuz gölge kelimesinin eski dildeki karşılığı saye kelimesidir. Belediyeciliği onun sayesinde, yani onun gölgesinde öğrendim.

Tecrübemle, fikirlerimle ve hayallerimle yeni bir döneme hazırım.

Ayşe Ünlüce başkan olursa Eskişehir’e Eskişehirlilere neler kazandıracak? Projelerinizden söz eder misiniz?

Eskişehir bugün Türkiye’nin gözbebeği şehirlerden biri…

 Ancak son dönemde dünyada büyük değişimler yaşadık. Pandemi kendine yeterliliğin ne kadar önemli olduğunu bütün dünyaya öğretti. Sadece ülkeler değil, şehirler de kendine yeterlilik arayışında. Ayrıca iklim krizinin etkileri şehirleri dönüşmeye zorluyor. Buna karşılık başta yapay akıl olmak üzere pek çok yeni teknoloji, örneğin temiz enerji teknolojileri, herkes için olduğu gibi şehirler için de yeni imkânlar açıyor. Dolayısıyla şehircilik, belediyecilik paradigmaları hızla değişiyor.

Biz, özellikle son birkaç yıldır, özellikle pandemiden bu yana, değişen paradigmalara göre, değişen şehircilik anlayışına göre, değişen şartlara nasıl uyum sağlayacağımız konusunda çok çalışma yaptık. Planlar yaptık, projeler geliştirdik. Projelerimizin bazılarını, özellikle kırsaldaki ilçelerde hayata geçirdik. Bazıları tamamlanma aşamasında. Bazıları henüz başladı, birkaç yıla tamamlanacak olanlar var. Henüz projelendirme aşamasında olanlar var. Projelendirilmiş olanları yakında açıklayacağız.

Ama özetle şunu söyleyebilirim ki, bizim asıl projemiz Eskişehir. Eskişehir, Büyükerşen’in belediyecilik anlayışı sayesinde, kendi dinamikleriyle gelişen bir şehir. Bu özelliğini koruyup besleyerek, değişen şartlara başarıyla uyum sağlamasını, beş yıl sonra da parmakla gösterilen, imrenilen bir şehir olmasını hedefliyoruz.

Ben AYŞE ÜNLÜCE’ in mütevaziliğinin, çalışkanlığının hayranıyımOnunla gurur duyuyorum…