Yemekten bir saat sonra mutfağa göz ucuyla bakıp “Bir parça tatlı olsa da yesem…” diyenlerden misiniz?
Tatlı krizleri birçok kişinin beslenme sürecini zorlayan, zaman zaman suçlulukla karışık bir ihtiyaç gibi görünen bir durumdur. Ancak bu durumun arkasında yalnızca fiziksel bir açlık değil, çoğu zaman duygusal bir mesaj vardır.
Üstelik tok olmanıza rağmen bu istek güçlü bir şekilde geliyorsa, yalnız değilsiniz.
Tatlı krizleri birçok kişinin beslenme sürecini zorlayan, zaman zaman suçlulukla karışık bir ihtiyaç gibi görünen bir durumdur. Ancak bu durumun arkasında yalnızca fiziksel bir açlık değil, çoğu zaman duygusal bir mesaj vardır.
Tatlı Krizlerinin Arkasında Ne Var?
Tatlı isteği, bedenimizin enerjiye olan ihtiyacından çok daha fazlasını temsil edebilir.
Stres, yoğun tempo, yetersiz uyku, bastırılmış duygular ya da tatmin edilmeyen ihtiyaçlar…
Bunların her biri, beynimizin ödül sistemi üzerinden tatlı tüketimi ile ‘anlık rahatlama’ sağlamaya çalıştığı bir döngüye dönüşebilir.
Beynimiz tatlıyı hızlı bir çözüm olarak görür. Çünkü şeker alındığında dopamin adı verilen mutluluk hormonu hızla salgılanır. Kısa vadede kendimizi daha iyi hissederiz. Ancak bu etki geçici olduğu için krizler tekrarlamaya başlar.
Gerçek Açlık mı, Duygusal Açlık mı? Tatlı krizlerini ayırt etmenin ilk adımı şu soruyu sormaktır:
“Ben şu an fiziksel olarak aç mıyım, yoksa sadece bir şeylerden kaçmak mı istiyorum?”
Fiziksel açlık genellikle yavaş gelişir, her türlü yiyeceğe açıktır ve doyduğunuzda durur.
Duygusal açlık ise aniden gelir, genellikle spesifik bir yiyecek (çoğunlukla tatlı) ister ve yedikten sonra bile sizi tam olarak tatmin etmez.
Hatta bazen suçluluk hissiyle devam eder. Tatlı Krizlerine Karşı Neler Yapılabilir?
1. Duygunuzu Tanıyın: Tatlı kriziniz geldiğinde önce bir durun. “Şu an ne hissediyorum?” sorusunu kendinize sorun.
2. Uyku ve Su Düzeninizi Gözden Geçirin: Uykusuzluk ve yetersiz su tüketimi, tatlı isteğini artırabilir.
3. Gerçek Alternatifler Oluşturun: Tatlı krizlerine karşı “yasaklı listeler” değil, akıllı seçimler işe yarar. Doğal tatlı ihtiyacını karşılayacak meyve + yoğurt, hurma + fındık gibi sağlıklı atıştırmalıklar işe yarayabilir.
4. Destek Alın: Eğer bu krizler sıklaşıyor ve duygusal yeme alışkanlığına dönüşüyorsa, bir diyetisyenle ve gerekirse bir psikologla süreci değerlendirmek faydalı olabilir.
Canınız Gerçekten Ne İstiyor?
Tatlı krizleri sadece bir çikolata arzusundan ibaret olmayabilir. Bazen bedenimizin değil, ruhumuzun şefkate ihtiyacı vardır.
Bu yüzden bir sonraki tatlı krizinizde kendinize şu soruyu sorun;
Şu an gerçekten neye ihtiyacım var?
Unutmayın, sürdürülebilir bir beslenme düzeni sadece kalorilerden değil, duygusal farkındalıktan da geçer.
Sağlıklı günler dilerim,
Diyetisyen Buse Berber