Bu yazıda” Hollanda’ da yapılacak olan koşuya otostop çekerek ulaşan, girdiği yarıştan birinci olarak çıkan; temizlikçi olarak girdiği bankada müdürlüğe kadar yükselmiş çalışkan bir gencin öyküsünü bulacak ve onunla gurur duyacaksınız…”

Hollanda ‘da “Kraliyet Şövalyelik Unvanı”nı alan tek Türk.

2005’te, Hollanda’da, halk oylamasıyla “ 40 yılın EN İYİ KALPLİ İNSANI “seçildi.

HOLLANDA’nın Rotterdam kentinde yaşayan Kırklareli-Vize ilçesi doğumlu Bülent Türker’in ünü o kadar çok yayıldı ki, artık üzerinde evinin adresi yazmayan mektuplar bile kendisine ulaşıyor.

Çılgın Türk unvanını O’naTayfun Talipoğlu verdi.

4 yıllık akademiyi bazen simit satarak, bazen de hammallık yaparak, zorluklar içinde bitiren azimli ve çalışkan bir genç BÜLENT TÜRKER…

Günün 20 saati insanlara yardım etmekle ilgili planlar yapan tam bir yay burcu adamı.

Hollanda’ da 3 banka değiştirdi. 12 yıl çalıştığı DHB Banktan kendi isteği

İle on yıl önce ayrıldı ve 28 yıllık bankacılık hayatı sona erdi.

Bankacılıkta kendisine büyük destek veren Merdan Araz ustasını ve Ankara’da okurken kendisine evini açan Ergün Çermen ağabeyini hiç unutmadı.

Erasmus Üniversitesinde okuyan bir öğrenci Bülent Türker’in yaptığı yardım ve faaliyetlerini“Bülent Türker’ e haber vermeden tez olarak hazırladı, sundu. Tez, çok beğenildi.

Bülent Türker’in yaptığı yardımlar ve sosyal faaliyetler üniversite tarafından önce belediyeye, sonra bakanlığa, en sonunda da kraliçeye iletilince; 2001’de, genç yaşta, Hollanda’da en üst seviyede Kraliyet Şövalyelik unvanını aldı. Bu unvanı alan tek TÜRK, Bülent Türker…

2005’te, Hollanda’da, halk oylamasıyla “ 40 yılın EN İYİ KALPLİ İNSANI “seçildi.

2002 ‘de Azra Akın’ a büyük destek verdi. Kendisine sponsor olarak Dünya Güzellik Yarışmasına götürdü. “ Dünya Güzeli” seçilme yolculuğunda onu yalnız bırakmadı; sponsor olarak büyük emek harcadı.

Yıllardır yaptığınız hizmetlerle binlerce yardıma muhtaç insana umut verdiniz. Türkiye’den, kişilerin yardım talebiyle, adres olmadan, gönderdiği mektuplar bile size ulaşıyormuş. Bu konuyu anlatır mısınız?

“Türkiye’nin her köşesinden kişiler bana ulaşmak istiyor. Pek çoğu adresimi bilmediği için, mektubun üzerine sadece ‘Bülent Türker Rotterdam- Hollanda’ yazıyor. Aslında adressiz mektup yerine ulaşmaz. Buna rağmen mektuplar bana ulaşıyor. Bu duygu anlatılmaz, yaşanır.

Ödül üstüne ödül aldınız yaşamınız boyu, aldığınız ödüllere devam edelim.

Yaptığım hizmetlerden, yardımlardan dolayı “Türk Silahı Kuvvetleri” tarafından madalyaya layık görüldüm. Tarafıma 3 Altın, 2 Bronz madalya verildi.

Yardım olarak neler gönderdiniz?

Ambulans, motorlu, motorsuz olmak üzere yüzlerce, gönderdim ve araba bağışı yaptım.

Gazilerimize hediyeler gönderiyordum. Tören sırasında kullanılmak üzere çikolata, hediyelikler, wolkmen kaset çalar…gibi 200 gazimize verilmek üzere…

Ödüllere devam ediyoruz kaldığımız yerden…

“Hollanda Kraliyet Şövalye Madalyası”na layık görüldüm.

1993 ‘te “Hürriyet Gazetesi ve Jeeyses Genç İşadamları”nın düzenlediği yarışmada “İnsanlara ve Gönüllü Kuruluşlara Yardım” dalında Türkiye’nin en başarılı genci ödülüne layık görüldüm.

Eğitime önem veriyorsunuz ve bu konuda da yaptıklarınız var.

1999 ‘da Marmara ve Gölcük depreminden hemen sonra, Derince ( İzmit ) te “TC BÜLENT TÜRKER ANAOKULU” NU yaptırarak devletimize armağan ettim ve 20 yıldır da sponsorluğunu yapmaktayım.

