Deniz kenarında hafif bir esinti eşliğinde uzanmak… Kulağa ne kadar keyifli geliyor değil mi? Ama işte tam da bu noktada küçük bir uyarı yapmam gerekiyor...

Deniz kenarında hafif bir esinti eşliğinde uzanmak… Kulağa ne kadar keyifli geliyor değil mi? Hele o rüzgar serin serin eserken insan güneşin altında olduğunu bile unutuyor. Ama işte tam da bu noktada küçük bir uyarı yapmam gerekiyor: Güneş orada, tam tepemizde ve fark ettirmeden yakıyor!

Rüzgarlı havalarda güneşin etkisini daha az hissediyoruz, bu yüzden çoğu zaman “Ben yanmam ki, rüzgar vardı zaten” diyoruz. Ama cildimiz aynı fikirde değil. Çünkü güneş ışınları, hava serin olsa bile cildimize ulaşmaya devam ediyor. Bu da fark etmeden güneş yanıklarına davetiye çıkarıyor.

İşte tam da bu yüzden güneş koruyucu krem kullanmak bir lüks değil, bir ihtiyaç. Ama sadece sürmek yetmez, doğru şekilde kullanmak da çok önemli.

Nelere Dikkat Edeceğiz?

-Geniş spektrumlu (SPF 30 ve üzeri, UVA + UVB korumalı) bir ürün tercih etmeliyiz.

-Koruyucumuzu dışarı çıkmadan 20-30 dakika önce, yarım çay bardağı kadar ürünü tüm vücudumuza ince bir tabaka halinde uygulayarak sürmeliyiz.

-Denize girip çıktıktan sonra mutlaka havluyla güzelce kurulanıp koruyucuyu yenilemeliyiz.

-Her ne olursa olsun, 2 saatte bir tekrar sürmeyi unutmamalıyız.

Unutmayın, bronzlaşmak güzeldir ama sağlıklı cilt her şeyden daha kıymetlidir. Cildinize sevgi gösterin, çünkü o da size yıllarca sağlıklı bir şekilde eşlik etsin.

Güneşin tadını çıkarırken, cildinizi de korumayı unutmayın!

Sevgilerle,

Esra UYSAL