Estetik, felsefenin duyusal değerlerle ilgili bir alanıdır. Estetik; nesnenin  değer, tutum ve yargısını konu edinir. Estetik, nesnenin  fiziki ve anlam boyutunu ele alır. Estetik, ses,  söz, renk gibi araçları kullanarak  bunlardan sanat  eseri olarak vücuda getirerek anlam kazanır. Sanat eseri, duyusal ve formel bir takım değerleri bünyesinde taşır. Sanat eseri, estetik değerleriyle güzelliğe katkı yapar. Duyum ve algı anlamına gelen estetik, esas itibarıyla güzelliği ifade eder. Güzellik, eşya ve olgularda varlığı hissedilen ve insan ruhunda beğenme, hoşlanma, zevk alma gibi olumlu duygular ve yargılar doğuran niteliklerdir. Güzellik, bir beğeni, coşku, hoşlanma,  haz alma duygusu uyandıran niteliği belirtir. Günümüz anlayışında güzellik, öznel ve göreli bir değerdir.

   Kent estetiği kavramı, kentlerin kuruluşundan beri varlığını sürdürerek günümüze kadar gelmiştir. Kent estetiği kavramı, çağlar ve dönemler itibarıyla farklılıklar göstermiştir. Kent estetiği çoğu kez fiziksel yapılar olarak anlaşılmıştır. Oysa kentler, içinde yaşayan insanlarla tanımlanmaktadır. Fiziksel yapılar da kent insanlarının hayatını kolaylaştırmak, onlara mutluluk ve huzur vermesiyle ilgilidir. Kent insanlarının sosyo-kültürel  değerleri ve bu değerlere bağlı olarak ihtiyaçları bulunmaktadır. Aslında fiziksel yapılar da soyo-kültürel değerlerin somutlaştırılmış birer nesnesidir. Bu bakımdan  kent estetiği söz konusu olduğunda şehir planlamacıları, mimarlar, yapı mühendisleri gibi mesleklerin yanında, sosyologlar, psikiloglar, sosyal psikologlar , edebiyatçılar, tarihçiler gibi sosyal bilimcilerin de söz söyleme, düşünce beyan etme ve katkı sağlamaları istenmelidir. Kent estetiğini kurma, sağlama belediyelerin uhdesindedir. Belediyeler kentin sosyo-kültürel  yapı ve kimliğini dikkate almak zorundadır. Çünkü kentler kimliğiyle değer kazanır, geleceğe doğru kimliğiyle  yürür.

Kent bilinçliliği için, kentin oluşum sürecini ve bu süreç içerisinde yaşanılan yaşamı bilmek ve bu kent için verilen mücadeleyi öğrenmek gerekmektedir.Bir kent, üzerinde çok çeşitli insanlar ve bu çok çeşitli insanların oluşturduğu kültürler sonucunda son şeklini almaktadır. Kültür, aile ve toplum içinde yaşanarak kazanılır.Kültür tabiidir, yapılamaz. Kent bilincini oluşturan yapay denklemler sonucunda bir de doğal bloklaşmalar vardır. Bu doğal bloklaşmalar insanın duygu ve beğeni yönelimleriyle oluşur. İnsanları bir araya getirir ve aynı beğeni duygusuyla birlikteliklerini pekiştirir ve bu birlikteliği kitlesel dönüşüme sokar.Bu bakımdan Eskişehir,türlü renklerin  oluşturduğu muhteşem bir tablodur.Bu tablonun  yapımcısı da Türk dünyasının muhtelif mekanlarından gelen insan topluluklarıdır.Eskişehir, göçlerin  meydana getirdiği bir sığınma beldesidir.Onun  dallarının altında herkes için yer bulunmaktadır.   

      Sanayileşmenin gerçekleşmesi ile beraber kentlerde; eğitim, sağlık, altyapı, konut, park-bahçe, yeşil alan, kirlilik, suç oranlarında artış, tarihi ve doğal zenginliklerin korunması, estetik, sosyal ve kültürel faaliyetlerin boyutu, kent kimliği gibi daha pek çok alanda önemli ölçüde sayılabilecek problemler aşamalı olarak ortaya çıkmıştır.

Kentin sosyal dokusunda önemli olan bir diğer husus sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlenmesi ve bu tür mekânların yeterli ölçüde yapılmasıdır. Bunlar arasında fuar alanı, alışveriş merkezleri, sinema, tiyatro ve diğer sanat dalları ile ilgili salonlar, bölgeyi tanıtacak yerel ve ulusal fuar ve festivaller, konserler sayılabilir.Sonra o kentin ya da bölgenin  tarihi ve sosyal yapısını anlatacak ve kentin geçmişten günümüze olan tarihi yolculuğunu ekonomik , siyasi, sosyal, kültürel ve sanatsal yönden anlatacak ve kent kimliğini ortaya çıkaracak alanlara sahip olmalıdır.

     Kent estetiği kurulurken kentin kimliği ve sosyal dokusu dikkate alınara özenli yaklaşım gösterilmelidir. 2000’li yıllarla birlikte ağırlık kazanan kent esteği anlayışı belediyeler tarafından  kurumsallatırılarak daha verimli ve başarılı çalışmalar yapılmaktadır.

  Eskişehir, kent estetiği anlayışını başından beri benimsemiş, şehri güzelleştirmek için büyük çaba sarf edilmiştir.  Eskişehir kent estetiğiyle ilgili olarak yerleşik ve yerleşime yeni açılacak alanlardaki meydan, bulvar, cadde ve anayollarda cephesi bulunan yapıların şehircilik, mimarlık, kentsel tasarım ve peyzaj mimarlığı disiplinlerinin, katılım ve sentezi ile yaratıcı ve estetik çözümlere dönük bina cepheleri ile örnek kent mekanları ve kentsel tasarım projeleri uygulamasıyla ülke çapında bir  üne kavuşmuştur. Eskişehir yöneticileri kent estetiğine birkaç kent mobilyası sergilemek açısından bakmaışlardır. Ancak, öte yandan hızlı nüfus artışı, gecekondulaşma, çarpık yapılaşmai müteahhit  müdahaleleri henüz  çözüme kavuşmadığı için lokalize sorunlu alanlar vardır.