Sifona ekleyin, suyu pırıl pırıl akıtıyor... Sifona ekleyin, suyu pırıl pırıl akıtıyor...

İç hastalıkları uzmanı Dr. Fatih Öçal, demir eksikliğinin başlıca belirtileri arasında sinirlilik, nefes darlığı, yorgunluk, solukluk ve egzersiz kapasitesinde azalma olan bu sorunun özellikle kış aylarında aşırı üşüme hissine de yol açtığını belirtti. Demir eksikliğinin en sık belirtilerinden  “kansızlık” olduğunu belirten Öçal, her yıl yaklaşık bir milyon insanın yaşamını yitirmesine yol açan ciddi bir durum oluşturduğunu belirti.
Öçal, demir eksikliğinin kadınların yüzde 35’inde, erkeklerin ise yüzde 20 sinde görülen bu önemli sağlık problemi, gebe kadınların da yüzde 50’sini etkilediğini kaydetti.
“Özellikle kadınlarda demir eksikliğinin en sık görülen sebebi, adet dönemindeki kan kayıpları, gebelik ve emzirme döneminde demir ihtiyacının normalden daha fazla olmasıdır. Erkeklerde ve menopoz sonrası kadınlarda demir eksikliği tespit edilmesi durumunda kan kaybı ve emilim problemi açısından mutlaka mide ve bağırsak taraması yapılması önerilir” diyen Dr. Öçal, vücuttaki demir dengesi hakkında kesin bilginin ancak kan testleri ile mümkün olabileceğini söyledi.
Demir eksikliğinin kaynaklanabileceği durumlar hakkında hakkında konuşan Dr. Fatih Öçal, şunları saydı;
1-Depresyona kapı aralıyor
Dr. Öçal, bireyin kan değerlerinde herhangi bir problem olmasa bile vücutta bulunan demir depolarının boş olması durumunda; dudak kenarlarında çatlama, tırnaklarda içe doğru çökme, düzleşme, huzursuz bacak sendromu, dilde yanma ve ağrı, yutma güçlüğü, yemek borusunda darlık, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, çarpıntı, soğuk terleme hatta depresyon şikayetlerinin bile ortaya çıkabileceğini belirtti.
2-Aşırı üşüme hissine yol açıyor
Kış aylarında aşırı üşüme hissi olması ve vücutta ısınma sorunu yaşanıyorsa demir eksikliğinden söz edilebileceğini kaydeden Dr. Öçal, “Demir eksikliği olan hastalarda, ellerde ve ayaklarda yanma ve karıncalanma hissinin yanı sıra soğuğa karşı vücudun ısısını dengeleme kabiliyetinde bozukluk da meydana gelebilir. Böyle bir durumda mutlaka kan sayımı ile birlikte vücudun demir depolarına da bakılması gerekir” dedi.
3-Tedavi için takviye gıdalar veriliyor
Demir eksikliği anemisi tedavisinde soruna kombine bir yaklaşım gerektiğini anlatan Dr. Öçal, “Demir eksikliği ve demir eksikliği anemisi tedavisinde hastaya öncelikle ağızdan kapsül veya tablet ile ortalama 4 ila 6 ay süresince takviye verilmelidir. Tedaviye yanıt alınamaması veya intolerans gelişmesi durumunda damar içi uygulama yapılarak yüz güldürücü sonuçlar almak mümkündür” diye konuştu.
4-Doğru ve yeterli beslenmek gerekiyor
Demirin vücut tarafından üretilemeyen ve bu yüzden diyetle yeterli miktarda ve düzenli olarak alınması gereken bir mineral olduğunu söyleyen Dr. Öçal, bunun beslenme alışkanlıklarında yapılabilecek değişikliklerle mümkün olduğunu söyleyerek, şu önerilerde bulundu:“İçeriği demir bakımından zengin besinler tüketin (Kırmızı et, sakatatlar, bakliyat, ıspanak, patates, çekirdeksiz üzüm, haşlanmış soya fasulyesi, kabak, yulaf, pekmez, bal vb. Bu besinleri demir emilimini kolaylaştıran yiyeceklerle birleştirin. (C vitamini yönünden zengin limonata, portakal suyu, lahana turşusu gibi yiyecek ve içecekler emilimi kolaylaştırır)
Demir emilimini azaltan yiyecek ve içecekleri tüketmekten kaçının (siyah çay, kahve, kepek, kepekli tahıllar, yağlı tohumlar vb.)”