Yine Derince ‘de annem ve babam adına” Rıza- Zehra Türker Engelliler Okulu” yaptırarak Türk Milli Eğitimine armağan ettik.

Memleketinizi hiç unutmadınız…

1994’ te doğduğum ilçeye ambulans bağışladım. Yardımlarımdan dolayı, doğduğum evin bulunduğu caddeye adım verildi ve BÜLENT TÜRKER CADDESİ oldu.

Bu güne kadar Türkiye’ ye 6 ambulans, 7500 engelli arabası, 33 diyaliz makinesinin yanı sıra pek çok bağışta bulundum.

Dünyada en güzel duygunun önce sevmek, sonra da çocuklara ve sokak hayvanlarına yardım etmek olduğuna inanıyorum. Bu prensiple onlara yardım için projeler hazırlıyorum.

Son projem: 30 yıldır, zevkle biriktirdiğim” ünlü futbolcuların imzalı formalarını” satarak, Türkiye’de ihtiyacı olan çocuklarımıza mont, bot gönderiyorum.

Hayvanları çok seviyorum ve sokak hayvanlarına da büyük destek veriyorum.

Evinizi müze haline getirdiniz, öyküsünü anlatır mısınız?

Bir Hollandalının Türkler hakkında söylediği kötü bir söz üzerine, 30 yıl önce Çanakkale’yle ilgili malzemeler toplamaya başladım. Şu an elimde en az 3 müze kurabilecek kadar Hollanda’da ve Türkiye’ de malzeme biriktirdim. Bu ürünlerin pek çoğu kimsede olmayan ürünler.

2015 ‘ te Çanakkale savaşının 100 yılında Türkiye’deki kurumlara yazı yazarak, kuracağım “ Atatürk ve Çanakkale Müzesi” nin nasıl olacağını anlatarak Hollanda’ da kiralık yer istedim; ancak ülkemden olumlu ya da olumsuz yanıt alamadım.

Bunun üzerine Rotterdam’ da bulunan 309 metrekarelik evimi “ Atatürk ve Çanakkale Müzesi”ne çevirdim.

5 yıl boyunca on binlerce ziyaretçiye giriş ve park ücreti almadan; hatta çay ve kahve servisi ücretsiz olmak üzere, annemle birlikte müzeyi ziyaretçiler için açık tutmayı başardık.

Bu çalışmalarından dolayı 84 yaşındaki annem” ZEHRA TÜRKER” e Nisan 2019 Kraliyet Şövalyelik Unvanı verildi.

Yine aynı yıl, Türk Dünyası Dünya Kültür ödülü “Bülent Türker ve Zehra Türker “e verilerek “Atatürk ve Çanakkale Müzesi” ilk kez ödüllendirildi.

Müzeyi Osman Pamukoğlu, Hasan Akgül, Fatma Girik, Nükhet Duru , Ediz Hun, Naim Süleymanoğlu, Sanatçı Baha, Cemil İpekçi, Tayfun Talipoğlu, Enver Yücel gibi bir çok ünlü ziyaret etti.

Rahmetli Tayfun Talipoğlu, bu ziyaret sırasında evimdeki müzeye hayran oldu. Dünyada tek olduğunu belirttikten sonra bana: ÇILGIN TÜRK unvanını verdi.

10 yıldır yurt dışında açılan fuarlarda “Atatürk ve Çanakkale Müzesini “ teşhir ederek, tanıtıyorum ve bu güne kadar 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladık annemle birlikte.

Fuarlarda halkımıza ve yabancı ziyaretçilere Atatürk’ü tanıtıyorum, ardından da Çanakkale Savaşlarını anlatıyorum.

“Bilinmeyen Çanakkale ve Başarıya Giden Yol “adı altında Türkiye’de 33 ten fazla konferanslar verdim.

Yaptığım bu projeler için ne Hollanda hükümetinden ne de Türkiye hükümetinden 1 lira bile destek almadım.

Bu güne kadar, Türkiye hükümetlerinin, hiçbir şekilde, hiçbir konuda, destek vermemiş olmasının üzüntüsünü yaşıyorum.

2012’de İngiltere’de Christes müzayede salonunda “Atatürk’ ün Altın İşlemeli Tabancası “ açık arttırmayla satışa çıkmıştı.

81 kişi arasından vergi ve komisyonlarla birlikte 50.000 euroya (450.000 TL) ye Atatürk ün silahını satın aldım. Onlarca kez müracaat etmeme rağmen silahı Türkiye ‘ye getiremedim.

