Kamu - Sen Eskişehir İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusu ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.


EYT olarak bilinen emeklilikte yaşa takılanlar hakkında yeni düzenleme ne zaman sorusu binlerce vatandaşın gündeminde. Uzun yıllardır EYT sorununa çözüm arayan vatandaşlar yeni gelişmeleri merak ediyor. Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) hakkında son açıklamayı bakan Selçuk yapmış ve gündemde EYT olmadığını söylemişti. EYT 1998’da işe giren bir işçinin 2023 yılında emekli olma hakkına sahipken, birkaç yıl sonra çıkarılan bir yasa ile emekliliğinin 15 yıl sonraya 2038 yılına ertelenmesi... İktidar çevreleri halen 1,3 milyon kişinin yaş koşulu kaldırıldığında emekli olabileceğini söylüyor. Konuyla alakalı Kamu-Sen il Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Haydar Urfalı merak edilenleri yanıtladı.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar geniş ama içerisinde spesifik bir konu, en basitinden başlarsak EYT nedir?

Kısaltmanın açılımı Emeklilikte Yaşa Takılanlar şeklindedir. Emekli Sandığı’na tabi çalışanlar için emeklilikte sadece hizmet süresi, Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi çalışanlar için ise sadece prim gün sayısı kriteri söz konusu iken; 8/9/1999 tarihinde yapılan değişiklikle bu kriterlerin yanına yaş şartı da getirilmiştir. Bu yaş şartının getirilmesiyle birlikte tüm çalışanlar arasında Emeklilikte Yaşa Takılanlar grubu oluşmuştur. Ben konuyu buradan itibaren Devlet Memurları açısından değerlendireceğim.

EYT mağdurları genelde hangi yaş aralığında oluyor?

5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununda 8/9/1999 tarihinde yapılan değişikliğin yaşla ilgili hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bununla ilgili yeni düzenleme 23/5/2002 tarihinde yapılmış 8/9/1999 tarihinden önce göreve başlayanlar açısından kademeli geçiş getirilmiştir.
 EYT mağdurları diye nitelendirilen grupta yer alan çalışanların bir kısmı bugün emekliliği hak etmiş hatta emekli olmuştur. Ancak kanunda yapılan değişiklikle o tarihten hemen önce çalışmaya başlayanlar bile bugün aşağı yukarı 19-20 yıllık bir kıdeme sahip olmuşlardır. Değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten hemen önce görevde başlayan bir devlet memuru şu an itibarıyla 38-43 yaş aralığındadır. Hizmet süresi yaklaşık 20 yıl olmasına rağmen emekli olabilmek için yaklaşık 18-20 yıl daha çalışması gerekmektedir. 8/9/1999 tarihinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda 23/5/2002 tarihinde yeniden düzenlenmesiyle bu tarihten önce devlet memuru olan kadınlarda 55 erkeklerde 58 yaş en üst sınır olmak üzere hizmet süresinin artışına bağlı olarak kadınlarda 38 erkeklerde 43 yaşa kadar azalan bir yaş sınırı getirilmiştir.
 
Milletvekilleri mecliste bu konuyu yeterince gündeme taşıyor mu?

Bu konuda geçmişten bu yana muhalefet partilerinin yapılan değişikliğin birtakım haksızlıkları içerdiği ve değişmesi gerektiği yönünde çalışmalarını biliyoruz. Özellikle son 2018’den bu yana bu çalışmaların hızlandığını ve arttığını görmekteyiz. Gösterilen çabanın fazla veya yeterli olması çok fazla da bir anlam ifade etmiyor. Konunun çözümü noktasında mecliste iktidar- muhalefet aritmetiğiyle ilgili bir durum söz konusu.

Yaklaşık 700 bin kişinin mağduriyet yaşadığı bu konuyla ilgili her ilde dernek açılması makul değil mi?

Bir derneğin kurulması veya varlığını sivil toplum açısından önemli ve değerli görüyorum. Yapılan yasal düzenlemeler hiçbir mağduriyetin yaşanmasına neden olmamalıdır. Ancak yapılan bu düzenleme kendi içinde bile adil bir durum içermemektedir. Şöyle ki; aynı hizmet süresine sahip iki çalışandan yaşı büyük olana birtakım haklar sağlarken yaşı küçük olana daha geç emeklilik hakkı tanıyarak cezalandırmaktadır. Bu konuda mağduriyet yaşayan ve yaşadığına inanlar olduğu sürece bu tür oluşumlar ortaya çıkacak ve varlığını sürdürecektir.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği aktifliğini yeterince koruyor mu?

Bu derneğin çalışmalarını yazılı ve görsel medyadan takip ediyorum. Özellikle son zamanlarda siyasi atmosferin ve seçim sürecinin de etkisiyle aktif bir görüntü içindeler.

Yasanın çıkması neden bu kadar uzadı?
 
EYT mağdurlarının sayısı her yıl azalmaktadır. Çünkü bu mağduriyeti yaşayanların bir kısmı zaman geçtikçe belirlenen yaşa gelerek emekli olmaktadır. Hükümetin bu konuda ekonomik göstergeler gerekçesiyle zaman kazanmaya çalıştığını ve kazandığını düşünüyorum.
 
Peki EYT’de son durum nedir?

Bu konuda verilen bazı kanun tekliflerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde komisyonlarda beklediğini biliyoruz. Bu konunun çözüme kavuşması için bir kanuni düzenleme yapılması gerekmektedir. Tahmin ediyorum ülkemizin ekonomik göstergelerinin düzelmeye başladığı bir zamanda çözüme kavuşacaktır.Beklentim ve dileğim odur ki; çok uzamadan ülkemiz içinde makul bir zamanda çözüme kavuşur.