27 yaşında eşini kaybetti.
Oğlu Ali babasız kaldığında henüz 8 yaşındaydı.
Ve bir de ekonomik zorluk… 
 
Bir arkadaşı Hızır gibi yetişti imdadına. Evde “ taç, toka, kemer, küpe” üretmeye başladılar birlikte. 
Sonra atölye kurdular. …           
 
Şimdilerde 16 yıl önce bir fuarda tanıştığı MİYUKİ sanatıyla boncuklara hayat veriyor…
Veeee, İşitme Engelliler için maske tasarladı.
 
Hayran kalarak bakıyorsunuz ürettiklerine… Onun yaptığı her kolyede, bileklikte, küpede sabır var, sanat var, renklerin dansı var…
       

27 yaşında eşini kaybettiğinde vurgun yemiş dalgıç gibiydim diyor, kocaman yürekli kadın.
18 yaşında Halk Eğitim Merkezi Olgunlaşma Enstitüsü Dikiş Bölümünü bitirdi ve o yıl evlendi Sevgi… 
Her genç kız gibi hayalleri vardı beyaz gelinliğin içinde babası beline gayret kuşağını takarken… Boy boy çocukları olacaktı, karı koca sevgiyle büyüteceklerdi yavrucuklarını. Bir yastıkta kocayacaklar, pembe panjurlu bir evleri, sonrada arabaları olacaktı. Bu hayallerle girdi yeni evine. 
 
Çok kısa bir süre sonra oğlu Ali, dünyaya geldi, mutluluklarına diyecek yoktu. Sevgiyle büyütüyorlardı kuzularını. Kader daha fazla mutlu olmasına izin vermedi Sevgi’nin, bir gün yitiriverdi evinin direğini, kara toprağa gönderdi kendi elleriyle.
Yapayalnızdı sanki dünyada. Çocuğunu büyütmek, ona ekonomik zorluk yaşatmamak istiyordu… Ne yapabilirdi, hiç çalışmamıştı ki…
Ekonomik krizin yanında daha büyük bir dert vardı: Yalnızlık… Dışarıya çıkmak, insanlarla sohbet etmek, yaralarını sarmak istiyordu.
 
Bir arkadaşı Hızır gibi yetişti imdadına. Evde “ taç, toka, kemer, küpe” üretmeye başladılar birlikte. İyi gelmişti çalışmak, artık daha güçlü hissediyordu kendini. Sonra atölye kurdular.
 
16 yıl takı tasarımı işletmeciliği yaptı ve bir gün Zişan Kızılcıklı’yla yolları kesişti. Eskişehir Haller Gençlik Merkezinde “Takı Tasarımı“ dersi vermeye başladı gönüllü öğretmen olarak. Zişan Hanımla birlikte “Her Ev Bir Atölye” projesini oluşturdular. Tepebaşı Belediyesi Zişan Kızılcıklı Belde Evi’nde gönüllü öğretmenlik yapmaya başladı Sevgi. Sonra Tepebaşı Belediyesi Hanımeli Sokak’ta pazartesi günleri stant açmaya başladı. Şimdi de “Hanımeli Sokak Sorumlusu” olarak devam ediyor çalışmalarına.

 
İyi ki çalışıyorum diyor ve ekliyor: ”Çalışma yaşamı özgür olmamı sağladı, daha rahat yaşam sürmemi de… 
Ayakta kalabilmeyi öğrendim, dostluğu, arkadaşlığı. En önemlisi de yalnızlığımı yenmeyi. 
Eğitim verdiğim kadınlar benim dostlarım oldu, üretiyorlar, satış yapıyorlar, onlarla gurur duyuyorum. 
Bu arada oğlum 38 yaşına geldi. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi ve Kurumsal İletişim mezunu… Oğlumla da gurur duyuyorum; çünkü birlikte başardık.”
Evlendi… Şimdi bir de kızım var; Melek. Yakında iki kızım olacak, torunum yolda...