Yapmayı çok istediğiniz herhangi bir olay var mı?

En büyük arzum, Türkiye’deki malzemelerimle, kendi adıma, “Atatürk ve Çanakkale Müzesi “kurmak… Bu konuda gençlere örnek olmak, ölümsüz bir eser bırakmak istiyorum.

Kitaplarınızdan söz edebilir misiniz?

Bitmeyen Sevda- Bülent Türker(Hollanda’da Yaşanmış Gerçek Hikayeler7. Baskı )- Bülent Türker

Çanakkale Kahramanları ( 50. baskı – İngilizce 10. Baskı) /Bülent Türker -Buğra Türker

Atatürk ve Unutulmaz Anıları- Bülent Türker-Ahmet Gürel 10 baski

Çanakkale’nin Bilinmeyenleri- Buket Türker -Ahmet Gürel

Seyahat Kılavuzu

Cep Herkül Naim Süleymanoğlu - Bülent Türker -Ahmet Gürel

Karadeniz Fıkraları

Naim Süleymanoğlu, iyi arkadaşımdı, onu çok severdim.

2013’te Hollanda’ da Naim Süleymanoğlu ile birlikte hayatını yazdık.

Naim’in isteği üzerine öldükten sonra kitabı yayınlandık. 6 baskı, 6 bin adet ücretsiz dağıttık.

80 dolayında ülke gezdim, hayatıma gezip gördüğüm yerlerden pek çok şey kattım.

Şu anda 10. cu kitabımı yazıyorum. Bu kitapta hayatımı, yaşadıklarımı anlatıyorum.

Kendinizi anlatır mısınız?

Aslen Kırklareli “Vize” liyim.

Bir oğlum var, Buğra Türker…

Ortaokul yıllarımda sabah 05’te fabrika arabalarına poğaça satıyordum.

Edirne Ticaret Lisesinde okurken öğleden sonra ayakkabı boyacılığı yaptım.

Üniversite yıllarımda da simit sattım, hamallık yaptım. Kısaca ilkokuldan itibaren maddi zorluklar içinde okudum.

Ankara Ticari İlimler Akademisi- Maliye ve Muhasebe Bölümünden mezun olduktan sonra; Eskişehir Ticari İlimler Akademisi Ekonomi Bölümünü bitirdim.

4 yıllık iki akademi bitirmiş bir Çılgın Türk’üm.

Koşu yarışı için, otostopla gittiğim Hollanda’da birinci oldum.

Tesadüfler sonuna temizlikçi olarak girdiği bankada müdürlüğe kadar yükseldim.

3 banka değiştirdim, son olarak 12 yıl çalıştığım DHB Banktan kendi isteğimle ayrıldım.

28 yıllık bankacılık hayatım başarıyla dolu.

Bankacılıkta bana destek veren Merdan Araz ustamı ve Ankara’da okurken bana evini açan Ergün Çermen ağabeylerimi unutmadım.

Bankadan kendi isteğinizle ayrıldınız; şu anda yaptığınız iş ya da uğraş var mı?

Hollanda’ da Altın Lale Kuruluşunun sahibiyim.

Her yıl ‘29 Ekim’de, 12 dalda başarılı insanları halkoyları ile seçiyoruz.

Türkiye’ den de 50 yıl hizmet etmiş önemli bir sanatçıya ödül veriliyor.

500 kişinin özel davetiye ile katıldığı ve “Cumhuriyet Bayramımızın” dünyada en iyi kutlandığı organizenin de sahibiyim.” diyerek bitirdi sözlerini Bülent TÜRKER…

Başarıdan başarıya koşarak geçmiş bir ömürleydi sohbetimiz.

Mutluydu ve gururluydu öyküsünü anlatırken; bir o kadar da mütevazı.

Annesi Zehra Türker’i de tanıyıp konuşma şansım oldu; ilerlemiş yaşına rağmen sevimli ve güzel bir yüz… Sesinin tonu yaşam enerjisiyle dolu; öyle bir oğlu yetiştirmenin tatlı gururunu yaşıyor.

Eli öpülesi, örnek anne Zehra Türker, ne mutlu bize ki seni tanıma şansımız oldu. Sen çok yaşa e mi?

Ana oğul :

“İnsanlara bir hediye daha vermenin mutluluğunu…

Sokak hayvanlarıyla uğraşmanın çocuksuluğunu…”

Ve hayat sahnesinde kendilerinden bir parça bırakacak olmanın gururunu, onurunu yaşıyorlar…

Hem kendim hem de okurlarım adına teşekkür ediyorum.

Yolun açık olsun başarılı ve örnek adam,

ÇILGIN TÜRK

BÜLENT TÜRKER…