Tüm Türkiye’yi güldüren Tiktok fenomeni Ümran Avcu bu sefer ağlattı. Babasının pipolar hastalığının olduğuna değinen Avcu çocukluk döneminde yaşadığı ve onu derinden sarsan olaylardan bahsetti.

Babasının sebebini bile bilmediği bir olaydan dolayı uzun yıllar cezaevinde olduğunu anlatan Avcu, çocukluk dönemi boyunca hep yoklukla, açlıkla ve baba sevgisinden yoksun olarak büyüdüğünü söyledi. Babasının cezevinden çıktıktan sonra sürekli onlara ve annesine şiddet uyguladığını dile getiren Avcu; “Annem sürekli dayak yerdi, hep bizi onun elinden almaya çalışırdı. Onca şeye rağmen annem babamı hep affederdi, ona saygıda kusur etmezdi. Çayını, kahvesini eksik etmezdi. Babam hiçbir zaman çalışmadı hep annem ve ablalarım çalıştı. Ona çık çalış da demiyorduk tek istediğimiz bize rahat vermesiydi” dedi. 
Çocukluk döneminde kendi içinde çok eğlenceli, neşeli ve sosyal bir çocuk olduğuna değinen Avcu, “Hiçbir zaman hayalim olmadı, çünkü hep karanlıktaydım, o karanlıktan çıkacağımı hiç düşünmedim. Buralara gelmek aklımın ucundan geçmedi.”

Hep ölüm korkusuyla büyüdüğünü söyleyen Avcu, “Biz bazalarımızı kapımızın arkasına iterdik, babam bizi öldürmesin diye, ölüm korkusuyla büyüdüm ben. Her akşam annem derdi ki ‘Ben yatıyorum yanında siz bazanızı kapının arkasına itin.’ Annem canını hiçe sayardı, biz her akşam bazalarımızı kapının arkasına iter öyle uyurduk. Ben bu olaydan çıkamıyorum ve belki babam ölene kadar bu durumum devam edecek. 
Toplumu, ülkeyi, dünyayı ayakta tutan şeyin dayanışma olduğunan değinen Avcu, “Her zaman yalnız bırakıldık, hiç kimse çektiğimiz eziyete ortak olmak istemedi, onların kaderi bu diye düşündüler ve kimse hiçbir konuda bize el uzatmadı, biz o şiddet içindeyken herkes evinde güzel yuvalarında sırtını rahatça yaslayıp, uyuyabiliyordu, kalkabiliyordu.”

“Hiç kimse benim  hayatımı kendi hayatıyla kıyaslamasın bunun mümkünatı yok. Ben ve ailem çektiklerimizi biliyoruz. Annne olmak bana çok iyi geldi, ona bakınca diyorum ki sen çok şükür iyi ki oldun. Ona bakınca bütün bu yaşadıklarımı bir nebze de olsa unutup mutlu oluyorum.”