16 yıl önce İstanbul’da Takı Tasarım Aksesuar Fuarında Miyukiyle tanıştı…
Hayran kalarak bakıyorsunuz ürettiklerine… Onun yaptığı her kolyede, bileklikte, küpede sabır var, sanat var, renklerin dansı var…
“Hayal kurmanın sınırsızlığında, zihnimde ne belirirse, onu görselleştiriyorum.“ diyor.
 
Miyuki sanatına ne zaman başladınız, öyküsü var mı?
16 yıl önce Miyukiyle tanıştım. İstanbul’da Takı Tasarım Aksesuar Fuarında gördüm.
Çok beğendim, beni benden alıverdi.
Miyuki ismi üretici firmadan gelmektedir. Belirttiğimiz kum boncukları piyasaya süren firmanın ismi miyukidir. 
Ürün markanın ismiyle meşhur olmuş ve bu ismi almıştır. 
 

Miyuki boncukla neler yapılabilir?
Kolye, bileklik, yüksük, broş, küpe yapılabildiği gibi çanta, elbiselere aksesuar işleme yapılabilir… 
Miyuki boncuklarının kullanım alanı oldukça geniş, burada tasarımcının yaratıcı gücü çok önemli.
Başlangıç boncuğu olarak en çok kullanılan boncuk “delica”. 
Bu boncuğun da kum boncuğu görünümündeki 0.11 numaralısını daha çok kullanıyoruz. Bu boncukla da her türlü takı yapılabiliyor.
Bir de “tila, twin” benim en çok kullandığım boncuk çeşitlerinden.
 

Miyuki ne kadar tanınıyor şehrimizde, satış profili nasıl, daha çok kimler tercih ediyor?
Miyuki yeni tanınmaya başladı, daha çok kurslarımda öğretirken tanındı bu tarz. 
Suya dayanıklı oluşu, güneşte solmayışı, bozulmayışı nedeniyle diğer takı türlerine göre daha çok tercih edilmeye başlandı. Kişiler bu özelliğini öğrendikçe daha tercih edilecektir.
 

Miyuki, tasarımı kolay öğrenilir mi, herkes başarabilir mi, eğitimini veriyor musunuz?
Çalışması zor bir boncuk türü, ince bir iş; ama bir o kadar da zevkli bir iş... 
Miyuki eğitimleri veriyorum. Bu eğitimler sırasında takı tasarım eğitimi alan kişilerin daha kolay öğrendiklerini gözledim. Ama bir şekilde herkes öğreniyor, kişiler azmettiğinde geç de olsa mutlaka öğreniyorlar.
 İnstagram sayfamda takı tasarımlarımı görenler çok beğeniyorlar. Ben de yaptığım tasarımlarla gurur duyuyorum. 
İşitme Engelliler İçin de Maske Tasarladı SEVGİ DEDEOĞLU EKERÖZ
 

Nereden aklınıza geldi maske tasarımı?
Koruyucu maske kullanımının, korona virüsün yayılmasının önlenmesine büyük katkı sağladığını hepimiz biliyoruz. 
Kullandığımız maskelerin ağız kısmı kapalı olduğu için işitme engelli bireylerin günlük yaşamda zorlandığını da yaşayarak gördüm.
Engelli arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımız iletişimlerini dudak okuyarak sağlıyorlar. Bu nedenle de onların dudaklarının görünmesini sağlayan maske kullanmaları gerekli. Ve devlet dairelerindeki, hastanelerdeki memurların da… Çünkü kimseye maskeni çıkarır mısın deme şansları yok. Eğitim sırasında da hem öğrenci hem de öğretmenlerin kullanması zorunlu diye düşünerek ben de bu maskeyi tasarladım.
 
Abiye, gelin damat, anne kız, baba çocuk maskeleri de üretiyorum.
Maske konusunda çeşit arayanlar kendisine ”[email protected]” adresinden, instagram sayfasından ulaşabilirler.  

Yüreğin zaferidir ayakta kalmak…
İklimleri değiştirebilirim dedi ve başardı Sevgi Dedeoğlu Ekeröz…
Artık onun için her mevsim İlkbahar…